Kur’ân-ı Kerîm aile birliğine önem verir
.
SORU: Yuva yıkmanın cezasının Kur’an’da yeri var mı? Varsa hangi âyetlerde geçiyor? Yuvam şu anda büyük ölçüde yıkılmış durumda. Ne yapmalıyım? Yuvamı nasıl kurtarabilirim? (A.O.)
CEVAP: Kur’ân’da yuva yıkmak şeklinde bir söylem veya hüküm yoktur. Ancak Kur’ân aile birliğinin sağlanmasına büyük önem verir. Nisa Suresi’nin
34-35’inci ayetlerinde aile hayatının mutlulukla devamı için gerekli tedbirler getirilmektedir. Kocasına saygılı, ailesine bağlı kadınları öven Allah Resulü şöyle demiştir: “Kadınların en hayırlısı şu kadındır ki, kendisine baktığın zaman seni sevindirir, kendisine bir şey söylesen sözünü tutar, bir yere gitsen gıyabında kendi namusunu ve senin malını korur.” Başka bir hadislerinde de şöyle buyurmuştur: “Kadın beş vakit namazını kılar, bir ay orucunu tutar, namusunu korur ve kocasına da itaat ederse ona, ‘Hangi kapıdan dilersen oradan cennete gir’ denilir.” Kur’ân’ın amacı, toplumun çekirdeği olan aileyi sağlamlaştırmak, yuvanın bozulmasını, ailenin dağılmasını önlemektir.
Birer arabulucu seçilir
Aile içinde anlaşmazlıklar büyür, yuvayı bozacak derecede tehlikeli boyutlara ulaşırsa Nisa 35’inci ayetin hükmü gereğince karı kocanın arasını bulmak üzere erkek ve kadının ailelerinden birer hakem (arabulucu) belirlenir. Hakemler, arayı düzeltmeye çalışırlarsa Allah da karı kocanın arasını bulur. Çünkü Allah her şeyi bilir, her yapılandan haberdardır. Hakemleri karı kocanın kendileri belirleyebileceği gibi yakınları, komşuları yahut yargıç da belirleyebilir. Bu, müminlere farzdır. Normal olarak hakemler, karı kocanın ailelerinden seçilir. Çünkü aile içindekiler, onların hallerini daha iyi bilirler. Fakat gerektiğinde aileden olmayan kimseler de hakem tayin edilebilir. Hakemler, geçimsizlik nedenini ve bunun giderilmesi çaresini araştırırlar. Hakemlerin görevi arayı bozup karı kocayı ayırmak değil, uzlaştırmak, aileyi birleştirmenin çarelerini arayıp bulmaya çalışmaktır.