Kötülüğe karşı iyilik, mert yiğidin kârıdır
.
* DÜNDEN DEVAM
Bayram, dostlukların tazeleneceği, kardeşliğin pekiştirileceği, küslerin barışacağı huzur günüdür. Dargın olanlar derhal barışmalı, birbirlerine kardeşçe sarılmalıdırlar. Dargınlık, kızgınlık insana hiçbir şey kazandırmaz, vicdanı rahatsız eder. Dünya geçicidir. Baki kalan bu kubbede bir hoş sedadır. Tüm dünya varlığı bir damla gözyaşına değmez. Gönül kırmak Allah’ı gücendirir. Mazlumu inciten Hakk’ı incitmiş olur. Din ahlaktır. Maalesef dünyanın her yanında, özellikle ülkemizde çok kötü şeyler oluyor. Cinayetler işleniyor. Bunların en korkuncu da Taksim’deki vahşi canlı bomba eylemidir. Beyni yıkanmış, düşünce yetisini kaybetmiş insanlar onca günahsızın canına kıymakta hiç sakınca görmüyorlar.
Niçin yapıyorlar bunu? Ne kazanacaklar? Ahirete inansalar böyle bir şeye cesaret edemezler. Çünkü bir cana kıyanın bütün insanlığı katletmiş gibi bir sorumluluk altına gireceğini, o masumların kanlarının, vardığı ebediyet âleminde hesabının sorulacağını bilirler. Allah’a ve ahrete yürekten inananların temel nitelikleri doğruluk, yalan söylememek, cana kıymamak, zina etmemektir. Bu yasakları çiğneyen, masum kanı döken insanlar sonsuz âlemde cezasını kat kat çekerler. Bu hayat son değil, ölüm yok olmak değil, ebedi hayata adım atmaktır. Mümin insan, yanı başındaki komşusu aç veya sıkıntı içindeyken rahat edemeyen, onun acısını paylaşan insandır. Bayram, güzel ahlakın en güzel biçimiyle sergilenmesi gereken sevinç, barış günüdür. Kırgınlıkların, kavgaların temel nedeni dünya, para, mal mülk sevgisidir. Üç günlük dünya için gönül kırmaya, can yakmaya değmez. Değmez emin ol hayat bir damla gözyaşına.
Kimseye baki değildir mülk-ü devlet sim-ü zer
Bir harap olmuş gönül tamirin etmektir hüner.
(Şair diyor ki: Mal mülk, mevki, altın ve gümüş hiç kimse için kalıcı değildir. Asıl marifet, asıl hüner, yıkılmış, buruk bir gönlü onarmaktır.)
İyiliğe karşı iyilik her yiğidin kârı ama kötülüğe karşı iyilik mert yiğidin kârıdır. Fussilet: 34-36’ncı ayetlerde kötülüğün en güzel biçimde savılması, yani kötülüğe karşı iyilik yapılması, böylece düşmanlığın dostluğa çevrileceği vurgulanır. İyi söz katı kalpleri yumuşatır. Kaba söz düşmanlık uyandırır. Ayette, nefse ağır gelen bu tavsiyenin ancak sabredenler, dünya ve ahiret mutluluğundan nasibi alanlarca kabul edilip uygulanacağı belirtiliyor. İşte dünya ve ahiretten payı olanlar onlardır. Şeytanın insanı dürtükleyip taşkınlığa itmeye çalışması halinde hemen Allah’a sığınmak gerekir. Kasas Suresi’nin 54’üncü, Rad Suresi’nin 22’nci ayetinde de gerçek müminlerin, kötülüğü iyilikle savacakları işte öylelerinin Allah katında cennetle ve iki kat ödüllendirilecekleri vurgulanır. Hayatın her yönü gerçekte manevi bir sınavdır.