Kimsenin kadınları camiden dışlamaya hakkı yoktur
.
SORU: 28 Mart 2008 tarihinde bir okurunuzun sorusuna verdiğiniz cevapta, cuma namazının inanan kadın ve erkeklere farz olduğunu belirttiniz. Bu konuyu defalarca yazdığınızı da ifade ettiniz. Diyanet İşleri Başkanlığı yaptığınız dönemde, kadınların da camilerin bir bölümünde cemaatle kılmalarını sağlayabilirdiniz. Böylece dinimiz ve ülkemiz adına büyük bir onur ve sevap kazanırdınız. Annem ve eşim vefat etti. Onları cemaatle hiç cuma namazına götüremedim. Buna çok üzülüyorum. Kadınların camiye girmesinin engellenmesi hangi devirde başladıysa bu ibadet özgürlüğünü onların elinden alanlar büyük günah işlemişlerdir. (M. Ali Altıntaş)
CEVAP: Siteminizde kendi açınızdan haklı olabilirsiniz. Ama bilinmelidir ki kısa süre Diyanet İşleri Başkanlığı yapmış olan bir insan, bir sürü sorunlarla boğuşurken birden bire bütün bid’atları ortadan kaldıramaz. Halkı, asıl din diye yıllarca uyguladığı alışkanlıklarından vazgeçirmek kolay değildir. Büyük tepkilere yol açacak olan bu meselelerin yavaş yavaş ve bilimsel alt yapı hazırlanarak yapılması gerekir. Aksi takdirde iş siyasete intikal eder. Ve siz de orada kalamazsınız.
Toplu namazlara gelirlerdi
Şunu belirtmek gerekir ki, hiç kimsenin kadınları camiden dışlamaya hakkı yoktur. Çünkü Peygamberimiz, “Allah’ın kadın kullarının mescide gelmelerine engel olmayınız” buyurmuştur. Ancak kadınların, erkek safları arasında bulunması ibadet nezahetine uymaz. Peygamberimiz döneminde kadınlar da özellikle cuma ve bayram gibi toplu namazlara gelirler fakat mescidin arka tarafında, erkek saflarının arkasında dururlardı. Peygamberimiz, vefat ettiği Hz. Ayşe’nin odasına gömülmüştür. Halk grup grup Ayşe’nin odasına girip Peygambere ayrı ayrı namaz kıldı. Allah’ın Elçisi karşısında bir kişi imam olup namaz kıldıramadı. Erkeklerden sonra kadınlar ve çocuklar da girip namaz kıldılar (İbn Hişam, Siretu’n-Nabiy, 2/660-661, 1375/1955). Bu olay açıkça gösteriyor ki, kadınlar da cenaze namazına katılır ve erkek saflarının arkasında saf tutarak namaz kılar.