Kalkınmak için üretmeliyiz
.
DÜNDEN DEVAM
Haber 7’de Fatih Bayhan’ın, Türkiye’nin sadece yüzde 3’ü büyüklüğündeki İsrail’in tarımda, teknolojide nasıl çalışıp ürettiğini, dünyaya tarımsal ürünler ve teknoloji ihracettiğini, bütün komşularının, bir bakımdan İsrail’e muhtaç duruma düştüğünü belirten bir yazısı vardı. Bayhan, konuyu şu cümlelerle bağlıyor: “Bu yazı çok uzar. Ne siz okursunuz bu tembellikle, ne de benim sizin okuyacağınız konusunda inancım var. Kısa ve öz yazılar okumaya bayılırsınız. Gidin televizyon izleyin, internette kız tavlamak için chatleşin, oğlunuzun zekasını futbol kanallarının şifresini nasıl çözdükleriyle anlatın. Ya da meydanlara gidin, İsrail bayrağı yakın. Çünkü bu daha kolay ve zevk vericidir. Sakın üretmeyin, yeni şeyler icat etmeyin, çocuklarınızı meslek sahibi yapmayın, tüketim canavarı olun. Çiftçilik yapmayın, tezek kokusuna katlanılmaz, toprağı kim ekip bekleyecek?
Teknolojinin sadece tüketicisi olun, sakın ‘üretici nasıl oluruz?’ diye düşünmeyin. Ortadoğu ve Avrupa’nın pazarı durumunda kalmaya devam edin. Filmleri korsan CD’lerden izleyin, kitapları korsan kitapçılardan alın, üreten, yazan insanı kalkındırmayın ki bir daha üretmesin, yazmasın. Bugün ağladığımız Filistin halkı 1935’te efendi olduğu topraklarında önce toprağını işlemek yerine satarak, sonra İsraillileri mahallenin bakkalı diye küçümseyerek dikkate almadı. El birliği yapmadı, üretmedi, Osmanlı’nın tembel, haşarı çocuğu olarak kaldı. İşte bugün hem topraklarını hem namuslarını hem de canlarını tehlikeye attılar.”
TAVSİYEM: Çalışmak, başkasının fikirlerini, eserlerini çalmamak, özgün eserler yazmak, zekamızı, bilgimizi kişisel çıkar için değil, toplumsal kalkınma için seferber etmek. Ve üretenleri kıskanma yerine onları takdir ve teşvik etmek. İşte huzurun ve kalkınmanın çaresi budur.