Hurafelere prim verenlere yazıklar olsun
.
SORU: Bir cuma namazında hoca şöyle bir hikâye anlattı: Adamın biri ölüyor. Öteki dünyada günahları sorgulanıyor. Bu sorgu esnasında günahlarıyla sevapları eşit çıkıyor. Yüce Allah o kuluna “Senin günahlarınla sevapların eşit çıktı. O nedenle seni ne cennete ne de cehenneme gönderemiyorum. Şimdi tekrar dünyaya gideceksin. Oradan bir tek sevap getirirsen seni cennete göndereceğim” diyor.
Ölen şahıs dünyada ilk sevap isteyeceği kişi olan 60 yıllık eşine gidip “Karıcığım öteki dünyada günahlarımla sevaplarım eşit çıktı. Lütfen bana sevaplarından birini verir misin? ”diyor. Eşi, “Kocacığım ben dünyadaki halimin ne olduğunu bilmiyorum. O nedenle veremem” diyerek kocasının bu isteğini geri çeviriyor. Adam aynı şekilde çocuklarına, akrabalarına, dostlarına gidiyor.
Hepsinden “veremeyiz” cevabını alıyor. Her şeyden ümidi kestiği bir anda yolda karşısına günahları çok olan bir adam çıkıyor. Onun üzgün olduğunu görünce “Hayrola erenler, ne oldu? Niye böyle üzgünsün?” diye soruyor. Adam “Sorma, öteki dünyada günahlarımla sevaplarım eşit çıktı. Allah da bana ‘git bir sevap getir, seni cennete göndereyim’ dedi.
Ben de bütün sevdiklerimden tek bir sevap istedim fakat hiçbiri vermedi. Onun için çok üzgünüm” diyor.
Günahkâr adam onu böyle üzgün görünce “Yahu, üzülme benim zaten günahlarım çok, tek bir sevabım var. Onu sana vereyim. Ben nasıl olsa cehenneme gideceğim, hiç değilse sen faydalan” deyince adam büyük bir sevinçle kabul ediyor.
Allah’ın huzuruna çıkıyor. Yüce Allah soruyor: “Ne oldu bir sevap bulabildin mi? (Burada dikkat diyorum, Allah’ın, dünyaya gönderdiği kulunun yaptıklarından haberi yok!!!Tövbe tövbe). Adam da “Evet Yarabbi, günahları fazla olan bir kulunuz, bir tek sevabını bana verdi ” diyor. Allah’ın cevabı: “Bu kadar günahı olan bir kulum, bir tek sevabını esirgemiyor. Benim rahmetim ondan daha mı az olacak?” Ölen kulunu cennete gönderiyor, günahkâr kulunun da günahlarını affediyor. Böyle bir hadis olabilir mi? Toplum bu kadar aptal yerine konulabilir mi? Sizin hurafecilere ne kadar kızdığınızı biliyorum. Fakat şunu da bilmenizi istiyorum:
Son zamanlarda camilerde bu tür hikâyeleri çok dinler oldum. Artık o kadar canımı sıkmaya başladı ki size yazma gereği duydum. Sizlerin doğru bilgilerine her zaman ihtiyacımız var. (Hüseyin Uysal)
CEVAP: Ben bir hatayı düzeltmeye çalışırken 100 hurafe topluma pompalanıyor. Sizin dinlediğiniz hocanın söyledikleri, ekran hurafecilerinin söylediklerinin yanında masum kalır. Milyonlar onları dinliyor, onlara koşuyor. Hurafelere prim verenlere yazıklar olsun. Siz bunu Diyanet İşleri Başkanlığı’na da yazın. Bu şahane masalı ben de bir gün sütunumda değerlendiririm. Korkuyorum ki duyanlar gerçek sanıp inanacaklar.