Hoşgeldin 11 ayın sultanı
.
Ey mübarek ay, yine müminlere bereket, huzur ve saadet getirdin. 11 ayın sultanı mübarek Ramazan’a bir kez daha erişmenin huzur ve mutluluğu içindeyiz. Bolluk, bereket ve rahmet zamanı olan bu ayı oruçla geçirmek, her sağlıklı Müslüman’ın görevidir. Bakara Suresi 183-184’üncü ayetlerinde şöyle buyurulmaktadır: “Ey inananlar, sizden öncekilere yazıldığı gibi (günahlardan) korunmanız için sizin üzerinize de oruç yazıldı, sayılı günler olarak. Sizden kim hasta veya seferde olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde (tutar). Oruca (güç) dayananların fidye vermesi, bir yoksulu doyurması lazımdır. Bununla beraber gönül isteğiyle kim bir iyilik yapar(oruç tutar)sa o, kendisi için iyidir. Bilirseniz oruç tutmanız, sizin için daha hayırlıdır.”
Oruçluyken Yüce Allah’ı anın
Savm ve siyam yani oruç, nefsi eğilim duyduğu şeylerden geri çekmek, engellemektir. Dinde tam tanımı, dini emirlerle yükümlü bir insanın, tan yeri ağarmasından güneşin batmasına kadar olan zaman içinde yemekten, içmekten ve cinsel ilişkiden, ibadet niyetiyle geri durmasıdır. Söz söylemekten çekinmek de oruç anlamı içine girer. Meryem Suresi 26’ncı ayette bu tip oruca işaret edilmiştir. Fakat bizim dinimizde tam susma orucu yoktur. Yalnız mübarek Ramazan’ın son 10 gününde yapılması sünnet olan itikaf ibadeti, bu oruca yakın bir ibadettir. Konuşmak orucu bozmaz fakat oruçluyken mümkün mertebe gereksiz sözler konuşmayıp susarak Allah’ı anmak, tefekküre dalmak mendubdur.
Önceki dinlerde de emredildi
Ayette belirtildiği üzere oruç yalnız Müslümanlara değil, daha önceki toplumlara da farz kılınmıştır. Çünkü insan nefsini şehvetlerden çekip dizginleyen, temizleyip yücelten en güzel ibadet oruçtur. Onun için 183’üncü ayette orucun daha önceki dinlerde de emredildiği bildirilmektedir. Ancak Yahudilerin ve Hıristiyanların, Allah tarafından emrolunan bu en güzel ibadeti değişikliğe uğrattıkları Yahudilerin, orucun günlerini azalttıklarını, Hıristiyanların da gün sayısını artırıp şeklinde değişiklik yaparak orucu bazı yiyeceklerden perhiz haline dönüştürdükleri anlaşılmaktadır. İslâm ile oruç, aslına çevrilmiştir.