Her şey Yüce Allah’ın takdiridir
.
Bunalımlar geçiren bir hanım kızıma cevabımdır: Her şey Allah’ın takdiridir. Hayatın temel çerçevesi Allah tarafından çizilmiştir. Buna kader diyoruz. İnsan kader çizgisini izlemek zorundadır. Üzülmeyin, Namazınızı kılın, Allah’a inanın. Annenize saygılı olun. Doktorlara taşınmanın gereği yok. Sen kendi kendinin doktoru ol. Allah’a sarılırsan, O’na güvenirsen mutlu olursun. Peygamberimiz buyurmuşlar: “Kadere inanan, kederden emin olur yani üzüntüye düşmez.” Üzülme, üzüntü boştur. Sıkılma. Neyi değiştireceksin? Sen, seni yaratan Allah’tan memnun ol ki mutlu olasın.
Mutluluğun sırrı yaratanından memnun olmak, O’nu memnun etmeye çalışmaktır. Çevreni sev, insanlara iyi gözle bak, olayları kötümser algılama, içini düzlet, bakışın değişirse sen değişirsin. Sen değişirsen için rahat olur. Nasıl olsa bir gün bu hayat biter. Çünkü hayat ırmak gibi akıp gidiyor. Bugün 24 yaşındasın. 60 veya 70 yıl sonra belki bugün yaşayanların pek çoğu yok olur. Ölüp gider. Nasıl olsa bir gün bitecek olan bu hayat için sıkıntıya düşmeye değmez. “Değmez emin ol hayat bir damla gözyaşına.” Allah gönül rahatlığı, iç huzuru versin kızım.
Ölen için dua edilir
SORU: Ölenin arkasından yapılan yemek, mevlit, Kur’ân-ı Kerîm okutma, 7’nci gece, 40’ıncı gece, 52’nci gibi şeyler doğru mu? Yoksa bunlar birer gelenek mi? Bu uygulamaların dinimizde yeri var mı? Su içtikten sonra, “ölmüşlerinin ruhuna değsin” sözü yerinde mi? Mezara çiçek konmalı ve su dökülmeli mi? (Erkan Taşdelen)
CEVAP: Ölenin ardından dua edilir. Cenaze namazı da zaten duadır. Bunun dışındaki uygulamaların hepsi bidattır. Yani Peygamberimizden çok sonra üretilmiştir. Peygamberimizin getirdiği dinde bunların yeri yoktur. Kur’ân okumak sevaptır. Kişi okuduğu Kur’ân’ın ardından ölüsünün ruhu için de dua ederse ölünün ruhu bundan sevinç duyar. Ama mevlit, 7’nci gece, 40’ıncı gece, 52’nci gece hep hurafedir. Ölmüşlerin ruhuna su değmez. Bunun anlamı herhalde şu olabilir: “Allah ölmüşlerinize rahmet eylesin. Sen bana su verdin. İhtiyacımı giderdin. Bu hayrını Allah ölülerinize sevap olarak ulaştırsın.” Yoksa ben bu işleri bilmem. Çünkü hayatımda böyle bir şey söylemedim ve hiçbir din kitabında da görmedim.