Hakka hukuka saygılı olmalıyız
.
SORU: Bir işveren, yanında çalıştırdığı işçilerin maaşını, ekonomik krizi bahane göstererek düşürse, işçi bu duruma rıza göstermemekle beraber işsiz kalacağı endişesiyle işten ayrılmayıp çalışmaya devam etse şu soruların cevabı ne olur? 1- İslâm hukukunda işçi işveren arasında tek taraflı alınan bir kararın hükmü geçerli mi? 2- Böyle bir durum karşısında işçi, işverenin bilgisi olmadan ve ondan gizli olarak kaybettiği hakkını geri alabilir mi? (M. Aygün)
CEVAP: Böyle şeyler yürürlükteki yasalar çerçevesinde düşünülür. Yasalara aykırı bir şey varsa dinen de doğru değildir. Ama işçi belli bir ücretle işe başlar. Karşılıklı rızadır. Sonra işveren, verdiği parayı çok görerek veya ekonomik sıkıntısını ileri sürerek işçinin ücretini düşürür, işçi de buna razı olursa yine karşılıklı rıza vardır. Ama işçi-işveren arasında yapılan sözleşmeye aykırı olarak işçinin maaşı veya ücreti düşürülür de işçi buna razı olmazsa o işveren hak yemiş olur. Burada işçinin yapacağı şey, bu düşük ücretle çalışmamaktır. O da onun elindedir. Düşük ücretle çalışmaya razı olursa o zaman yine karşılıklı rıza vardır. Bilindiği üzere dünya darboğazdan geçiyor. Gelir azaldı. İşveren de eski kazancını sağlayamıyorsa elbette eski ücreti ödemekte zorlanır. O zaman tek çare ya işçi çıkarmak veya ücretleri düşürmektir. Ama işçi buna razı olmazsa ayrılabilir. Fakat ayrıldığı zaman iş bulmak da kolay değil. Allah’a inanmış iyi bir Müslüman ister işveren olsun, ister işçi olsun kendini ötekinin yerine koyarak hüküm vermelidir. Hakka hukuka özen göstermeli, her şey karşılıklı rızayla ve helalleşerek olmalıdır. Kimsenin hakkı kimsenin üzerinde kalmamalıdır.
Dar günün ömrü az olur
Zor durumda olduğunu, bu yüzden intiharı bile düşündüğünü belirten okurum A. K.ya cevabımdır: Allah’ın, sıkıntıda bulananları bolluğa kavuşturmasını temenni ve niyaz ederim. Sabredin, dar günün ömrü az olur. Bu sıkıntıların hepsi geçer. Bir gün feraha çıkarsın. İntihar bir Müslüman’ın aklına getireceği bir şey değildir. Çünkü intihar kurtuluş değil, daha büyük bela ve sıkıntılara atılıştır. Ruh ölmez. Ebedidir. İntihar eden kişi, mevcut sıkıntılarıyla birlikte gider. Yine onlarla boğuşur, kat kat azaba dönüşür. Onun için asla intiharı düşünme. İnsanın başına gelen olaylar birer sınavdır. Bunlar geçer. Sevinçli günler gelir. Meyveler güneşin karşısında dura dura tatlılaşır. Darlıklar ve sıkıntılar da sabırla bolluğa, feraha dönüşür.