Hak, kuvvetlinin değil haklınındır
.
Maalesef hep gücü gasbetmiş olanların, yoksul ve zayıfları ezmelerinden ötürü “Hak kuvvetlinindir” sözü kabul görür oldu. Oysa insan ne kadar güçlü olsa da gerçekte zayıftır. Nice zorbalar vardır ki sonunda kendilerini hastalığın, ıstırabın ve ölümün pençesinden kurtaramamıştır. Sonunda yenik düşeceği belli olan faninin, kendinde güç vehmetmesi, bu yüzden zayıf görülenleri ezmeye kalkması değerini yükseltmez, tersine alçaltır. Çünkü kendisi görünürde güçlü, ezdikleri de güçsüz dahi olsa görünmezde işler tam tersinedir. Çünkü zayıf görülüp ezilenlerin yanında Allah vardır. Kimsenin ahı kimsede kalmaz. Alah’a ve ahirete inanan gücü Allah’tan bilir ve güçlünün yanında değil, daima hakkın yanında olur. İslâm’ın model insanlarından biri olan Hz. Ebubekir halife seçildiği gün şu konuşmayı yaptı:
“Ey insanlar, ben sizin en iyiniz olmamakla beraber sizin üzerinize yönetici seçildim. Şimdi ben iyi davranırsam bana yardım ediniz, kötü davranırsam beni düzeltiniz. Doğruluk emanet, yalancılık hıyanettir. İçinizde zayıf olanınız, Allah’ın izniyle hakkını kendisine iade edinceye kadar yanımda güçlüdür. İçinizde kuvvetli olanınız da Allah’ın izniyle üzerinde bulunan bir hakkı alıp hak sahibine verinceye kadar yanımda zayıftır. Allah yolunda cihadı bırakan bir toplumu Allah aşağılatır, fuhuşun yaygınlaştığı topluma Allah genel bela verir. Ben Allah’a ve Elçisi’ne itaat ettiğim sürece bana itaat ediniz. Ben Allah’a ve Elçisi’ne isyan edersem, bana itaat etmeniz gerekmez. Namaza kalkınız, Allah size acısın.”
Hadis Kur’ân’a uymalı
BİR okur diyor ki: “Allah kadınlardan başörtüsüz namazı kabul etmez” diye bir hadis duydum. Bu ne derece doğru?” Cevabım şudur: Bir hadisin doğruluk ölçütü Kur’ân’a uymasıdır. Kur’ân’da namaz kılan kadının örtünmesinden söz edilmez. Ancak kadının mahrem olmayan erkeklere ziynetlerini göstermemesi emredilir. Kur’ân’a uymayan hadis rivayetlerine güvenilemez. Allah’ın, kimin ibadetini kabul edip etmeyeceğini de kendisinden başka Peygamber de dahil hiç kimse bilemez. Kimse Allah’ın vekili değildir. Kur’ân’da Peygambere hitaben, “Sen onların üzerinde vekil değilsin” (Zümer: 41, Şûra: 6) buyurulmaktadır.