Hacı Bektaş-ı Veli ve Bektaşilik (3)
.
Hacı Bektaş-ı Veli diyor ki: “Bir insanın dışarıdan abdest almasıyla temizliği tamam olmaz. İçinde kötü huylar kaldı mı, kötü huylu olması dolayısıyla makbul bir insan olması mümkün olmaz. Bu neye benzer... Bir şişenin içinde içki olsa, bu içki şişesini götürsen, deryanın kenarında 10 yıl dışını yıkasan, yine temiz olmaz, yine murdardır. Çünkü içinde içki vardır. O içindeki gitmedikten sonra temiz olmaz.” Takva ehli insanlar demişler ki: “Bir kuyunun içine bir damla içki damlasa, necaset damladığı için içki necaset-i galizedir (katı pisliktir) fıkıh yönünden temiz olsun diye kuyudaki suyu çıkartmak lazım. O çıkarılan suyun döküldüğü yerde ot bitse, o otu koyun yese takva ehli insanlar, ‘O koyunun etini yemem’ demişler.”
Hacı Bektaş-ı Veli’nin zihin ve kalp yapısını, dini mantalitesini ortaya koymak için bu, bizim için önemli bir ipucudur. Yani, “İçki ona göre haram mı, helal mi? Kırmızı şarap mı içeceğiz, beyaz şarap mı içeceğiz? Rakı mı, votka mı?” meselesine bakalım nasıl yaklaşıyor. Onu anlamak bakımından, önemli gördüğüm için buradaki ifadeleri aynen kendi sözleriyle aktarıyorum: “Pes imdi aziz-i men (azizim) gey sakınmak gerek kim, kişide yaramaz fiil olmaya (insanın işe yaramaz, kötü fiilleri olmamasına çok dikkat etmek lazım) ve daim taharet üzere olmak gerek (insanın devamlı temiz olması gereklidir). Adam arısuz olduğuna sebep budur ki, onun içinde şeytan fiili ola (Bir insanın temiz olmamasının sebebi, içinde şeytani huyların, fiillerin olmasıdır. Yani, bir insanın içinde şeytanın sevdiği, kışkırttığı kötü ahlak, fiiller, düşünceler varsa o adam arısuzdur arsızdır, utanmazdır, temiz değildir). Eğer inanmaz isen, bir kaba süçi (içki) koy ve ağzın berkit (sımsıkı kapat) ve deniz içine ko ve ol kabın taşrasın yu (O kabın dışını istediğin kadar yıka) ta haddi on yıla değin (istersen on yıl kadar kabı yıka) hemen geri bayağı süçidür ve murdardır (on yılın sonunda da içkidir ve murdardır).”
“İçki murdardır” diyor. Bizim için önemli olan, acaba içkiye cevaz veriyor mu? “Işkını açmaya mey nuş edeler” deniyor ya, “Mahab-betullahı açmak için içki içilir mi, içilmez mi?” meselesinde Hacı Bektaş-ı Veli’nin kanaatini arıyoruz: “Ve bir mani dahi budur kim (bir misal daha veriyor): Bir kuyuya bir damla süçi damsa (Bir kuyunun içine bir damla içki damlasa) ol kuyunun suyunu bir kezden çıkarsalar, yabana dökseler ve ol su döküldüği yirde ot bitse ve ol otı koyun yise pes takvi ehli kavlında ol koyunun eti haramdır. Niçün? Anınçün kim, süçi haramlığı ve murdarlığı şeytan fiilinden oldığı içün. Nitekim Hak Taala buyurur kim, kavlühu taala: ‘Ya eyyühellezine amenu innemal hamru vel-meysirü vel-ensabu vel-ezlamu ricsun min ameliş-şeytani fectenibuhu leallekum tüflihun’: Ey inananlar, şarap, kumar, dikili taşlar, şans okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz (Maide: 90).” Ayet-i kerimeyi delil getiriyor. Şeytan fiili dediği de ayetin tercümesidir.