Gerekli olsaydı Hz. Peygamber vasiyetini yazdırırdı
.
SORU: Bir yazınızda, Kur’ân-ı Kerîm’in bizim için yeterli olduğunu, Peygamberimizin son günlerinde bir şeyler yazmak istediğinde Hz. Ömer’in, “Gerek yok, bize Kur’ân yeter” dediğini belirtmiştiniz. Bildiğim kadarıyla Peygamberimiz, “Bana yazacak bir şeyler verin, yazayım ki benden sonra ihtilafa düşmeyesiniz” demiş. Bunun üzerine etraftakiler bir şeyler vermek istemiş ama Hz. Ömer bu ifadeden Peygamberin Hz. Ali’yi halife olarak atamasından korkarak, “Durun! Peygamber hasta. Şu anda sayıklıyor” demiş. Kur’ân bizim için yeterli ise o zaman hadislere niye itibar ediyoruz? (Hüseyin Ünsal)
CEVAP: Hz. Ömer, sadece Allah’ın kitabı Kur’ân’ın bağlayıcı olduğuna inanıyordu. Kur’ân’dan başka yazılı bir şeylerin bulunmasını istemiyordu. Bu yüzden kendi döneminde hadis yazılmasına müsaade etmemiştir. Sebebi, Peygamber’in söyleyip söylemediği veya belli şartlar içinde söylediği ama şartların değişmesiyle geçerliliğini yitirecek sözlerin Kuranlaştırılmasını önlemektir. İşte hasta yatağında Peygamber’in vasiyet yazdırmasına da bunun için gerek görmemiştir. Aslında ateşler içinde yatan Peygamber’in o durumda vasiyet yazdırmasını, sağlıklı olmayacağı gerekçesiyle istemeyen yalnız Hz. Ömer değil başka kimseler de vardır. Onlar, “Peygamber ağır hastadır. Bu durumda sayıklayabilir. Elimizde Kur’ân varken vasiyete ihtiyaç yok” düşüncesiyle bu vasiyet yazımına karşı çıkmışlardır.
Ama vasiyetin içeriği bilinmiyor. Eğer vasiyet çok gerekli olsaydı Peygamberimiz itirazlara önem vermez yazdırırdı. “Hz. Ali’yi yerine bırakacaktı, onu vasiyet edecekti, bunu önlemek için Ömer buna karşı çıktı” sözleri hep yorumdur. Peygamberimiz böyle bir şey söylememiştir. Ayrıca böyle bir şey yapacak olsaydı bunu pekâlâ sağlığında yapardı. Oysa böyle bir işaretin yapılmadığı şu olaydan anlaşılmaktadır: Allah’ın Elçisi ölüm döşeğindeyken amcası Abbas, Hz. Ali’ye, “Ben Haşimoğulları’nın son demlerini bilirim. Resulullah bu hastalığından vefat eder. Biz yanına girip kendisinden sonra kimin yerine geçeceğini soralım. Eğer bize geçecekse bilelim. Başkasına geçecekse bize bırakmasını rica edelim” der. Hz. Ali, “Vallahi Resulullah’a sorduğumuzda şayet kabul etmezse artık daha sonra hiç kimse bize bu mevkiyi vermez. Biz asla bir şey sormayalım” der. Bu olaydan Hz. Peygamber’in Ali’ye, kendisinin yerine yönetime geçeceği hususunda bir işaret yapmadığı veya herhangi bir şey söylemediği anlaşılır. Bu vasiyet yazımı isteği de sonuçta bir rivayettir, doğruluğu kuşkuludur.