Gerçek ibadet hissederek ve yaşayarak yapılır
.
SORU: Bir yazınızda “her fırsatta namaz kılmak Kur’ân’ın amacına uygundur” demiştiniz. Öğrenmek istediğim şu: Örneğin dün saat 16.22’de akşam namazı kıldık. Bugün tekrar kılacağımız zaman “Acele etme. Vakit gelmedi. Günler uzuyor. Ezan okunmasına daha bir dakika var” deniliyor. Yani saat 16.23 olacak. Bu uygulama cemaatle ibadet yapılırken aynı vakitte bir araya gelebilmek için mi yoksa insan tek başına istediği, fırsat bulduğu, yüreğinde mistik duyguların uyandığı an ibadet edebilir mi? Allah, kulunu her zaman kabul edeceğini söylemiyor mu? (Zekeriya Müezzinoğlu)
CEVAP: Anlayışınız doğrudur. Allah kulunun formel şekil ve zamanını değil, ruhunu murakabe eder. 3-5 dakika önce veya sonra hiç önemli değil. O dakikalar ve saatler, cemaatin belli zamanlarda toplanması içindir. Peygamberimiz hiç kaçırmadığı gece namazları için öyle belirli zamanlar koymamıştır. Çünkü gece namazları bireysel namazdır. Herkes yapabildiği, ruhen hazır olduğu zaman kılar. Asıl ibadet de hissederek, yaşayarak yapılan ibadettir.
“Kişi sevdiğiyle beraberdir”
SORU: “Kişi sevdiğiyle beraberdir” hadisinin anlamını açıklar mısınız? (Fulya)
CEVAP: Dünyada sevdiğine kavuşamayan ahirette kavuşur. Çünkü sevdiği onun içindedir. Ahirette ruh açığa çıkınca içindeki sevdiği de görünür. Dünyada en çok kimi seviyorsa onunla ruh birliği kurulduğu için ahirette de onunla beraber olur. Aslında bu hadisin söyleniş nedeni şudur: Bir sahabi Hz. Peygamber’e gelir. “Ey Allah’ın Elçisi, ben dünyada seni bir gün görmesen duramıyorum. Ahirette cennete girsem bile senin derecende olamam. Sen cennetin en yüce yerinde olursun. Ben ise aşağı derecelerde. Orada seni göremezsem halim nice olur?” Bunun üzerine Allah Elçisi, “Kişi sevdiğiyle beraberdir” diyerek onu teselli etmiş yani kendisini yürekten sevenlerin, cennette onunla beraber olacakları müjdesini vermiştir. Gönlünüze Allah ve Peygamber sevgisini koyun ki ölünce onlarla beraber olasınız.