Fitre kelimesinin anlamı ve kökeni
.
Fitre kelimesinin anlamı üzerinde yorum yapan okurum Mehmet Ali Tatari’nin sorusuna cevabımdır: Fatr bir şeyi uzunlamasına yarmak, infitar yarılmak, futûr çatlamak, bozulmak, bozukluk anlamlarına geldiği gibi yaratma anlamına da gelir. “Ey göklerin ve yerin fatırı (yaratıcısı). Dünyada da ahirette de benim yarim sensin. Beni Müslüman olarak öldür ve beni iyilere kat” (Yusuf: 53/101), “De ki: Allahım, ey göklerin ve yerin fatırı (yoktan var eden)” (Zümer: 59/46) ayetlerinde Allah’ın, tek olan gaz kütlesini yarıp çeşitli cisimler haline getirdiğine (evreni yarattığına) işaret edilmektedir. Fıtrat dini, Allah’ın yarattığı üzere kalan, çevrenin düşünceleriyle şartlanmayan saf aklın, sağduyunun benimseyeceği, insanın doğasına uygun tevhit dinidir. Yine fatr kökünden türeyen tefattur ve infitar ise yarılmak, çatlamak demektir.
“Neredeyse o(sözün dehşeti)nden gökler çatlayacak, yer yarılacak ve dağlar yıkılıp dağılacaktır” (Meryem: 44/90), “Neredeyse gökler (O’nun heybetinden, ta) üstlerinden çatlayacaklar. Melekler Rabbini hamd ile tespih ederler, yerdekiler için de mağfiret dilerler. İyi bil ki Allah, işte çok bağışlayan, çok esirgeyen O’dur” (Şûra: 62/5), “Gök yarıldığı zaman” (İnfitar: 82/1). Aynı zamanda fatr, futûr, orucu bozmak, açmak anlamına da gelir. Ramazan bayramının adı fıtrah bayramıdır. Biz Arapça fıtrat kelimesini Türkçe’de fitre diye telaffuz ederiz. Fıtranın asıl anlamı oruçtan çıkmaktır. Ramazan bayramının Arapça adı id-i fıtır (orucu açma, oruçtan çıkma) bayramıdır. Oruç ibadetini başarıyla sonlandırmaya şükür olarak bayramın sabahına ulaşan hali vakti yerinde Müslüman’ın vermesi gereken sadakaya Türkçe telaffuzuyla fitre denilir. Fitre, dayanışmanın ibadet haline getirilmiş biçimidir.
Kur’ân’ı çarpıtıyorlar
SORU: Bir Kur’ân mealinde Bakara 232. ayet şu şekilde çevrilmiş: “Aralarında uygun bir şekilde anlaştıkları takdirde başka erkeklerle evlenmelerine engel olmayın.” Sizin ve bazı başka meallerde ise şöyle: “Kendi aralarında güzelce anlaştıkları takdirde eski kocalarıyla evlenmelerine engel olmayın.” Aradaki fark, sizin mealde “eski kocalarıyla” diğerinde ise “başka erkeklerle”dir. Hangisi doğru?
CEVAP: Başka erkeklerle evlenme yorumu yüzde yüz çarpıtmadır, saygısızlıktır. Kurân’ı böyle çarpıtıyorlar. Zaten aralarında anlaştıkları takdirde başka erkeklerle evlenmeye kim engel olur ki? Hem bir kadın yabancı erkekle nasıl bir arada bulunur da onunla anlaşır? “Aralarında anlaştıkları takdirde” ifadesi, bunun birlikte yaşayan karı kocayı kastettiği gayet açık değil mi? Ayetlerin bağlamı birlikteyken ayrılan, sonra birleşmek isteyen karı kocadır. Kur’ân dağılan aileyi birleştirmek istiyor, bu yorumcular da aileyi dağıtmak istiyorlar. Hz. Ömer’in deyyusluk kabul ettiği hülleciliğe yol açıyorlar. Vebali boyunlarına...