Ezanın ardından yapılan duaya bile şirk sokulmuş
.
SORU: Bir yazar, ezandan sonra okunan vesile duasının anlamını şöyle açıkladı: “Ey şu mükemmel ezanın ve kılınmak için hazırlığı yapılan namazın Rabbi olan Allahım, Peygamber’e vesile makamını ve fazileti ver. Ona söz verdiğin ahiretteki övülmüş makamı nasip et ki bana şefaatı mümkün olsun. Çünkü sen sözünden caymazsın.” Bunun sünnet olması ne kadar doğru? Çünkü peygamberimizin “Ona söz verdiğin ahiretteki övülmüş makamı nasip et ki, bana şefaati mümkün olsun” dediğinden şüphe ediyorum. Peygamberimizin böyle bir şey söylemesi mümkün mü? (Emrah Gedik)
CEVAP: Böyle bir hadis var ama “verdiğin ahiretteki övülmüş makamı nasip et ki, bana şefaati mümkün olsun” cümlesi sokuşturmadır. Cabir’den rivayet edilen hadisin aslı şöyledir: “Allahım, ey bu tam çağrının ve başlamakta olan namazın Rabbi. Muhammed’e vesiyle yüksek derece ver. Ve onu, kendisine söz verdiğin güzel makama ulaştır.” Burada ne şefaatten söz edilir, ne ahiretteki övülmüş makamdan, ne de “nasip et ki bana şefaati mümkün olsun sözünden. Bunlar hep katmadır. Kaldı ki bunu Peygamber’in söylemesi de mümkün değildir. Peygamber kendisinden üçüncü şahıs olarak söz eder mi? Ayrıca kendi kendisine mi şefaat edecek? Çünkü “ona makamı mahmudu ver ki bana şefaati mümkün olsun” şeklindeki sözü Peygamber’in söylemesi yakışık alır mı? O halde bu söz Peygamber sözü değildir. Böyle söylemek de sünnet olamaz. Çünkü Peygamber söylememiştir. Ama ne diyeceksin? Dine neler sokuldu neler. Tevhit çağrısı olan ezanın ardından yapılan duaya da ustaca şirk söylemi sokulmuştur.
KPSS’de kopya çekenler binlerce kişinin hakkını çaldı
SORU: KPSS sınavında kopya çektilerse dinen nasıl bir günah işlemişlerdir? (Halil Balkış)
CEVAP: KPSS sınavında kopya çeken son derece adi bir hırsızlık yapmıştır. Yalnız bir kişinin değil, binlerce kişinin hakkını çalmıştır. Ayrıca hırsızlıkla elde edeceği mevkide çalışmak kendisine haramdır. Aldığı para da haramdır. Kopya çekmek zaten günahtır ama bu tür kamunun yararını ilgilendiren sınavlarda kopya çeken sadece devleti aldatmıyor, sınav yapanları aldatmıyor, milleti aldatıyor, tüysüz yetimin hakkını gasp ediyor. Böyle insanlar cezasız kalmamalıdır. Sınavın iptali yine bir sürü vatandaşın mağduriyetine sebep olacaktır. Çünkü insanlar belki ileride yapılacak sınavda aynı başarıyı gösteremeyebilir. Sahtekârlığın her türlüsü toplumun içinde yayılıyor. Bunları önleyecek tek etken Allah korkusudur. Onu da gönüllerden sildiğimize göre işte sonuç!