Din ve felsefe yoruma açıktır
.
SORU: 1- Bir yazınızda, kaza namazları kılındıktan sonra içinde bulunulan vaktin namazının kılınacağını belirtmiştiniz. Ancak camide hoca tam tersini söyledi. Hangisi doğru? 2- Yunus Suresi 34’üncü ayet mealleri: Elmalılı Hamdi Yazır: “De ki: Sizin şeriklerinizden halkı ilkin yapacak, sonradan çevirip yapacak var mı? De ki: Allah halkı ilkin yaratır, sonra çevirir yine yapar. Artık nasıl saptırırsınız?” Diyanet İşleri Başkanlığı 1961 yılı mühürlü meal: “De ki: Koştuğunuz ortaklardan, önce yaratan, sonra bunu tekrar eden var mıdır? De ki: Allah önce yaratır, sonra bunu tekrar eder. Nasıl uyduruyorsunuz.” Süleyman Ateş: “De ki: Sizin koştuğunuz ortaklardan ilk defa yaratacak, sonra onu çevirip yeniden yaratacak olan var mı? De ki: Allah ilk defa yaratır, sonra onu çevirip yeniden yaratır. Öyleyse nasıl (doğru yoldan) çevriliyorsunuz.” Muhammed Esed: “De ki: O sizin tanrılaştırdığınız varlıklar arasında (hayatı) yoktan var edip de sonra onu tekrar tekrar yaratan var mı? De ki: (Ancak) Allah’tır, (bütün karmaşılıklığıyla hayatı) yoktan var eden, sonra tekrar tekrar yaratan. Hal böyleyken nasıl oluyor da yanlış hükmediyorsunuz?” Sayın hocam, mutlaka dikkatinizi çekmiştir. Sadece Muhammed Esed’in mealinde “tekrar tekrar” yazmaktadır. Diğer meallerde sadece bir kere “tekrar” yazmakta olup bu husus da kıyamet günüyle ilgili ruhun durumu olduğu belirtilmektedir. Yorumlar neden bu kadar farklı? (Turgay Devecioğlu)
CEVAP: Din ve felsefe yoruma açıktır. Din hakkındaki yorumlardır ki, bu kadar mezhebi doğurmuştur. Ben, Kur’ân ve Peygamber’in sünneti çerçevesinde dini izah etmeye çalışıyorum. Ama o yorumcular Kur’ân’dan değil, bilgilerini 15’inci elden yazılmış kitaplardan alıyorlar. Siz onlara söyleseniz ki, şu iddia ettiğin şeyin Kur’ân’dan bir delili var mı? Hemen size falan filan kitabı gösterirler, Kur’ân’ı değil. Dini tahrif şimdinin meselesi değil, çağların meselesidir. Bu iş, Emevi devrinden başladı. Rivayetlerle Kur’ân’ın kendisi değil ama yalın anlamı çarpıtıldı. Hoca lakabını taşıyan birçok bilgisiz, vizyonsuz kişi bilgilerini o mezhepçi yorumlardan alıyorlar. Siz lütfen gidin o hocaya sorun: “Arkadaş tertip sahibi olan bir Müslüman’ın beş vakit namazı kazaya kalmışsa bu kişi önce o namazları mı kılacak, yoksa önce vaktin namazını mı kılacak?” Eğer, “Önce vaktin namazını kılacak” derse cahilin biridir. Mezhebini de bilmiyor. Ama “Önce kazaya kalan o namazları kılacak, sonra vaktin namazını kılacak” derse işte benim anlattığım budur.
Meallerdeki farklara gelince: Maalesef birçok meal makaslama, kopyalama yöntemiyle yapılmıştır. M. Esed’in meali ise İngilizce’den çeviridir. İngilizce’den çeviri meal ne derece doğru olabilir? Elmalı’nın meali dediğiniz meal ise onun değildir. Elmalı mealinin orijinali farklıdır. Sizin gönderdiğiniz ayet meali sözde Elmalı mealinin sadeleştirilmişidir. Meal sadeleştirilir mi? Bir meali sadeleştirme yerine pekâlâ Kur’ân metninden çeviri yapılır. Demek ki sadeleştirme yapanlar Arapça meal yapacak güçte değillerdir. Onların sadeleştirmelerine ne derece güvenilir, o da tartışılabilir.