Bu yol yol değildir
.
Adı üstünde cami, toplayıcıdır, siyaset arenası değildir. Camiye gelen bütün insanlar Allah’ın kullarıdır. Orada ırk yok, kardeşlik vardır. İslâm, bütün Müslümanları kardeş sayar ve hep birlikte barışa girmelerini, şeytana uymamalarını emreder: “Ey inananlar, hepiniz birlikte İslâm’a (veya barışa) girin, şeytanın adımlarını izlemeyin, çünkü o size apaçık düşmandır” (Bakara: 208). Bazı doğu vilayetlerimizde başlatılan sivil itaatsizlik eylemi, camilere de sıçratıldı. Geçen cuma, bazı kişiler, yanıbaşında cami varken açık alanda namaz kıldılar. Onlara göre güya cami imamları, din görevlileri devletin memurlarıdır yahut Fethullahçı’dır. Onlar Türkçülük propagandası yaparlar. Onların arkasında namaz kılınmaz.
Yine onlara göre “Türk-Kürt kardeşliğine itirazımız yok ama kardeşler eşit olur. Camilerde neden Kürtçe konuşulmuyor?” Bir kere bütün İslâm dünyasında olduğu gibi ülkemizde de ibadet dili Arapça’dır. Vaazlar da elbette resmi dil olan Türkçe verilir. Ama Kürtçe konuşmanın önünde de hiçbir engel yoktur. Camide Kürtçe vaaz verilemez diye bir kanun da yok. Duyduğuma göre doğuda bazı camilerde Kürtçe vaaz verenler de varmış. Böyle şeyler bahanedir. Bu ülkede Türkler, Kürtler, tüm Müslümanlar kardeştir. Bu toprağın vatandaşı olan herkes etnik kökeni ne olursa olsun Türk milletini oluşturur. Elbette bir devletin resmi dili olur. ABD, 51 devletten oluşmaktadır. Ülkede ortak dil İngilizce’dir. Hepsi İngilizce’yi ve Amerikan vatandaşlığını benimsemiş, dünyanın en büyük gücü oluşmuştur.
Boş yere kan dökmeyin, anaların bağrını yakmayın, genç kadınları dul, yavruları öksüz bırakmayın. Birleştirici olan camilere ayrılık tohumu ekmeyin. İslâm, ırkçılığı reddeder. Bütün inananların kardeş olduğunu belirten Kur’ân, Allah katında üstünlük ölçüsünün falan veya filan ırkın, kabilenin, aşiretin mensubu olmak değil, helali haramı bilen, güzel ahlak sahibi iyi insan olmak olduğunu vurgular. Geçen cumada görülen dinde sivil itaatsizlik eylemi tehlikeli sonuçlar doğurur. Müslüman kardeşlerim, böyle bir oyuna gelmemelidir. Bizi bölmeye çalışanlara fırsat vermemeliyiz. Bölünmek ne Türk’e ne de Kürt’e yarar sağlar, sadece düşmanların ekmeğine yağ sürer. Bu ülke hepimize yeter. Allah’ın buyruğuna kulak verelim: “Ey insanlar, biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Allah yanında en üstün olanınız, (günahlardan) en çok korunanınızdır. Allah bilendir, haber alandır” (Hucurat: 13). Biz kardeşçe yaşıyoruz. Türk, Kürt, Çerkes, Laz hepsi bir. Etnik köken önemli değil, inanç birliği, ülkü birliği, vatan birliği önemli. Bizi biz yapan değerler bunlar işte.
NOT: “İslâm’da kadının yeri” başlıklı yazımın son bölümünü yarın yayınlayacağım.