Bu sözden şirk kokusu gelmiyor mu?
.
Önemli bir kurumun yayınladığı takvimin 2 Mart 2010 tarihini gösteren yaprağında tesadüfen şöyle bir hadis okudum: “Ben zikrolunduğum zaman evliya kullarım hatırlanır. Onlar anılınca ben hatırlanırım.” Altına da “Bir hadis-i şerif” diye yazılmış. Bu hadisin kaynağı nedir, sıhhat derecesi nedir belli değil. Ben muteber kitaplarda bulamadım. Bu söz hadis mi, kudsi hadis mi? Hadis ise Hz. Peygamber’in böyle bir söz söylemesi mümkün değildir. Çünkü insanlar Peygamber’in kulları değildir ki, “Ben anılınca evliya kullarım hatırlanır” desin. Kudsi hadis formuna konmuş ama Kur’ân’ın tevhit inancına aykırı olan bu söz gerçekte ne hadis, ne de kudsi hadis olabilir. Zira Allah anıldığında başka varlık anılmaz. Hatta bu söz tasavvufun “Fena fillah: Allah’ta yok olma” prensibine de aykırıdır. Çünkü son amaç, kişinin kendisi de dahil her şeyi unutması, Allah’ta bireyliğini kaybetmesidir. Şeyh Herevi Hazretleri tevhidin zirvesi olan bu noktaya cuhûd (tümden inkâr) demektedir. Buradaki inkâr, Hak’tan başka her şeyi yok bilmek, O’ndan başka bir varlık görmemektir.
Kur’ân-ı Kerîm, Allah’tan başka bir varlığa tapmayı, o tapılan şeyi tanrılıkta Allah’a ortak yapma (şirk) sayıyor ve bu inançla amansız, ödünsüz mücadele ediyor. Çünkü şirk, insan ruhunu alçaltır, kirletir. Ruh, aciz yaratıklara değil, yalnız ve ancak tek yaratıcı olan Allah’a tapmalıdır. Ancak O’na tapmak ve O’nu anmakla huzur bulur, arınır yücelir. Şimdi Allah’ın yanında başkalarının hatırlanması, anılması âdeta Allah’ı bir padişaha, evliya kulları da padişahın yamaklarına, yaverlerine benzetmek olur. Allah, bundan münezzehtir. Bu söz, Arap müşriklerinin inancından farksızdır. Çünkü onlar da melekleri, kendilerince saygın kimi kişileri Allah’ın yardımcısı sanarak Allah’ın yanında onlara da taparlardı. Onların, kendileriyle Allah arasında aracı olduklarına inanır ve âdeta padişahla halk arasında mabeyinci diye düşündükleri bu varlıklara taparlar, bunların kendilerini Allah’a yaklaştıracaklarına inanırlardı. “Biz bunlara, bizi Allah’a yaklaştırmaları için tapıyoruz” (Zümer: 3) diyorlardı. Kur’ân bu düşüncede olanları Allah’a iftira eden yalancı nankör saymakta ve inkâr tarzında sormaktadır: “Yoksa O’ndan başka tanrılar mı edindiler?” (Enbiya: 24), “Yoksa onların Allah’tan başka bir tanrısı mı var? Allah’ın şanı onların ortak koştuklarından yücedir” (Tur: 43).
* DEVAM EDECEK