Bu çağrıya uyun
.
Allah’ın zayıf yaratıklarına yardım etmek, hal ve haklarını anlatmaktan aciz hayvanlara acımak İslâm ahlakının gereklerindendir. Peygamberimiz Her kim yerdekilere acımazsa gökteki de ona acımaz, Merhamet etmeyene merhamet edilmez. Affetmeyen, affedilmez. Tövbe etmeyeni Allah affetmez, Allah merhametli kullarına acır (Taberani Cerir’den), Çok acıyan Allah, merhametli kullarına acır. Yeryüzündekilere acıyın ki, gökteki de size acısın (İbn Hanbel, Ebu Davud, Tirmizi, Hakim, İbn Ömer’den), Merhamet (acıma duygusu), sadece şaki (bahtsız, haydut) insanın kalbinden sökülüp alınır (Yani duyarsız, acımasız insan, kalbinden şefkat ve merhamet duygusunun sökülüp alındığı bir hayduttur), (Müslim, Fadail: h. 2319; İbn Hanbel, Ebu Davud, Hakim), İnsanlara acımayana Allah acımaz (İbn Hanbel, Tirmizi, Beyhaki) buyurmuşlardır.
İnsanlarımız git gide duyarsız olmaya başladı. Her otoyola çıktığınızda yol ortasında parçalanmış bir köpek yahut kedi görürsünüz. Delicesine bir süratle giden çılgınlar, duygusuz, duyarsızlar önlerine çıkan hayvanı ezip geçiyorlar. Tüyleri ürpermeden, kılları kıpırdamadan, vicdan azabı duymadan yapıyorlar bunu. Zaten vicdan olsa, her an önlerine çıkabilecek hayvanları düşünürler. Önlerindeki arabanın bozulup durabileceğini de hesaplayıp öyle korkunç süratle gitmezler. Günahtır, yazıktır. Hayvanların da hakkı vardır. Hayvana bakmak, aç susuz hayvanlara ekmek su vermek , muhtaç insana yardım etmek kadar önemlidir. Çünkü insan derdini anlatabilir ama hayvan anlatamaz. Oysa onda da can var, onun da ihtiyaçları var. O da acıkır ama çoğu zaman yiyecek bulamaz. Artan yiyecekleri, çöpe atma yerine sokaktaki kendi köpeklere, kuşlara versek büyük sevap işleriz.
DOHAYDER üyesi Burcu Mella’nın mailinde belirttiği önemli girişimi destekleyelim: “Hayvanlara eziyet ve işkence yapılmaması, iyi muamele edilmesi, korunması, onların sulanması ve yemek verilmesi gibi konularda yüce dinimiz İslâm’da, gerek Kur’ân-ı Kerim gerekse Peygamberimiz Hz. Muhammed tarafından kıyamete kadar geçerli hükümler getirilmiştir. İnsanların açlık ve susuzluğu bizzat yaşayarak mahrumiyet içinde olan diğer muhtaç kişileri daha çok anladığı, fakirlerin en üst düzeyde düşünüldüğü bu Ramazan ayında, en muhtaç canlılar olan hayvanların da düşünülmesi, dinimizin önemli bir gereğini yerine getirecektir.
Beton, demir ve asfalta boğulan şehirlerde, maalesef su bulamamaktan dolayı ölen hayvan sayısı düşündüğümüzün çok ötesindedir. Bu kutsal ayda topluma, hayvanlara merhamet edip yasam haklarını korumanın hem dinimiz hem de insan olmanın gereği olduğu, kötü muamele etmenin yüce dinimiz İslâm’a da aykırı olduğu anlatılmalıdır. Toplumun yüreğine merhamet tohumlarının da ekilmesine vesile olacak, kapıların önüne hayvanlar için bir kap su konması kampanyamıza ilişkin bu mesajın köşenizde yer alması bizi mutlu edecektir. Saygılarımızla...”