Şampiy10
Magazin
Gündem

Bir kültür kentini tanıtan önemli bir kitap

.

ABONE OL
Vatan Haber

Sekizinci Şehir İz Bırakanlar

Ünlü Yazıcızade Ahmed-i Bican’ın torunlarından Zekeriyya Bican’ın, Harput-Elazığ bölgesinde yetişmiş olan bilginleri, şairleri, devlet adamlarını ve öteki ünlü kişileri tanıttığı bu eser, büyük boy 724 sayfadan oluşuyor. Yazar, Elazığ’ın yetiştirdiği ünlü kişilerin özgeçmişlerini kendi kalemlerinden anlatıyor. Kitap, Elazığ Valisi Muammer Erol’un, Elazığ hakkında kısaca düşüncelerini anlatan takdim yazısıyla başlıyor. Önsözde belirtildiği üzere aslında kitap 2 ciltten oluşuyor. “Sekizinci Şehir Elazığ’a Harput’tan İnciler” adını taşıyan birinci cildi daha önce yayınlanmıştı. Yazar, daha ayrıntılı kaleme aldığı “Sekizinci Şehir İz Bırakanlar”ı yazarken büyük zevk aldığını, hiç yorgunluk hissetmediğini belirtiyor ve şöyle diyor:
“Bu kitaptaki kısa hayat hikâyelerinin satırları arasına sinmiş bir yücelik, bir incelik, tarifsiz bir asalet ve zarafet vardı. Yaşı 80’i aşmış olanların hatıralarına baktığınızda bir şehri yeniden kuran bu güzel insanların, sadece kendilerinin değil, bir ilin sorunlarını sırtlarına yük edinmişliklerini görüyordunuz. Onarın gösterdiği azim, sebat ve şehirlerine olan vefaları, insana onların önünde saygıyla eğilmek hissini veriyordu. Elazığlı olmak ve Elazığlıları anlatmak güzeldi. Her ferdiyle büyük onur duydum. Ve ülkemin en uç noktalarına kadar bu insanları, bu duyguları duyurmak istedim.”

Yazar kitabında önce Kale Mahallesi‘nde bir düğün hikâyesini anlatarak Elazığ’ın düğün geleneğine ışık tutuyor. O mahallede oturan kalaycı Abdurrahman Efendi‘nin dillere destan güzellikteki kızı Mahpeyker’in hikâyesini lirik bir dille anlatıyor. Düğünde klarnetçi Mustafa Çavuş, mahfazasından çıkardığı klarnetine bir iki akort üfledikten sonra notayı tutturmuş ve çalmaya başlamıştı. Verilen ayak üzerine Kalalı Mustafa, elini kulağa attı. Önce bir divan tutturdu, müstezadın ardından da hoyrata geçti:

Güne düştüm, güne düştüm
Gölgeden güne düştüm
Felek evin yıkılsın
Dediğin güne düştüm.

Hüseyni ve beyati makamların ardından Bağrıyanık hoyratına geçti. Türküler türküleri, şarkılar şarkıları takip edip gidiyordu. Abdurrahman Efendi, henüz kızının gelin gitmesinden önce çok kabiliyetli bakır oymacısı olan damadı Kemal’e, kızının resmini bir tepsiye işleyip kendisine hediye etmesini rica etmişti. El öpmeye biraz geciken damat bey, tepsiye işlediği hanımının resmini kayınpederine uzatıp, tabloyu bitirmeden gelmek istemediğini belirtti. Abdurrahman Efendi, çocuksu bir hevesle aldığı paketi açtı.

* DEVAM EDECEK

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Barışa, kardeşliğe ihtiyacımız var...
  2. İnsan hakları- 3
  3. İnsan hakları- 2
  4. İnsan hakları
  5. Kur’ân’ın indirildiği, bin aydan daha hayırlı gece
  6. Kur’ân’ı düşünmeden kelime kalıplarına takılanların durumu
  7. Hiç iyilerle kötüler, inananlarla inanmayan bir olur mu?
  8. Kur’ân ve evrensel mesajı-4
  9. Kur’ân ve evrensel mesajı-3
  10. Kur’ân ve evrensel mesajı-2

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.