Bir hadisin doğruluğu
.
SORU: Yazılarınızda bir hadisin sağlamlığı için Kur’ân’a uyumluluğu gerekir diyorsunuz. “Beni ananızdan, babanızdan, evlatlarınızdan ve dünyadaki her şeyden daha çok sevmedikçe iman etmiş olmazsınız” hadisinde bu uyumluluk yok gibi. Ayrıca Peygamberimiz’in de şahsiyetine uygun değil. Yanlış mı düşünüyorum? (M. Yavuz Ceylan)
CEVAP: O hadis doğrudur. Çünkü Kur’ân’a uygun ve senedi de sağlamdır. Hadis Hz. Ömer’den gelmektedir. Halife Ömer’den yanlış bir söz gelmez. Kur’ân’a uygundur. Çünkü Ahzab Suresi’nin 6’ncı ayetinde, “Peygamber, müminlere canlarından ileridir. Onun eşleri de onların anneleridir. Rahim sahipleri (anne tarafından akrabalar) da Allah’ın kitabında birbirlerine öteki müminlerden ve muhacirlerden daha yakındırlar. Ancak dostlarınıza bir iyilik yapmanız (bir vasiyet etmeniz) hariç (yaptığınız o vasiyet yerine getirilir). Bunlar kitapta yazılmıştır” buyurulmaktadır. Demek ki müminler için Peygamber ve ailesi her şeyden önce gelir. Ondan sonra müminlerin yakınları, önce kan akrabaları, anne babaları, kardeşleri gelir. Kan akrabaları elbette arkadaşlardan önce gelir. Ancak iman şarttır. İmansız kan akrabası mümine inanç kardeşinden önde gelmez.
Peygambere iftira
SORU: Olmasını çok arzu ettiğim bir şey için 4444 kez Salat-i Tefriciyye okumak istedim. Ancak takıntılı ve şüpheci olduğum için bir türlü ne okuduğumdan ne de sayısından emin olamıyorum. Defalarca vazgeçip yeniden başlıyorum ama sonuçta yine beceremiyorum. Sayıların şifre olduğu ve bunların anahtar gibi kilidi açtığını söyleyenler var. O kişiler, “Bir eksik ya da bir fazla okursan kabul olmaz” diyorlar. Bir eksik neyse ama bir fazla okuyunca neden olmuyor? Bunları yazarken Allah’tan da mı korkmuyorlar. Ben artık Salat-i Tefriciyye okuyarak duamın gerçekleşmesini umut etmekten vazgeçtim. Bu durum benim duamın kabul olunmayacağı anlamına mı geliyor? (Özlem K.)
CEVAP: Ben böyle şeyleri bilmem. Ne Salat-i Tefriciyye’nin Peygamber sözü olduğunu, ne de onun 4444 kere okununca her isteğin olacağını bilirim. Çünkü Peygamberimiz böyle bir şey söylememiştir. Bu tür sözler ona iftiradır. Onun söylemediğini ben nasıl bilirim ki?