Başkalarına zarar vermek haramdır (2)
.
* DÜNDEN DEVAM
Kur’ân’da domuz eti haram olduğu gibi akıtılmış kan da haramdır. Ancak haram olan, eti yemek veya kanı yemek-içmektir. Kanın, filtre yapımında kullanılmasının haram olduğu hükmü Kur’ân ’da yoktur. Çünkü o kan, kimyasal değişimle kan olmaktan çıkmış, başka bir maddeye dönüşmüştür. Nitekim birçok İslâm bilgini domuzun yağının boyacılıkta, kılının ayakkabı dikiminde kullanılabileceğini söylemiştir. Ayetlerde lahmul-hınzir’in (domuz eti) haram kılındığı belirtilmektedir. Bu ifadeye dayanan Zahiriyye mezhebi mensuplarından bir kısmı, domuzun sadece etinin haram olduğunu, iç yağının haram olmadığını söylemişlerdir. Fakat çoğunluğa göre iç yağı da ete dahildir, haramdır. Doğrusu da budur. Ancak domuzun kılı haram değildir. Domuz kılı, hirazede (deri dikimciliği, ayakkabıcılık) kullanılabilir. İbn Huveyzimendad’ın rivayetine göre domuz kılıyla hiraze yapılıp yapılmayacağını soran bir kişiye, Allah’ın Elçisi bir sakınca olmadığını söylemiştir. Peygamber döneminde hirazenin yapılması ve Peygamber sahabilerinden hiçbirinin buna itiraz etmemesi de domuz kılıyla deri dikmenin caiz olduğunu gösterir (Kurtubi, el-Camil Ahkamil-Kur’ân: 2/223).
Kurtubi’nin bu açıklamasına göre domuz kılıyla ayakkabı ve diğer deri eşya dikilebileceği gibi mücevherat dizilen ipler de yapılabilir. Hüküm böyleyken bazı kişilerin kendi görüşlerini din gibi göstermeye, Kur’ân’ın yasaklamadığı şeyi haram saymaya hakları yoktur. Yüce Allah, dinde hiçbir harec (zor hüküm) koymadığını vurgulamıştır. İslâm haramlar, yasaklar dini değil, kolaylık dini, insan doğasına en uygun dindir. Kur’ân buna fıtrat dini diyor ve insanların kendi düşünceleriyle haramlar koymamalarını vurguluyor. Ben sigaraya karşıyım. Mutlaka bırakılması gerekir ama bunu, dine artı haramlar sokarak değil, bilimsel yönden açıklamak gerekir. Çünkü kimyasal değişime uğramış, kan olma vasfını kaybetmiş şeyi haram saymak, hem dinin ruhuna aykırıdır hem de dine hiçbir fayda sağlamaz. Haram olan, domuzun etini, kanını yemektir. Kanın herhangi bir şey yapımında kullanılması değildir. Sigaranın filtresi yenilmez, içilmez. Filtreden mideye giden bir şey olduğunu sanmam. Filtre, sigaranın dumanını süzerek nikotinini emer, nispeten zararını azaltır. O halde zararı azaltan bir aleti haram saymak dinin ruhuna uygun değildir. İçen yine içecektir ama bu tür zorlaştırıcı fetvalar, birçok insanın dinden uzaklaşmasına sebep olacaktır. Onun için olaylar hakkında hüküm verirken daima dinin kolaylık prensibini göz önünde bulundurmak gerekir. Çünkü dinin tebliğcisi, “Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, korkutmayınız” buyurmuştur.