Bağlanma sendromu
.
SORU: Uzun zamandır içimde sıkıntı ve huzursuzluk var. Birçok kez intihar etmeyi düşündüm. Üç kez evlenmeye niyetlendim olmadı. Düzenli namaz kılmaya çalışıyorum. Şimdi biraz daha iyiyim. Bir hoca önerdiler. Ona gittim. 18-19 yaşlarında bir bayan tarafından bağlandığımı söyledi. Şimdi muska taşıyorum. Her cuma okunmuş suyla boy abdesti alıyorum. Bunun dinimizdeki yerini öğrenebilir miyim?
CEVAP: Dinimizde bağlanmak, açılmak gibi bir şey yoktur. Sadece nazar (göz değmesi) vardır. Bunun için Felak ve Nas sureleri okunur. O muskacı hocalar böyle şeyleri size tavsiye edebilirler çünkü meslekleri ona bağlıdır. Allah’a bağlanın, O’nun kaderine inanın. O’nun dilediği olur, dilemediği olmaz. Sizin hayatınızın çizgileri O’nun bilgisi içindedir. Geleceğinizi bilmezsiniz ama Allah’a göre geleceğiniz bugünden vardır. Zaten O’na göre gelecek de geçmiş de yoktur. Her şey bir andan ibarettir. Allah’a sağlam inanır, O’na kulluğumuzu sürdürürsek huzur buluruz. Kur’ân, müminlerin Allah’a dayanmalarını emretmektedir. Sen de Allah’a dayan, namazını huzurla kılmaya çalış. Her şey iyi olur. Öyle bağlanmaya falan da inanma. Büyünün her türlüsü haramdır. Şirke eş büyük bir günahtır. Kur’ân’ın açık beyanına göre büyüyle uğraşanlar iflah olmazlar: “Büyücü de nereye varsa iflah olmaz” (Taha: 69).
Yanlış bir yorum
SORU: Maide Suresi’nin 90, 91, 92’nci ayetlerinde içki ve kumarın günah olduğuna dair hükümler yer alıyor. 93’üncü ayette ise iyi ameller işleyip iman edenlerin haram kılınan şeylerden tatmalarından dolayı üzerlerine bir günah olmayacağı belirtiliyor. Bu, “Allah’a iman eden ve hayır işleyen kişilerin, çok sapmadıkça içki içmeleri günah değildir” anlamına mı geliyor? (Nebiye Tuğbaşeker)
CEVAP: Maide: 90-92’nci ayetlerde şarap kesinlikle yasaklanmaktadır. Bu ayetler inmeden önce Müslümanlardan bir kesimi içki içerdi. 93. ayette bundan böyle haramlardan sakınan kimselere, önceki eylemlerinden ötürü bir günah olmadığı belirtilmektedir. Ayette içme kelimesi geçmiyor. “Fima taimu: Yediklerinden ötürü” deniyor. “Tam”, taam yemek, yiyecek demektir. Tatmak manası da yoktur. Çünkü tatmanın Arapça’sı “tam” değil “zevk”tir. Ayette bu yasaktan önce içki kullanmış olanlara, bundan böyle sakındıkları takdirde eski yaptıklarından ötürü bir sorumluluk olmadığı vurgulanmaktadır.