Anne babaya hizmet, her evladın boynunun borcudur
.
Bir okurum diyor ki: “Annem 9 yıl önce vefat etti. 80 yaşındaki babam benimle kalıyor. Kendisi evden çıkmadığı gibi benim çıkmama da kızıyor. 49 yaşındayım. Geçen gün köşenizde ana-baba hakkını yazmışsınız. Bu babamın çok hoşuna gitti. Bana da okuttu. Bütün iyi niyetimle babama bakıyor, gönlünü hoş tutmaya çalışıyorum. Yaşlıların da kendisine bakan çocuklarına iyi davranması gerekmez mi? Mecbur kalmadıkça evden çıkmıyorum. Psikolojim bozuldu. Bu konuda babamın etkilenebileceği bir şeyler yazar mısınız?” Ayrıca B. Ö. ve Dr. A. adlı okurlarım da aynı konuyu dile getirmişler.
CEVAP: Anne babanın çocuklar üzerinde hakları bulunduğu gibi çocukların da anne baba üzerinde hakları vardır. Onların geçimini sağlamaları, eğitimlerini yaptırmaları, onları kimseye muhtaç etmemeye çalışmaları gerekir. Annenin, çocuğunu yeterli bir süre (Kur’ân’a göre 2 yıl) emzirmesi gerekir. Hiçbir mama veya yapay besin anne sütünün yerini tutmaz. Çünkü çocuk annenin sütünü içerken aynı zamanda onun bağrından sevgi ve şefkati de içmektedir. Bakıma muhtaç durumda bulunan anne babaya veya ikisinden birine son demine kadar elden geldiğince hizmet etmek her evladın boynunun borcudur. Güçsüzlükten evden dışarı çıkamayan annenin veya babanın, çocuğunun dışarı çıkıp hava almasına bile rıza göstermemesi doğru bir davranış değildir. Çünkü bu tutum, o evladı bunalıma sürükler, hatta isyana dahi sevk edebilir. Bu durumda bulunan insanın, kendisini evladının yerine koyup düşünmesi, ona göre davranması gerekir.
Peygamberimiz ölçüyü belirtmiştir: “Nefsi için istemediğini, başkası için de istememek.” Acaba evde kalan güçsüz insan, kendisini evladı yerine koyup düşündüğünde bakımını yaptığı yaşlı insanın hiç yanından ayrılmamasına, hava almak, çarşı pazardan ihtiyacını karşılamak için dışarı çıkmasına müsaade etmemesine razı olur mu? Olmaz. Bu haksızlıktır. Öyle ise kendisine hizmet eden evladının durumunu düşünüp ona fırsat vermesi, gerektiğinde dışarı çıkmasına gücenmemesi, kırılmaması gerekir. Böyle olursa karşılıklı sevgi artar, yapılan hizmet daha bir gönülden ve sevgiyle yapılır.
* DEVAM EDECEK