Allah, kul hakkını bağışlamaz mı?
.
SORU: “Allah buyurdu ki benim karşıma kul hakkı hariç hangi suçla gelirseniz gelin mutlaka affederim ama kul hakkıyla gelmeyin onu affetmem.” Acaba bu ifade neye dayanarak söyleniyor? (Mehmet Ali Tatari)
CEVAP: Öyle bir ayet yok. Hatta tam o anlamda sağlam bir hadis de bilmiyorum. Tabii zayıf, orta sıhhatte bazı tergib ve terhib türü hadisler var. Korkutma ve yönlendirme amaçlı bu rivayetlerde katmalar çok olduğu gibi uydurmalar da çok. Ancak bu söz ayetin açık anlamına aykırı. Çünkü ayette, “innallahe yağfiruz-zunube cemia: Allah bütün günahları bağışlar” buyuruluyor. Kul hakkı, özel günah diye bir ayırım yapmıyor. Allah diledikten sonra bağışlamayacağı bir günah yoktur. Hatta bazı hadislerde Cenabı Hak, birinin hakkına tecavüz etmiş kişiyi bağışlamak isterse hakkına tecavüz edilen kişiye, bundan ötürü ahirette büyük ödül vererek hakkını bağışlatır, Allah da o hak tecavüzü yapmış olanı bağışlar denilmektedir. Kanaatime göre bunların hepsi kul hakkının önemini belirtmek için üretilmiştir. Allah bir şeyi yapmak isteyince hiç kimsenin onayını alma ihtiyacında değildir. Allah’ın bağışlamasına gerekçe aramak boştur, abesle iştigaldir.
Ebu Süfyan sahabi mi?
SORU: Çağrı filminde, Mekke şehrinin ileri geleni Ebusüfyan o kadar zulümden sonra Müslümanlığı seçiyor. (Filmin gerçek olduğunu kabul ederek bu soruyu soruyorum.) Acaba kendisi sahabi mi? (Cüneyt Íspir)
CEVAP: Hz. Peygamber’i görüp Müslüman olmuş her insan ashabdandır yani tekil olarak sahabidir (Peygamber’in arkadaşı, öğrencisi). Daha önce ne yapmış olursa olsun, İslâm olmakla beyaz bir sayfa açmıştır ve Allah onun önceki günahlarını silmiştir. Çünkü Peygamberimiz, “İslâm, daha önce yapılmış günahları siler” buyurmuştur. Bu Ebu Süfyan’a özgü bir şey değil, genel hükümdür. Ebu Süfyan da eğer içtenlikle Müslüman olmuşsa hataları bağışlanmış olur. Ama gösterişte Müslüman olmuşsa sonunu Allah bilir. Kimse hakkında kesin hüküm veremeyiz.
Sokrates’ten bir hikmet
Hanımı Sokrates’e, “Seni haksız yere idama mahkum ettiler” deyince Sokrates de ona “Ya haklı yere mi mahkum etselerdi?” diye karşılık vermiş.