Allah her cana bir ömür biçmiştir
.
SORU: Çalıştığım firmanın yetkililerinden olan bir bey geçen gün trafik kazasında öldü. İki çocuk babasıydı, yaşı da henüz 35’ti. Acaba o şehit mi oldu? Herkes nazar değdi diyor. Ben de kader diyorum. İnsanın ölümünü nazara bağlamak doğru olur mu? (Esra Kadak)
CEVAP: Elbette nazar vardır ama ben nazarın, bir insanın ömrünü kısaltıp uzatacağına inanmıyorum. Zira Allah, her cana bir ömür biçmiştir. Hiçbir can, kendisine biçilen ömrü tamamlamadan ölmez. Trafik kazasında ölmüş olan arkadaşınız da eceliyle ölmüştür. Her araba alan, nazara gelse dünyada milyarlarca araba sahibi yaşayabilir mi? Arkadaşınız feci kazayla öldüğüne göre şehit sevabı alır inşallah. Böyle kazalarda ölenler gerçek şehit değil ama bunlar şehitlik sevabına eren hükmi şehittirler. Kendi evi dışında gurbette ölen, kanser gibi amansız hastalıktan ıstırap çekerek ölen, yangında, depremde, göçük altında kalarak ölen ve benzeri kazalarda can veren insanlar hep şehit sevabına ererler. Ancak bu mertebeye erebilmek için bu kimselerin inançlı, dini bütün Müslüman olmaları, en azından kuşkusuz bir imanla Allah’a bağlı bulunmaları gerekir.
Secde halinde dua
BİR okurum, “En makbul dua, secdede edilen dua mıdır?” diye soruyor. Cevabım şudur: Secde halinde tespih okumak yani üç defa “subhane rabbiyel-alâ” demek şart değil, sünnettir. Ama sünnet olan bir şey daha var ki onu pek yapan yok. O da secde halinde dua etmektir. Secde ne demek? Saygıdan Allah’ın huzurunda eğilmekten de öte bir saygı. İşte o durumda gönülden geldiği biçimde dua etmek. İstenen bu, makbul olan budur. Hadiste secde halinde yapılan duanın makbul olduğu belirtilir. Kasıt namaz secdesidir. Namaz dışında dua etmek için secdeye kapanmak gerekmez. Böyle bir sünnet olduğunu bilmiyorum. Âl-i İmran Suresi’nde “Allah’ı ayakta, oturarak ve yan üzre yatarken zikredenler” övülmektedir. Bu ayetten, her durumda Allah’ın anılacağı ve O’na dua edileceği anlaşılır. Fakat dua etmek için secdeye kapanmak gerekmez. Ama secdeye varıp dua etmekte de bir sakınca yoktur.