Allah’a ve ahirete iman, güzel amel
.
SORU: M.S. 500 yıllarında Roma İmparatorluğu’nda ünlü General Belisarios, orduların komutanıdır. Kalbinde her zaman Allah inancı olan Belisarios, askerlerine hep,“Sakın kadınları, çocukları, ihtiyarları, sizden aman dileyeni, Tanrı’ya inanmamış olsa dahi öldürmeyin. Düşmanlarınızın kadınlarının ırzlarını, kendi kadınlarınızın ırzları gibi koruyun. Bizler, yüreklerimizde Tanrı inancıyla savaşmaktayız. Bugün burada yaptıklarımızla yarın Tanrı’nın huzurunda olacağız” demiştir. Elbette yüce Allah bilir ama bu generalin cennete girme hakkı var mı yok mu?
CEVAP: İslâm’dan önceki dönem fetret dönemidir. O zamanın insanları son İslâm diniyle sorumlu değillerdir. Allah’a inanan herkes cennete girer. Ayrıca İslâm gelmeden önce değil, geldikten sonra da Hz. İsa’nın getirdiği tevhit dininde olanlar cennet ehlidir. Kur’ân cennete girmek için üç şart ister: Allah’a iman, ahirete iman ve güzel amel yani Allah’a kulluk ve güzel ahlak. Bakın yüce Allah ne buyurur: “Şüphesiz inananlar; Yahudiler, Hristiyanlar ve Sabiiler(den) Allah’a ve ahiret gününe inanan ve iyi iş(ler) yapanlara, Rableri katında mükâfat vardır; onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir” (Bakara: 62, Maide: 69). Bu ve benzeri birçok ayet, ilahi dinlerden herhangi birinin bozulmamış aslına tabi olarak yaşayan iyi ahlak sahibi, inanmış insanın cennete gideceğini vurgular. Kur’ân, daha önceki dinlerin özünün Müslümanlık olduğunu belirtir.
Musa da, İsa da, İsa’nın müminleri de Müslümandır. Çünkü Müslüman’lık Allah’ı bir bilip yalnız O’na tapmak demektir. Bu anlamıyla bütün ilahi din bağlıları Allah’a taptıklarına göre adı dil itibariyle başka olsa bile özü Müslüman’dır. Dinler insanları cehenneme doldurmak için değil, cennete götürmek için gelmiştir. Belisarius, Hz. Muhammed’den takriben 75 yıl önce yaşamış Hristiyan prensiplerine bağlı bir mümindir. Onun, emrindeki savaşçılarına söylediği, “Sakın kadınları, çocukları, ihtiyarları, sizden aman dileyeni, Tanrı’ya inanmamış olsa dahi öldürmeyeceksiniz. Düşmanlarınızın kadınlarının ırzlarını, kendi kadınlarınızın ırzları gibi koruyacaksınız. Unutmayın bizler, yüreklerimizde Tanrı inancıyla savaşmaktayız” sözünün aynısını Hz. Peygamber ve Halifesi Ebubekir de kendi savaşçılarına söylemiştir.