Şampiy10
Magazin
Gündem

Hayat Sevince Güzel 6 dizinin derlemesi olmuş

Limon Film-Hayri Aslan’ın yapımcılığını, Eray Koçak’ın yönetmenliğini, Hülya Koper-Hikaye Üretim Merkezi’nin senaryosunu, Alpay Göltekin, Zeynep Alasya, Caner Özkan’ın müziklerini üstlendiği Hayat Sevince Güzel, pazartesi akşamı ilk bölümüyle Fox TV’de görücüye çıktı. Algı Eke, Ekin Mert Daymaz, Öykü Çelik, Burak Çelik, Uğur Çavuşoğlu, Hakan Meriçliler, Ali Düşenkalkar, Ali Erkazan, Macit Koper, Lemi Filozof, Sema Atalay, Ayşen Sezerel, Sennur Noyanlar, Deniz Baytaş, Yeliz Akkaya, Neşem Akhan, Onur Özaydın, Seda Telciler, Hasan Denizyaran, Ömür Özdemir, Batuhan Aydar, Anıl Çelik, Tolga Öztürk, Çiçek Timuçin ve Mustafa Ege Şenkal’ın rol aldığı dizi, Tüm Kişiler’de 4.91 reytingle 4’üncü, AB’de 4.39’la 3’üncü, ABC1’de 4.54’le 5’inci olarak Fox TV’ye uzun zamandır pazartesileri yaşamadığı başarıyı tattırdı.

Savaş ve Barış’ın yarışı

Dizinin adı Hayat Sevince Güzel-Aşkın Ege Hali. Dizinin yönetmeni Baba Ocağı, Dürüye’nin Güğümleri, Güzel Köylü dizilerinin 2’nci yönetmeni Eray Koçak. Oyuncuların büyük bir bölümü de daha önce bu dizilerde rol aldılar. Dizinin onlarca resmi öylesine tanıdık ki, sanki o üç dizinin birleştirilmiş kolajını izler gibi hissettim... Gelelim dizinin konusuna; Şıfıldakköy’ün deli Zarife’si aşka inanmadığını söyler ve herkese hiç durmadan bağırır 45 dakika boyunca. Evde kaldı diye düşünülürken, şansa bakın ki, tıpkı Hanım Köylü’de olduğu gibi karavanda yaşayan bir aile gelir köye. Zarife’nin koyunları nedeniyle kaza yapınca da, orada kalırlar. Zarife, Şıfıldak merhemiyle adamın tüm yaralarını bir günde iyileştirince Şinasi, bir plan kurar. Oğulları Savaş ve Barış’a Zarife’yi kendilerine aşık edip formülü alırlarsa onlara araba alacağını söyler. İki kardeş araba için deli dedikleri Zarife’yi elde etmek için yarışa girer. Ve birinci bölüm sona erer.

Sektör eskiye dönmüş

Dizinin en büyük avantajı şahane bir oyuncu seçimi yapmış olmaları. Algı Eke, kumaşı çok sağlam bir oyuncu. Üstelik hem bu tarz bir diziye, hem de daha önce yönetmenle çalıştığı için onun diline hâkim. Ekin Mert Daymaz’ı Çilek Kokusu’nda hiç ama hiç beğenmemiştim. Burada da diğer oyuncuların yanında eksik kalsa da, Çilek Kokusu’nun üzerine fazlasıyla koyarak ilerlemiş. Burak Çelik’in biraz daha çalışmaya ihtiyacı var. Öykü Çelik Yeşil Deniz’de oynadığı için şiveye hakim. Lemiz Filozof’ta bu tarz dizilerin uzmanı oldu. Oyunculuklara laf etmek zor, reji de temiz bir iş çıkarmış ortaya. Ancak kocaman bir AMA demek zorundayım. Çünkü Hayat Sevince Güzel; Baba Ocağı, Dürüye’nin Güğümleri, Güzel Köylü, Yeşil Deniz, Hanım Köylü, Kalbim Ege’de Kaldı dizilerinden birer parça alarak iyi bir kurguyla önümüze yeni bir iş koymamış. Eski işlerin derlemesini sunmuş. Sonuç reyting için başarı, fakat sektör için eskiye dönüş olmuş.

Yazının devamı...

No:309 nasıl başladı?

Gold Film-Şenay Abacı Turgut’un yapımcılığını, Aslı Zengin’in proje tasarımını, Aslı ve Banu Zengin’in senaristliğini, Volkan Akahmet ve İnanç Şener’in müziklerini, Hasan Tolga Pulat’ın yönetmenliğini üstlendiği No:309, çarşamba akşamı ilk bölümüyle Fox TV’de görücüye çıktı. Demet Özdemir, Furkan Palalı, Sumru Yavrucuk, Gökçe Özyol, Cihan Ercan, Özlem Tokaslan, Suat Sungur, Sevinç Erbulak, Beyti Engin, Fatma Toptaş, İrem Helvacıoğlu, Pelin Uluksar, Murat Tavlı, Ceren Taşçı, Fatih Ayhan, Eda Özel, Ömrüm Nur Çakallı, Özlem Ulukan, Selen Şeşen ve Nurşim Demir’in rol aldığı dizi; Tüm Kişiler’de 2.86 reytingle 8’inci, AB’de 2.54’le 8’inci, ABC1’de 2.51’le 11’inci oldu. Haziranın ilk günü başlayan dizi, ne yazık ki sonuçlarda yazı getiremedi.

Evlendirme programına rakip gibi

No:309, annelerinin zoruyla yemeğe çıkıp yanlış kişilerle buluşan Lale ve Onur’un içkilerine ilaç karıştıran Erol nedeniyle geceyi birlikte geçirip hatırlamamalarını ve Lale’nin hamile kalmasını anlatıyor. Hayat bu ya; Onur’un dedesi Ahmet Bey ölürken mirasını iki torununa bırakmış ama bir şartla! İlk hangisi evlenip çocuk sahibi olursa o mirasa konacak. Erol’un hatası nedeniyle Onur 1-0 önde. İlk bölümden evlendirme programlarına rakip olacak gibi görünüyor No: 309. Ben izlemedim ama dizi bir Kore dizisi olan Fated to Love You’nun uyarlamasıymış. Kalabalık ve yetenekli bir oyuncu kadrosu var. Hikaye ibresini biraz onlara döndürdüğünde nasıl performanslar izleyeceğimizi ve eğleneceğimizi biliyorum.

Stylingin önemimi öğretti

Gelelim ilk bölümün sevaplarına.... Jenerik şarkısını Buray’ın söylemesi, mekân seçimleri, Demet Özdemir’in kendini bırakarak oynaması, iyi oyuncu kadrosu kurulması... Günahlara gelirsek; öncelikle hayatımda gördüğüm en kötü başrol erkek stylingi izlediğimi söylemeliyim. Hatta öyle ki, stylingin önemi anladık diye düşünüyorum. Türkiye’nin en genç ve en zengin adamlarından biri, üstelik stil ve tarz sahibiyse asla ve asla nişanında kırmızı takım elbise, siyah gömlek giymez. O sahnede gördüklerime inanamadım. Aynı şey Furkan Palalı’nın saçları için geçerli! Sanki saçlarına papatya suyu sürmüş ve uçları açılmış gibi! Yani iki renk saçı var. Sakallarını da kesmişler. Ortaya bir jön değil, karton kalmış bir işadamı çıkmış. Bu saç ve giyim meselesine müdahale şart! Aksi taktirde o adama, dolayısıyla aşka inanamıyoruz. Sadece bunlar yetmez tabi oyuncu koçuyla çalışırsa daha iyi olur.

Toptaş’ı özlemişim

Dizinin en sevdiğim ve çok iyi çekildiğine inandığım iki sahnesi vardı. Biri Demet Özdemir’in arabada sunroof’u açıp bağırdığı, diğeri de barda dans ettiği sahne... İkisinde de performansı çok iyiydi Özdemir’in. Furkan Palalı için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Yakışıklılık kontenjanını tamamlamasına rağmen, oyunculuğunu geliştirmeye ihtiyacı var. Fatma Toptaş’ı özlemişim ekranda izlemeyi. Gökçe Özyol’la karı-koca oynuyorlar. Bizi komedi bu hikâyede bekliyor. Aynı durum Sevinç Erbulak ve Beyti Engin için geçerli. İlk bölüm sadece selam verdiler. Pası aldıklarında gole çevirmek için komedi güçlerini kullanacaklardır.

Kimyayı çıkarmak şart!

No:309, durgun başlayan ve hızlıca konuya giren, derdini iyi anlatan bir dizi olmuş. Ancak işin tasarım kısmında eksiklikler var. Furkan Palalı’nın styling değiştirilip, ikilinin kimyası çıksın diye uğraşılmalı. Bu hikâyenin en eksik tarafı, başroller arasındaki kimya yoksunluğu! Romantik komedide hikâye kadar, başroller arasındaki kimya önemlidir. O yoksa ağzınla kuş tutsan bile seyirciye yediremezsin. Umarım, başta bulamadıkları o kimyayı çıkarmak için çabalarlar. Herkesin emeğine sağlık!

Yazının devamı...

Nur Erkul’dan “HİÇ” sergisi

İnsan etrafında üreten insanlar olduğunda kendisini de o üretim çarkının içinde buluyor. Ben şanslıyım, arkadaşlarım durmak bilmiyor. Hepsinin bambaşka yetenekleri var. Hayatla derdini kimi sahnede, kimi bir tuvalde, kimi şarkı söylerken, kimi de yazarak anlatıyor. Nur Erkul, Kasaba dizisinde izlediğim ve beğendiğim bir oyuncuydu. Daha sonra Ay Tutulması, Kılıç Günü, Ali Ayşe’yi Seviyor, Bir Yusuf Masalı, Acil Servis dizilerinde rol aldı. Kardeş Payı’nın final bölümünde de bir spikeri canlandırmıştı. Ben onu özellikle Ali Ayşe’yi Seviyor dizisinde çok beğenmiştim.

Komediye çok yakışmıştı. Bir an önce ekrana dönse iyi olur! Geçen yıl komşu olduğumuzu öğrendim. O dönemde de resim yaptığını söyledi. Birkaç resmine de bakma şansım olmuştu. Bu arada müthiş takılar da tasarlıyor. Birkaç televizyon programına Nur Erkul’un tasarladığı yüzüklerle de katıldım. Nur, yaklaşık 5 yıldır Nazan Dalmaz resim atölyesinde çalışmalarına devam ediyor. Birçok karma sergisi oldu. Ancak ilk kişisel sergisini salı günü Niş Art Nişantaşı Gallery’de açtı. Serginin adı “HİÇ.” Erkul sergisinin ana temasının “Kadın adı altında ezilerek bastırılmaya çalışılan, metalaştırılan ama kutsallaştırılmış bir hiçlik” olarak tanımlıyor. Kadın olmanın toplumumuzda hiçbir şey ifade etmemesini de asamblaj ve rekreasyon tekniklerini birleştirerek tablolara gerçek malzemelerle taşıyor. Sergiyi gezdim, kadının maskelerinin altındaki duygusunu sorguladığına şahit oldum. Sergi, 9 Haziran’a kadar gezilebilir. Mutlaka gezmenizi öneririm.

Bir Evlilikten Sahneler

Ankara’nın Dikmeni dizisinin Tahliye’si olarak tanıdık Serap Matyaş’ı. O da durmayanlardan... Bir yandan okul açar, diğer taraftan festival hazırlar. Bütün kış Bergman’ın Bir Evlilikten Sahneler filmini tiyatroya uyarladı. Bir ay önce de Doğanay Ünal’la birlikte oyunu sahneye koydular. Üstelik bana da bir sürpriz hazırlamış. Oyunun içinde kitabım Boşan da Gel’i kullanıyorlar. Salı akşamı sezonu kapattı oyun. Ben de sezonun son oyununu izleyebildim. Tiyatro oyununda bir belgesel rejisi vardı. Selin ve Oğuz’un monotonluktan tutkuya, tutkudan bağımlılığa dönüşen ilişkilerinin evlilikte yansımalarından kesitler izledik. Sanırım her izleyen kendi ilişkimden de bir kesit gördüm diyebilir. Serap Matyaş ve Doğanay Ünal’ın performansları oldukça iyi. Oyunun müzikleri Serkan Emre Çiftçi’ye ait. Zaten o da sahnede Selin ve Oğuz’a eşlik ediyor. Onlar sustuğunda duygularını notaya döküyor. Oyunu yeni sezonda izleyebilirsiniz. Ama ben Serap Matyaş’ı ekranda görmeyi de özledim. Sahnede, dizide ve sinemada izlediğiniz bir oyuncunun yeteneğini gördüğünüzde onu hep izlemek istiyorsunuz.

Yazının devamı...

Paramparça’da prodüksiyon farkı

Pazartesi akşamı ekrana gelen Paramparça dizisinde hiçbir şey olmadı. Ama bölüm öyle bir aktı ki, 150 dakika geçti gitti. Peki, bu kadar uzun bir diziyi sıkmadan izlenilebilir kılmak için ne yapmışlardı? Cihan yine öfkeliydi. Dizinin başındaki anlayışlı, yılın babası seçtiğimiz Cihan nerede, bu adam nerede dedirtecek haldeydi. Dilara her zamanki gibi Cihan’a “Benimle konuşmalarına dikkat et” diyordu. Hazal için Cansu bu kez sümüklü Cansu olmuştu. Ben de hisse isterim deyip durdu. Harun hâlâ Dilara’dan özür diliyordu. İşin özü her şey aynıydı ama prodüksiyon farklıydı. Bu bölümde önce hastane gördük, ardından bir klip çekimi, Beşiktaş’ın yeni stadına gittik, Harun’u helikopterde, Ayşe ve Cihan’ı Alanya’da tatilde izledik. Finalde de, Harun’un neredeyse tüm Alanya’yı yürüyüşünü izlemiş olduk. Bölüm aynıydı ama mekan farklılıkları nedeniyle ben hiç sıkılmadan izledim. Artık yaz geldi, ekran karşısında kalmak için iyi resimler de görmek istiyoruz. Umarım sezon finaline kadar Paramparça böyle devam eder. Aksi taktirde 150 dakika aynı konuyu, aynı yalıda izlemek sıkıcı oluyor.

Emir bunu Kemal’in yanına bırakmaz

Kara Sevda dizisinde Kemal sonunda Emir Kozcuoğlu’nu parmaklıklar ardına attırdı. Bu akşam onun yansımalarını izleyeceğiz. Ama bu durum Nihan’la arasında büyük bir uçuruma neden olacak. Çünkü Nihan’ın yumuşak karnı, kardeşi Ozan’da Emir’le birlikte hapse gidenler arasında... Bundan sonra yine saadete ulaşamayan Kemal’in ve intikam yemini eden Emir’in daha büyük savaşına şahit olacağız. Üstelik Nihan’da Kemal’in yanında olmayacak. Böylece yeni sezonun temelleri de atılmış olacak.

Bingöl ekrana dönsün

Birkaç gündür neden bilinmez Ayça Bingöl aklımda... İkiz bebekleri oldu olalı onu göremiyoruz. Sağlıkla büyüsünler inşallah! Ama ekranda onu özlediğimi itiraf etmeliyim. Tam bunu düşünürken bir haber okudum. Ayça Bingöl, Bülent İnal’la başrolünü oynayacağı bir diziye başlıyormuş. İçimden “Oley” dedim. Bülent İnal ve Ayça Bingöl’ü hem oyuncu, hem de insan olarak çok severim. İkili, çok iyi bir çift olacaktır. Umarım çok iyi bir hikâyeyle bir araya gelirler. En az 52 bölüm peşlerinden gideriz.

Yazının devamı...

Fox TV ne yapacak?

Geçtiğimiz kışı zor geçirdi Fox TV. Pazartesi ve çarşamba akşamlarını dizisiz bitirdi. Reyting pastasının en yoğun olduğu günleri pas geçmiş oldu. Salı Aşk Yeniden’le, perşembe Kördüğüm’le, cuma Karagül’le, cumartesi Çifte Saadet’le, pazar O Hayat Benim’le yoluna devam etti. 5 hafta önce Çifte Saadet’i bitirip Kalbim Yangın Yeri’ni başlattı. Ancak ne yazık ki, o diziyle de saadete ulaşamadı. Dizi, cumartesi akşamı ekrana gelen 5’inci bölümüyle final yaptı. Son 9 haftadır pazartesi akşamları Aşk Yalanı Sever dizisiyle yarışa çıkıyordu. Sonuç başarılı değildi ama Aşk Yalanı Sever reyting sebebiyle değil, talihsiz bir kaza sebebiyle bitti. İki set çalışanının geçirdiği kaza sonucu ekip diziyi bitirme kararı almış. O kadar tehlikeli bir şey atlattılar ki, diziler biter. Önemli olan sağlık! İnşallah bir an önce sağlıklarına kavuşurlar.

Uğur Yücel’le Familya

Gelelim, Fox TV’nin önündeki tabloya... Pazartesi akşamları hâlâ bomboş görünüyor. Kanaldaki hesap uymadı. Tüm yaz devam etmesi beklenen Aşk Yalanı Sever bitti. Aşk Yeniden 14 Haziran Salı akşamı final yapıyor. Onun yerine 21 Haziran Salı akşamı yeni Ege dizisi Hayat Sevince Güzel başlıyor. 1 Haziran Çarşamba No: 309 geliyor. Perşembe akşamları haziran boyunca Kördüğüm devam eder. Ancak o da önümüzdeki haftalarda sezon finali yapacak. Perşembe de boşa çıkıyor. Karagül 10 Haziran Cuma final yapıyor ve cuma akşamları da boşa çıkıyor. Cumartesi akşamları zaten boşa çıktı. Pazar akşamları ekrana gelen O Hayat Benim dizisi haziran ayında sezon finali yapacak. Kısacası; salı ve çarşamba günleri haftanın 5 günü dizisi yok Fox TV’nin şimdilik. Ama hazırlıklar var. TMC, Uğur Yücel’in başrolünü oynadığı Familya dizisini hazırlıyor. Ne zaman yayına çıkar belli değil. Sinegraf’ın hazırladığı N’Olur Ayrılalım temmuzda başlayacak. Gürgen Öz, Nilay Duru, Aras Aydın ve Nilperi Şahinkaya rol alıyor. Bir de oyuncu seçimleri devam eden bir aşk hikâyesi daha geleceği konuşuluyor. Onunda başlaması ağustosu bulur.

Beyaz Gece Fox’ta

Gelecek sezonda da elinde Kördüğüm ve O Hayat Benim dışında tutmuş dizisi yok. Ama onlarda gün birincisi olmuyor. Diğer tüm kanalların elinde gelecek sezon devam ettirebilecekleri gün birincisi ya da ikincisi olan dizileri var. Eylül sezonu için Süreç Film’in müzisyen hikâyesi, Ay Yapım’ın Beyaz Gece’si şimdiden Fox’ta olacağı konuşulan diziler arasında... Şanssız bir başlangıç yapacak Fox TV yeni sezona. Ama iyi seçimlerle güzel bir prototip oluştururlarsa da gelecek sezona damgalarını vururlar. İzleyip göreceğiz.

Yazının devamı...

Kendal’ın sorusu düşündürüyor

Karagül finale yaklaşıyor. 2 hafta sonra final bölümüyle ekrana gelecek. Cuma akşamı ekrana gelen bölümde de Mehdi’nin ölümüne sebep olan Kendal’ı izledik. Ekranın en ilginç işlerinden biri oldu Karagül. Zira hepimiz bir kötü adamın peşinden gittik. 4 sezon boyunca Kendal’ın kötülüklerini takip ettik ve cezalandırılmasını bekledik. Önümüzdeki hafta ekrana gelecek olan bölümde demir parmaklıklar ardına girecek Kendal. Sonunda hepimiz bir oh çekeceğiz. Ama tanıtımda öyle bir soru soruyor ki, insan düşünmeden edemiyor. Kendal, “Ağlamayı yasak ettiğiniz bir adama vicdansız diyemezsiniz. Gülmeyi yasak ettiğiniz bir adama yüzümüzü güldürmedi diyemezsiniz” diyor. Ne dersiniz? Kötüyü kötü yapan da sevgisizlik, yasaklar değil mi? Siz bunu bir düşünün!

Defne Ömer’e gerçeği söyle!

3 Nisan 2016 tarihli yazımda da aynı başlığı atmıştım. Ortada bir sır var ve tam 48 bölümdür ortaya çıkamadı. Bugüne kadar da sırrın ortaya çıkmaması iyi sündürüldü. Ama artık Defne’nin kiralık aşk olduğunun ortaya çıkması gerekiyor. Çünkü aynı hikâye dönüp dönüp aynı sona bağlanıyor. Eğer Ömer öğrenirse bu defa başka yansımalar izleyeceğiz. İş sadece Defne ve Ömer’in arasının bozulması olmayacak. Ömer en yakınlarından da darbe yiyecek ve bu travmayı atlatması zaman alacak. Aşk yalanı sevmiyor ama affetmeyi zamanla öğreniyor. Bunun için de seyirciye anlatılacak çok şey var. Hadi artık Defne, Ömer’e gerçeği söyle!

Beyaz Show tatile çıktı

CUMA akşamı Beyaz Show sezon finali yaptı. 20 yılı da devirmiş oldu. Türkiye’nin en uzun soluklu programlarından biri Beyaz Show. Seneye yani 21’inci yılında yepyeni bir halde karşımıza çıkacağını umut ediyorum. Sezon finalinde Beyaz Show ekibinin hazırladığı videoda çok keyifliydi. Kamera arkasında çalışan ekibini alkışlamayı seven programcıları çok seviyorum. Beyazıt Öztürk de bunlardan biri. Her zaman ekibine teşekkür etmeyi ve onları onore etmeyi bildi. Bu sene de çok yoruldular, tüm ekibe iyi tatiller!

Develi’nin tatlı intikamı

Büşra Develi’ye Tatlı Küçük Yalancılar’dan beri bayılıyorum. Onu en son Mekan Artı’daki Burada.Bugün oyununda izlemiştim. Şimdi de Tatlı İntikam dizisiyle beğenimi almaya devam ediyor. Rüzgar gerçekten Pelin için çok dişli bir rakip. Büşra Develi de tüm o cool ifadesiyle bunu fazlasıyla hissettiriyor. Zaten Rüzgar’ın hikâyesi de o tavrı destekliyor. Leyla Lydia Tuğutlu ve Büşra Develi tabiri caizse döktürürler bundan sonra... Ben de keyifle iki kadının kapışmasını izleyeceğim. Develi’nin tatlı intikamıyla dizi daha da eğlenceli olacaktır.

Yazının devamı...

Aşk Laftan Anlamaz umut vaat ediyor

Bi Yapım, Burak Sağyaşar’ın yapım şirketi. Oyunculuktan yapımcılığa geçişine şahit olduğumu, hatta en büyük destekçilerinden biri olduğumu söyleyebilirim. Çünkü sektörde genç yapımcılara da ihtiyacımız var. Burak da bu mesleğe doğuştan hakim! Çünkü annesi yapımcı Nilgün Sağyaşar. O nedenle benim ondan beklentim çok yüksek! Uzun süredir Bi Yapım’ım birkaç dizi hazırladığını duyuyorduk. Sonunda ilk dizisi Aşk Laftan Anlamaz’ın ilk tanıtımı görücüye çıktı. Başrollerini Hande Erçel ve Burak Deniz’in oynadığı Aşk Laftan Anlamaz kelimenin tam anlamıyla bana oh dedirtti. Çünkü son yıllarda izlediğim en iyi romantik komedi dizisi tanıtımı olduğunu düşünüyorum. İkili birbirine çok yakışmış, eğlenceli ve romantik bol bol sahne izleyeceğimizin sinyalini verdi tanıtım. Yönetmenliğini Bahadır İnce, senaristliğini Nuray Uslu, Aylin Eren ve Yusuf Kürşad Gürses’in üstlendiği Aşk Laftan Anlamaz haziranda Show TV’de başlıyor. Tesadüfler silsilesi tanışan ve nefretten aşka dönüşen bir aşk izleyeceğiz.

İşin sırrı Derya’da 6 Haziran’da başlıyor

Derya Baykal tartışmasız ekranın en sempatik isimlerinden biri. Bir dönem aynı kanalda program yaptığım ve kendisine de konuk olduğum için yakınen tanıyorum. Ekibine ailesi gibi davranan, herkesin sevgilisi biridir Derya Baykal. Ayrıca gündüz kuşağında en iyi programlardan birine imza atar. Bizi ekranın evlilik konseptli programlarının dışına çıkarır. Bir süredir ekranda onu izleyemiyorduk. Şimdi O3’le anlaştı ve 6 Haziran’da Fox TV’de İşin Sırrı Derya’da programına başlıyor. Modadan ev ekonomisine, el işinden yemek tariflerine dopdolu bir içerikle izleyeceğiz onu. Şimdiden Derya Baykal’ın vereceği püf noktalarını merak ediyorum. Onu ekranda izlemeyi özlemiştim. Yolu açık olsun Baykal’ın..

Neşet Ayşegül’e ne yapacak?

Poyraz Karayel’in çarşamba akşamı ekrana gelen bölümünde Neşet Ayşegül’ün savcıya çalıştığını öğrendi ve dizi bölüm finali yaptı. Peki, bundan sonra ne olur? Ben bile olacaklardan korkuyorum. Gelecek bölümde sevgisine karşılık bulamayan ve kandırılan Neşet’in ne kadar kötüleşip aynı zamanda çocuksulaşacağını izlemek için sabırsızlanıyorum.

Yazının devamı...

Hayatımın Aşkı Çılgın Bediş’e benzedi

Hande Doğandemir, Serkan Çayoğlu ve Berk Hakman’ın başrollerini paylaştığı Hayatımın Aşkı dizisi pazar akşamı ikinci bölümüyle ekrana geldi. Yönetmen değişikliğine gidilen dizi için Osman Taşçı çok doğru bir tercih olmuş. Kesinlikle birinci bölümden çok daha televizyona uygun bir reji izledik. Ancak dizinin gidişatı tersine dönmeye başladı. Çünkü dizinin tek karakteri Gökçe. Diğer tüm karakterler ona yardımcı olmak için oynuyor. Hiçbirinin gerçek bir hikâyesini göremedik. Hande Doğandemir’in kesinlikle Gökçe olduğuna inanıyorum. Hande bu role tüm ruhunu koymuş. Ancak Gökçe karakterinin gitgide Çılgın Bediş’e benzediği aşikar! Keşke herkes ruhunu koymuş çalışırken, bu güzel oyuncu kadrosundan 2016 model bir romantik komedi çıksaymış. 20 yıl öncesinin tekrarı değil!

Kötülük olsun diye yapmıyormuş

Hayat Şarkısı bu sezonun en farklı işi oldu. O da kesinlikle 20 yıl öncesinin Kara Melek dizisine benziyor ama sadece benzemekle kalmıyor. Üstüne senaryo, reji ve oyunculuklar o kadar çok şey koyuyor ki, ne zaman başladı, hangi ara bitti anlamak zor. Üstelik nasıl başardığını anlamadan çoktan hepimiz Hülya’cı olduk bile. Kötülüğü yapan bir karakteri seviyoruz. Çünkü Hülya her seferinde kendini aklamayı beceriyor. Bu hafta ekrana gelen bölümde çocukluk halinde bir cümle kurdu Hülya: “Ben onları kötülük olsun diye yapmadım ki!” Sanırım Hülya’nın bir aile olmak için aldığı o risk onun tüm kötülüklerini temize çekiyor. Ayrıca Mahir ve Hülya ikilisi olağanüstü oldu. Mahir’in hikâyesinde bende gözyaşlarımı tutamadım. Olgun Toker, gerçekten Almanya’da mı büyüdü? Nasıl bu kadar iyi Almancı oynayabiliyor diye araştırdım. Adana’da büyüdüğünü öğrendim. Helal oldun Olgun Toker’e. Meryem Uzerli’den bile çok daha iyi aksan yapıyor. Harikasın şef!

Lise dizileri geliyor

Uzun zamandır bir gençlik dizisine hasretiz. Ekranda ya ağır dramlar, ya da romantik komediler iş yapıyor. Bu yaz başlayacak bir lise dizimiz oluyor. Bodrum Lisesi dizisinin adı değişti Bodrum Masalı oldu. Gençlerin ön planda olduğu bir dizi izleyeceğiz. Aldığım duyumlara göre bir lise dizisi de Süreç Film’den geliyor. Daha önce Hayat Bilgisi gibi bir fenomen işe imza atmıştı Süreç Film. O nedenle yeni bir gençlik dizisinde de farkını ortaya koyacaktır. Gençlik dizileri her zaman iş yapar. Bu ülke nüfusunun çoğunluğunu gençlerin oluşturduğunu hesap edersek, onların sorunlarını anlatacak dizilere de ihtiyaç var.

Yazının devamı...

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.