Aşk Laftan Anlamaz derdini anlatamadı
Bi Yapım-Burak Sağyaşar’ın yapımcılığını, Bahadır İnce’nin yönetmenliğini, Nuran Uslu ve Aylin Eren’in senaristliğini, Ercan Özkan’ın görüntü yönetmenliğini, Emrah Erdemir’in müziklerini, Kıvılcım Ural’ın jenerik vokalini seslendirdiği Aşk Laftan Anlamaz, Çarşamba akşamı ilk bölümüyle Show TV’de görücüye çıktı. Hande Erçel, Burak Deniz, Özcan Tekdemir, Merve Çağıran, Oğuzhan Karbi, Tuğçe Karabacak, Demet Gül, Süleyman Felek, Betül Çobanoğlu, Cem Emüler, Sultan Köroğlu Kılıç, Evren Duyal, Elif Doğan, Metehan Kuru, Gözde Kocaoğlu Yağmur, Oğuzhan Okul ve Nazan Diper’in rol aldığı dizi; maalesef tanıtımlarında yarattığı beklentiyi karşılayamadı. Dizi, Tüm Kişiler’de 2.07 reytingle 23’üncü, AB’de 1.39’la 32’nci, ABC1’de 2.11’le 22’nci oldu.
Hayat atar yapıyor
Dizinin en büyük sorunu ne anlatacağını ilk bölümde verememesiydi. Zira, ilk bölümü izlemiş biri olarak Aşk Laftan Anlamaz’ın meselesi nedir hâlâ bilmiyorum. İkinci en önemli hatası Hayat karakterinin motivasyonuydu. Zira; gereksiz bir atar patlaması yaşıyordu. Başka birisinin bineceği taksiye binen, onu kılığına kıyafetine ve beden diline bakmadan eleştiren, sürekli adama bağıran bir Hayat izledik. Oysa Murat, son derece kibarca taksiyi paylaşmayı teklif etmişti. Ama Hayat ona sanki ahlaksız teklif etmiş gibi karşı çıktı. Buradan izleyeceğimiz Hayat’ın net bir karakter olduğunu, tanımadığı bir kişiyle asla aynı ortamda bulunmayacağını anlıyoruz.
Neden bu kadar sinirli?
Ancak aynı Hayat, çok değil birkaç sahne sonra Murat’la asansörde kalıyor! Aralarında neden bir nefret olduğunu hâlâ anlamamışken, asansör bozuluyor ve kalıyorlar. Hayat, panik atak geçirdiğini söylüyor. Hiç inandırıcı olmayan ve kısacık süren bir zamanda! Murat, çözümün kendisine sarılmak olduğunu söylüyor ve ona sarılıp saçlarını okşuyor! Hayat, hiç itiraz etmeden, zorlanmadan o kollara kendini atıyor ve rahatlıyor. 3 dakika önce kibarca aynı taksiyle gidebileceklerini söyleyen Murat’a “Sen beni ne zannettin, tanımadığım adamlarla taksiye binmem” diyerek posta koyan Hayat, 3 dakika sonra ona sarılıp kendisini teslim ediyor. İşte bu da karaktere olan inancımızı sıfıra indiriyor. Sonra yine saldırıya geçiyor. Hayat bu adama neden sinirli? Murat ona ne yaptı? Bir geçmişleri var mı? Bunlardan emin değilim. Dizinin beni rahatsız eden bir diğer karakter tasarımı Emine’ydi, yani Hayat’ın annesi! Sıradan bir ev hanımı kızı işe girdiği zaman maaşını ve sigortasını sorar. Kasabadan gelen Emine gibi 40 yıllık bir şirketin borsadaki faaliyetlerini, gelecek yılın vizyon parametresini değil! Bu sözler o karakterin doğasına aykırı! Hayat’ın arkadaşları ise styling’le Tatlı Küçük Yalancılar dizisindeki kızlara benzetilmişti. Her komik sahnede komedi hatırlatan müzik kullanmak ne yazık ki, sahneleri komik yapmamıştı. Bahadır İnce, dramada beğendiğim bir yönetmendir. Ancak romantik komedi için tercihleri ritmi düşürmüştü.
Burak Deniz doğru oynamıştı
Dizinin tartışmasız en doğru oynayan oyuncusu Burak Deniz’di. O Murat olmuş ve bu rolün altından kalkmış. Hande Erçel, Güneşin Kızları dizisinin üstüne çok şey koymuş. Ama o karakteri daha az atarlı oynamalı veya giderli olacaksa sağlam gerekçeleri olmalı! Aksi takdirde ortalıkta bağıran bir kızdan öteye gidemez. Reyting sonuçları çok kötü ama çok zor bir günde yarışa çıktı dizi. Hem Poyraz Karayel’in, hem Kara Sevda’nın sezon finali vardı. No:309 reytinglerini yükseltmeye başlamıştı. Atv’de Seviyor Sevmiyor ilk bölümüyle görücüye çıktı. Survivor heyecanlıydı. Fransa-Arnavutluk Euro 2016 maçı vardı. Başka bir günde sonuç bu kadar düşük olmazdı. Gelecek hafta Aşk Laftan Anlamaz, eğer bize ne anlattığını, dizinin konusunun ne olduğunu ikinci bölümde anlatabilirse şansı artar. Ay sonunda Survivor’ın da bitmesiyle izleyicisini çoğaltır. Ancak sorunlar aynı kalırsa dizinin yaz sonunu görmesi çok zor! Herkesin emeğine sağlık...