Şampiy10
Magazin
Gündem

Çalışma hayatında bu yıl neler değişecek?

Seçim vaatlerinin havalarda uçuştuğu, son düzlükte çalışma bakanının değiştiği, asgari ücret kelimesinin en çok prim yaptığı, iş kazalarının yine durmak bilmediği koca bir yılı ve çalışma hayatını geride bıraktık. Durum böyle olunca; 2016 yılına yeni hükümetin eylem planıyla başlatmak en doğrusu olacak gibi…

Kadın sigortalılardan gençlere, istihdama, yatırım teşviklerine, ekonomik vaatlerden sosyal yardımlara kadar hızlandırılmış turumuzda 2016’da çalışma hayatında hangi değişikliklerin var olacağı planını ele alalım;

- Tüm işçi ve Bağ-Kur emeklilerine yıllık ilave 1.200 TL verilecek.

- Emekli olduktan sonra Bağ-Kur kapsamında çalışmaya devam eden esnafımızın emekli aylıklarından kesilen Sosyal Güvenlik Destek Primi Kesintisi kaldırılacak.

- 65 yaş aylığı alan yaşlılarımızın kimin yanında yaşarsa yaşasın, maaşlarını almaları ve maaşlarında kesinti ve duraksama olmaması sağlanacak.

- Muhtarların 950 TL olan maaşı 1.300 TL’ye yükseltilecek. Polislerin ve uzman erbaşların 2 bin 200 olan ek göstergeleri 3 bine çıkarılacak, polislerin emniyet hizmet tazminatı yüzde 25 artırılacak.

- Astsubay emeklileriyle ilgili sorun giderilecek.

- Esnafımıza düşük faizli kredi uygulamasına devam edilirken, 30 bin TL’ye kadar faizsiz kredi desteği verilecek.

- Küçük ve orta ölçekli işletmelerin TSE ve patent belgelerinin maliyetlerinin devlet tarafından karşılanması sağlanacak.

- 2016 yılı Şubat ayında 30 bin öğretmen ataması yapılacak.

- Konut hesabı uygulaması başlatılacak.

- Doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen sürelerin memuriyet kıdeminde değerlendirilmesini sağlayacak düzenlemeler yapılacak.

- Çalışanların doğuma bağlı izin ve haklarını güçlendirmek üzere Devlet Memurları Kanunu ve İş Kanunu’nda gerekli değişiklikler yapılacak.

- Çalışan kadınlarımıza doğuma bağlı olarak ilk çocukta 2 ay, ikinci çocukta 4 ay, üçüncü ve üzeri çocukta 6 ay yarı zamanlı ve tam ücretli çalışma hakkı ile çocuğun okula başlama yaşına kadar kısmî süreli çalışma hakkı tanınacak.

- Mevsimlik tarım işçisi kadınlar ile ev eksenli çalışan kadınların sosyal güvenceden daha kolay faydalanmalarını sağlayacak düzenlemeler yapılacak.

- Mevsimlik tarım işçileri ile göçer ve yarı göçerlerin çocuklarının okullaşmasına yönelik tedbirler alınacak.

- 51 ilimizde uygulanmakta olan yüzde 6 oranındaki İşveren Sigorta Primi indiriminde esas alınan 10 işçi çalıştırma zorunluluğu kaldırılarak mevcut uygulama devam ettirilecek.

- Basit usulde vergilendirilen esnafın yıllık 8 bin TL’ye kadar olan kazançlarından vergi alınmayacak.

- Sosyal destek alan vatandaşlarımızdan istihdam edilenlerin işveren sigorta primi desteklenecek.

İlk kez işe giren gencin 1 yıllık maaşı devletten

Gençler için uygulanacak vaatler şöyle:

- Kendi işini kurmak isteyen gençlere 50 bin liraya kadar karşılıksız nakdi destek verilecek. Gençlere 100 bin lira kredi desteği verilecek, bu krediye Kredi Garanti Fonu aracılığıyla yüzde 85 oranında kefalet imkânı sağlanacak.

- İlk kez iş bulan gençlerin ücretinin 1 yıl boyunca devlet tarafından karşılanması sağlanacak. Genel sağlık sigortası prim borçları sıfırlanacak.

- Meslek lisesi ve üniversite öğrencilerinin staj yapmalarını özendirici tedbirler alınacak.

- Lise veya üniversite mezunu gençlerin genel sağlık sigortası giderlerinin 2 yıl gelir testi yapılmaksızın ve prim alınmaksızın devlet tarafından karşılanması sağlanacak.

- Yeni iş kuran gençlerimize üç yıl boyunca gelir vergisi muafiyeti sağlanacak.

Yazının devamı...

Ucuz borçlanma fırsatı için son 4 gün!

Prim sürelerini satın almanın veya sigorta başlangıcını geriye çekmenin akla ilk gelen yolu borçlanma işlemidir... 1 Ocak 2016’dan önce askerlik, doğum ve yurt dışı borçlanmalarında önemli prim ödeme avantajı var.

1 Ocak 2016’dan önce askerlik, doğum ve yurt dışı borçlanmalarında önemli prim ödeme avantajı var. Borçlanmak isteyenlerin elini çabuk tutması gerekecek. Birçok vatandaşımız, “Nasıl, ne şekilde emekli olabilirim?” diye düşünürken prim sürelerini satın almanın veya sigorta başlangıcını geriye çekmenin akla ilk gelen yolu borçlanma işlemi olmaktadır.

- 4/c kapsamında olanların (memurların), personel mevzuatına göre aylıksız izin süreleri,

- Sigortalı olmaksızın doktora öğreniminde veya tıpta uzmanlık için yurt içinde veya yurt dışında geçirilen normal doktora veya uzmanlık öğreniminde geçen süreler,

- Sigortalı olmaksızın avukatlık stajını yapanların normal stajda geçen süreleri,

- 4/1-c (memurluk) kapsamında geçen sigortalılık süreleri hariç, sigortalı iken herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınanlardan bu suçtan dolayı beraat edenlerin tutuklulukta veya gözaltında geçen süreler,

- Grev ve lokavtta geçen süreler,

- Hekimlerin fahrî asistanlıkta geçen süreleri,

- Seçim kanunları gereğince görevlerinden istifa edenlerin, istifa ettikleri tarih ile seçimin yapıldığı tarihi takip eden aybaşına kadar açıkta geçirdikleri süreler,

- 25 Şubat 2011 tarihinden sonraki sürelere ilişkin olmak üzere, 4857 sayılı kanuna göre kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan sigortalıların, kısmi süreli çalıştıkları aylara ait eksik süreler,

- Sigortalı olmaksızın, 1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanuna göre yurt dışına gönderilen ve öğrenimini başarıyla tamamlayarak yurda dönenlerden yükümlü bulunduğu mecburi hizmet süresini tamamlamış olanların, yurt dışında resmî öğrenci olarak geçirmiş oldukları öğrenim sürelerinin 18 yaşının tamamlanmasından sonraki döneme ait olan kısmı hizmet borçlanması kapsamına girmektedir.

Gelin borçlanmaları tüm detaylarıyla ve son günlerin avantajlarıyla ele alalım;

Askerlikte prim tutarı 7 bin liraya yükselecek

Askerlik borçlanması askerlik yapılan süreyi kapsar. Hizmet verilen askerlik süresi kadar 6, 12, 15 ve 18 ay borçlanma yapılabilir. 18 ay üzeri sürelerde belgelendirildiği takdirde borçlanılmaktadır.

1 Ocak’tan önce asgari ücret üzerinden 12 aylık askerliği borçlanacak kişinin ödeyeceği prim tutarı 4 bin 889 TL olurken,

1 Ocak’tan sonra ödeyeceği prim 6 bin 984 TL olacak. Önemli bir noktayı da aktarmadan geçmeyelim. Askerlik hizmetini ilk sigorta başlangıç tarihinden önce yapan kişilerin borçlanma işlemini yapmaları halinde sigorta başlangıçları borçlanılan askerlik süresi kadar geri gidecektir. Bir örnekle anlatmak gerekirse; 1 Şubat 1990’da 15 ay askerlik yapan kişinin sigorta başlangıç tarihi 1 Mart 1994 olsun. Bu kişi 15 ay askerlik süresini borçlanırsa emeklilikte başlangıç olarak değerlendirilecek tarih 1 Aralık 1992 olacaktır. Askerlik hizmetini sigorta başlangıç tarihinden sonra yapan kişiler ise yalnızca prim gün sayısı satın almış olacaklardır. Hizmet dökümünüzü kontrol edin, prim gün sayısına ihtiyacınız yoksa borçlanma işlemini yapmayın.

Doğum öncesi sigorta şart

1 Ekim 2008’de yürürlüğe giren yasa ile kadınlarımıza tanınan önemli haklardan biri de “doğum borçlanması” hakkıdır. Doğum borçlanmasındaki amaç; özellikle doğum sonrasında çocuğuna bakmak için sosyal güvenceden mahrum kalan kadın sigortalının bu hakkının telafi edilmesidir. Sosyal Güvenlik Kurumu, bir kadına doğum borçlanması yapmak için önce doğum yaptığı tarih öncesinde sigorta girişinin olup olmadığına bakar.

Sigortası doğum yaptığı tarihten önce ise borçlanma kabul görülür, doğumdan sonra ise reddedilir. Bu maddeyi taşıyorsanız Sosyal Güvenlik Kurumu bu kez ikinci maddeye geçer ve doğumdan hemen sonra 2 yıl boyunca kayıtlı hizmetinizin olup olmadığına bakar. Örneğin; doğum sonrası 1 yıl çalışmayıp diğer yıl kayıtlı işe girenler sadece çalışmadıkları bir yıl için borçlanma yapabilir. SGK’nın son şartı, dünyaya getirmiş olduğunuz çocuğun hayatta olmasıdır.

% 42 daha az ödeme yapın

Yurt dışı borçlanması yurt dışında çalışılan süreyi veya ev hanımı olarak geçirilen süreyi kapsar. Yurt dışı borçlanma ile Türkiye’den emeklilik, günlük en az borçlanma miktarı

19.40 TL’ye çıkacaktır. 36 aylık yurt dışı borçlanmasını asgari ücret üzerinden yapacak olan bir kişinin mevcut durumda 14 bin 666 TL prim ödemesi gerekirken, 1 Ocak’tan itibaren

20 bin 952 TL ödeyecek. Yurt dışı borçlanmasını tavan ücret üzerinden 1 Ocak öncesi yapacak olan bir kişinin 2 bin 648 TL aylık prim ödemesi gerekirken, 1 Ocak sonrası tavan ücret üzerinden borçlanacak kişinin aylık 3 bin 783 TL ödemesi gerekecektir. Asgari ücretin 1.300 TL’ye çıkarılması, yurt dışında yaşayan vatandaşları da emeklilik noktasında etkileyecek. Yurt dışı borçlanması yapmak isteyen vatandaşlar 1 Ocak 2016 tarihinden önce başvurmaları halinde yüzde 42.8 daha az prim ödeyeceklerdir.

Yazının devamı...

Staj sigortası emekliliğe sayılacak mı?

Delinin biri kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış hikâyesi…

Sosyal medyada ve bazı basın-yayın organlarında staj dönemlerinde ödenen staj sigorta primlerinin emeklilikte sigorta başlangıç tarihi olarak dikkate alınacağı yönünde haberler yer aldığını gördük, şaşırdık.

Bir de üstüne Sosyal Güvenlik Kurumu sisteminde yapılan güncelleme sonrasında hizmet dökümlerinde de ilk işe giriş tarihi kısmında staj başlangıç tarihinin yer almasının bu nedene dayandığı iddia edilince ortalık iyice karıştı.

Gelin işi başından anlatalım, ortada dolaşan bu hikâyeye en doğru yolu bulalım; Sosyal Güvenlik sisteminde iki tür prim ödeme şekli ve bildirimi vardır. Bunlardan ilki “iş kazası-meslek hastalığı sigortası” da denilen kısa vadeli sigorta çeşididir. Diğeri de “yaşlılık-malullük-ölüm sigortası” denilen uzun vadeli sigorta çeşididir.

Ne zaman başladı?

Emeklilik olarak bilinen primler de uzun vadeli sigorta primlerini içerir. Kısa vadeli sigorta sadece çalışılan-staj yapılan sürede çalışanın-stajyerin başına gelebilecek meslek hastalığı ve iş kazası içindir.

3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu 19.06.1986 günü uygulanmaya başlanmıştır. Bu tarihten itibaren meslek lisesi öğrencilerinin sigortasını okudukları okullar yapmaya başlamıştır. Önceki yıllarda ise sigortaları işletmelere aitti ve bazı işletmeler kendilerine staja gelen öğrencileri kısa vadeli stajyerlik-çıraklık sigortası yerine uzun vadeli sigorta yapabilmekteydiler. Bu sebeple de 1986 yılından önce staj yapan çırak olanlar için işe girişler emeklilik için de başlangıç sayılabilmektedir. Bu “şanslı stajyerlerden” olup olmadığınızı 1986 yılı ve öncesinde adınıza emeklilik primi ödenip ödenmediğini sigorta hizmet cetvelinde prim ödeme gün sayısı ve kazanç bildirilip bildirilmediği ile teyit edebilirsiniz.

Kendisi adına stajyer sigortası yapılan birisi için SGK hizmet dökümünde işe giriş tarihi yazar ama işe giriş yazan yıllar için prim ödeme gün sayısı ve kazanç görünmez. Stajdan sonra ilk normal işe giriş (uzun vadeli prim ödenme) tarihinden itibaren de gün sayısı ve kazanç görünür.

2 milyon kişi

Bir kez daha belirtmekte yarar var; meslek liseleri tarafından yapılan staj sigortası Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından işe başlama tarihi olarak kabul edilmemektedir. SGK tarafından kabul görmeyen bu tarih, prim gün sayısı olarak da dikkate alınmamaktadır. Halen çalışan kişilerin normal olarak işe başlama tarihleri, normal prim ödenmeye başlamasından sonra emeklilik için önem taşımaktadır. Emekli olabilmek için gerekli olan prim gün sayısı ve emeklilik yaşı da bu şartlar altında belirlenmektedir.

Bugüne kadar özellikle seçim dönemleri öncesinde birçok milletvekili bu durumu meclise taşımış ve her defasında bu konuyla ilgili kanun teklifi verilmiş olsa da bu tekliflerinin hiç birisi kanunlaşmamıştır. Yeni hükümet programında, staj sigortası ya da staj süreleri borçlanılarak Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında işe başlama tarihinin öne çekilmesi gibi bir çalışma şu an için yoktur.

Emeklilik yaşının öne çekilmesi yönünde yine gündeme düşen “Müjde Emeklilik yaşı öne çekildi, staj sigortası geldi” gibi haberler gerçeği yansıtmamaktadır.

Gönül isterdi ki 2 milyon staj mağduruna bekledikleri müjdeli haberi verelim ama mevcut halde elden gelen budur…

Yazının devamı...

Engelli haklarını bilen var mı?

3 Aralık, “Dünya Engelliler Günü”ydü… Yılda bir gün kutlamayı bir kenara bırakalım. Biz halen, dünya kadar engeli aşamadık… Farkındalık yaratmak, bazı bilgileri güncellemek, sahip olunun yasal hakları gözler önüne sermek ve en azından ülkemizdeki engellilerin yükünü biraz da olsa hafifletmek adına bu konuyu biraz açalım…

Ülkemizde halen pek çok insan kaldırımlarda, alt geçitlerde üstü kabartmalı sarı çizgileri süsleme sansa da, her ne kadar engellileri görmezden gelse de engelli vatandaşlarımız aslında her yerde.

Türkiye’de yaklaşık 4 milyon engelli vatandaşımız var. Bu da yaklaşık her 100 evden beşinde engelli bir vatandaşımız olduğu anlamına geliyor. Ancak, çeşitli sakatlıklar ve kazalar sonucu belirli becerilerini yitirmiş kişiler de eklendiğinde sayı neredeyse 10 milyonu buluyor!

Biz bu önemli hafta sebebiyle elimizden geldiğince engellilerimizin var olan haklarını ele almak istedik.

Özürlü aylığı

Toplumda genellikle “özürlü aylığı” olarak bilinen ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü tarafından 2022 sayılı kanuna göre ödenen aylıktır. Kimler alabilir; hastaneden alınmış sağlık kurulu raporuna göre “özürlü” (özür oranı yüzde 40-69) ve “başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek şekilde özürlü” (özür oranı yüzde 70 ve üzeri) olanlar, bakmakla yükümlü kimsesi bulunmayanlar, güvenlik kurumlarında her ne ad altında olursa olsun bir gelir veya aylık hakkından yararlanmayanlar, bağlanmamış veya bağlanması mümkün olmayanlar, doğrudan bir mevzuat gereği bağlanmış herhangi devamlı bir geliri bulunmayanlar, kanunla belirlenen muhtaçlık sınırının altında olan kişiler…

Ayrıca yukarıdaki koşullara sahip olup kanunen bakmakla yükümlü olunan 18 yaşını tamamlamamış özürlü yakını bulunanlar, bakımının fiilen gerçekleşmesi ve aylık ortalama gelirinin muhtaçlık sınırının altında olması kaydıyla bu aylıktan faydalanabilirler.

Muhtaç aylığı

Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından ödenen muhtaç aylığından yararlanmak için yüzde 40 ve üzeri özürlü olmak, sosyal güvencesi olmamak, herhangi bir gelir veya aylığı bulunmamak, mahkeme kararı veya kanunla bakım altına alınmamış olmak, gelir getirici taşınır ve taşınmaz malı olmaması veya olup da bunlardan elde edeceği aylık ortalama gelirinin bu yönetmelikle belirlenen muhtaç aylığı miktarını geçmemesi gerekmektedir.

Her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirleri toplamı esas alınmak suretiyle ortalama aylık geliri 1 aylık net asgari ücret tutarının 2/3’ünden daha az olması gerekmektedir.

Yukarıdaki kriterlere uyan bakıma muhtaç özürlüler için evde bakım hizmeti için özürlünün 24 saat bakımını sağlayan aile bireyi, akrabaya veya vasisine bir aylık net asgari ücret tutarında ödeme yapılmaktadır. Ayrıca özel araç ve gereçlerde KDV Muafiyeti, motorlu taşıtlarda MTV Muafiyeti, konutlarda Emlak Vergisi Muafiyeti sağlanıyor.

Özel şirketler ne yapıyor?

Özel şirketlerin sağladığı haklar ise şöyle sıralanıyor: Şehirlerarası otobüs şirketlerinde engelli indirimi, THY engelli indirimi, telekomünikasyon engelli indirimleri.

Her insanın hayatta yapamadıkları var, bu bizi engelli mi yapar?

Yazının devamı...

Sahte müfettiş ve SGK denetmenlerine karşı dikkatli olun

Ellerini kollarını sallayarak işyerlerinde “devlet” kimliğiyle gezen kişilere dikkat… Her gün çalışanlarımızı ve işverenlerimizi; sosyal güvenlik, iş sağlığı ve güvenliği, iş hukuku ve sağlık alanındaki güncel gelişmeler hakkında bilgilendirmeye çalışıyoruz. Ancak, Çalışma Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nun yaptırımları ve idari para cezası hükümleri arttıkça bunları fırsat bilen kötü niyetli kişilerin de artması kaçınılmaz olmaktadır. Son zamanlarda yaşanılan bir örnek ile sizlere durumu anlatmaya çalışalım.

Bir inşaat şantiyesine

elinde çantaları, ceketlerinde SGK rozetleri, ellerinde kurumda çalışan kişilerin adına düzenlenmiş sahte SGK kimlikleriyle çıkagelen dolandırıcılar, SGK denetim tespit tutanağını (SGK’nın imha ettiği eski tutanaklar bu kişilerin elinde mevcut) doldurup mali müşavir ve insan kaynakları yöneticileri gelmeden teslim etmişler. Giderken de “bizimle irtibata geçsinler” diyerek cep telefonu numaralarını bırakmışlar.

Akıllı davranan mali müşavir durumdan şüphelenmiş ve böyle bir mucibin firma adına çıkıp çıkmadığını, bağlı bulundukları Sosyal Güvenlik Merkez Ünitesi’nden kontrol etmiştir. Kimlikleri kullanılan kişiler de aynı merkezde olunca işin aslı ortaya çıkmıştır.

Tuzağa düşmeyin

Bu durum üzerine konu emniyet güçlerine aktarılmış ve suç üstü yakalanmaları için düğmeye basılmıştır. Dolandırıcılar, telefon görüşmesinde denetim tutanağını bilgi işleme sokmadıklarını, ama daha fazla ellerinde tutamayacaklarını, bir an evvel bir şeyler yapılması gerektiğini belirtmişlerdir. Ancak, ısrarla firmaya davet edilmelerine rağmen dışarıda buluşmak istediklerini belirtmişler, durumun kendileri adına olumsuz sonuçlanacağını anladıklarında da cep telefonu numarasını bir daha kullanmamak üzere kapatmışlardır.

Elbette ki birileri yakayı sıyıracak, birileri tespit edilip yakalanacak. Ancak, önemli olan bu gibi zihniyette olan dolandırıcıların tuzağına düşmemek.

- Hiçbir bakanlık müfettişi ve SGK denetmeni kişisel bilgilerini paylaşmaz.

- Kurumdan mucip numarası olmayan denetim tutanağı olmaz.

- Kurum nezdinde bilgi-işlem kaydı olmayan denetmen tutanağı olmaz.

- Kontrol memuru yazan tutanaklar eskidir.

- Kurum ve denetmen kaşeleri olmayan tutanaklar geçersizdir.

- İşveren veya işveren vekilinin imzası olmayan tutanaklar geçersizdir.

- Para karşılığında tutanak iptal edilmez.

Bu bilgileri lütfen aklınızda tutun. Kimlik hırsızlarına gün doğurmayın. Hak ve hukuk aranırken mağdur olmayın.

Denetimin önemi

Asgari ücretin Ocak ayında 1.300 TL olacak olması ile ilgili beklentiler devam ediyor. Bu ay içerisinde durum netleşecek. Ama asgari ücretin artmasının şu an çok tartışılmayan, fakat çok önemli bir etkisi olacak. O da; kayıt dışılığın artacak olması. Maliyetlerin yüzde 35-40 bandında değişecek olması, gerçek ücret üzerinden SGK’ya bildirmeme, işçiyi sigortasız çalıştırmaya zorlama ve kaçak işçi çalıştırma oranlarının artacağı önümüzde duran bir gerçek. Bu noktada; kayıt dışı istihdama ilişkin en önemli unsur SGK denetmenleri. Kayıt dışı istihdam konusunda denetimin önemi büyük. Denetim etkin olmazsa haksız rekabetin önü alınamaz.

Özellikle 2000’li yıllardan sonra kayıt dışı istihdamın üzerine gidilince yüzde 15-20’lere varan azalışın temeli, yukarıdaki tabloda görülen etkin denetim mekanizması.

2007 ila 2015 yılları arasında SGK denetmenleri 308 bin tescilli, 62 bin tescilsiz işyerini denetlemişler. Bu denetimler sonucunda 269 bin sigortasız işçi tespit edilmiş.

Hal böyle olunca, asgari ücretin artışıyla beraber denetmenlerimizin iş yükünün de artacağı aşikar.

Yeni dönemde, sosyal güvencenin ve denetmenin kıymetini bilerek büyü Türkiye…

Yazının devamı...

Kadın sigortalıları neler bekliyor?

Ülkemizin 1945 yılından itibaren geçmiş olduğu ‘Çok Partili Sistem’ partiler arasında rekabet, vaat ve çalışma hırsını da şüphesiz beraberinde getirdi. Ancak, belirtilen durumda millet olarak tek iyi yaptığımız şey ‘boş vaatlerin” hayata geçmesini beklemek oldu. Hemen herkesin hatırlayacağı üzere henüz geçtiğimiz aylarda sokaklarda bangır bangır sloganlarıyla gördüğümüz siyasi partilerin, kadınlar üzerinden oy toplama savaşlarını izledik.

AK Parti “Kadınların Yanında”, CHP “Güçlü Kadın, Güçlü Toplum”, MHP “Ülkenin Geleceği”, HDP “Özgür Kadınlar” başlıklarıyla kadınlarla ilgili vaatlerini sıraladı.

Üzücü olanı hatırlatmakta fayda var; Türkiye’de yapılan araştırmalar sonucu yerine getirilmeyen vaatler yüzde 60 oranında. Geriye kalan yüzde 40’lık kısımda sizin ihtiyacınız olan değil, meclisin gündeminde olan ve kabul edilen yasalar çıkarılmış durumda. Vaatlerse şöyle:

- Kadın çalışan ve girişimci sayısı artırılacak.

- Kadın girişimcilerin 100 bin liraya kadar ve 5 yıl vadeli kullanacakları krediler için Kredi Garanti Fonu aracılığıyla yüzde 85 oranında kefalet imkânı sağlanmaya devam edilecek.

- Doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen süreler, memuriyet kıdeminde değerlendirilecek.

- Çalışan kadınlara doğuma bağlı olarak ilk çocukta 2 ay, ikinci çocukta 4 ay, üçüncü ve üzeri çocukta 6 ay yarı zamanlı, tam ücretli çalışma hakkı ve çocuğun okula başlama yaşına kadar kısmi süreli çalışma hakkı tanınacak.

- Mevsimlik tarım işçileri ile ev eksenli çalışan kadınların sosyal güvenceden daha kolay faydalanmaları sağlanacak.

- Erken evliliklerin önlenmesi için aileye yönelik eğitim hizmetlerinin yaygınlığı ve etkinliği artırılacak.




Yeni düzenleme

Kadınların karar alma mekanizmalarındaki etkinliklerinin artırılmasını, iş gücü piyasasına girişlerinin kolaylaştırılarak istihdamlarının artırılmasını, sosyal güvencelerinin sağlanmasını ve kadın girişimci sayısının artırılmasını temel hedefleri olarak belirleyen AK Parti, bunlara ilişkin pek çok yeni düzenlemeye imza atacak.

- Kadın istihdamına yönelik getirilen teşvikleri sürecek.

- Kadın girişimcilere 100 bin TL’ye kadar ve 5 yıl vadeli kullanacakları krediler için Kredi Garanti Fonu aracılığıyla yüzde 85 oranında kefalet imkanı sağlanacak.

- Kadınların iş gücü piyasasına girişlerini kolaylaştıracak çalışma modelleri oluşturulacak.

- Mevsimlik tarım işçisi kadınlar ile ev eksenli çalışan kadınların sosyal güvenceden daha kolay faydalanmaları sağlanacak.

- Çalışanların ve işverenlerin kadın-erkek fırsat eşitliği bilincini güçlendirmeye yönelik farkındalık oluşturucu programlar artırılacak.

- Kadın girişimciliğini daha fazla teşvik etmek için, piyasa eğilimleri, mevzuat, ihracat ve benzeri konularda danışmanlık hizmeti verecek kurumsal mekanizmalar oluşturulacak.

- Kadın Girişimciliği Programı hazırlanarak uygulamaya konulacak ve kadınların iş hayatına atılmaları kolaylaştırılacak.

- İşçi ve memur tüm çalışan kadınlara, doğuma bağlı olarak ilk çocukta 2 ay, ikinci çocukta 4 ay, üçüncü ve üzeri çocukta 6 ay yarı zamanlı, tam ücretli çalışma hakkı ve çocuğun okula başlama yaşına kadar kısmi süreli çalışma tanınacak.

- Çalışanların doğuma bağlı izin ve haklarını güçlendirmek üzere Devlet Memurları Kanunu ve İş Kanunu’nda değişiklikler yapılacak.

- Memurların sahip olduğu doğuma bağlı izin ve hakların, İş Kanunu’na tabi çalışanlarla uyumlulaştırılmasını sağlayacak düzenlemeler yapılacak.

- Doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen sürelerin memuriyet kıdeminde değerlendirilmesi sağlanacak.

- Meslek kursuna katılan kadınların çocukları için oyun odaları kurulacak.

- Doğum yapan annelere altın hediyesi devam edecek.

- Kaliteli ve hesaplı kreş imkânları yaygınlaştırılacak.

- Belediyelere kreş açma zorunluluğu getirilecek.

Yazının devamı...

Kadına şiddet suçtur, erkekler Yargıtay kararına dikkat

Ülkede vatandaş olmak zor, kadın olmak ise daha da zor… Şiddet, taciz, tecavüz, öldürülme! Her gün yazılı ve görsel basında görmeye, duymaya alıştığımız her şey, gayet normalmiş gibi benimsediğimiz haberler maalesef.

Kadının önemi, hayatımızdaki konumu, çalışma hayatına, sanata, aileye katılma zorunluluğu her ne kadar altı çizilerek vurgulansa da, bazı şeyler maalesef değişmiyor toplumumuzda. İkinci sınıf muameleye maruz kalmak halen kaderi gibi gözüküyor kadının. Kadınlarımızın yasal hak ve özgürlüklerini koruma amacıyla çıkarılan pek çok yasaya rağmen sadece 2015 yılının ilk 6 ayında 50 bin kadın şiddete maruz kalmıştır. Tabii, belirtilen veriler sadece kayıt altına alınabilen rakamlar. Her gün şiddet gördüğü halde evinde kocasıyla yaşayanlar ve buna sessiz kalanlar da var. Gelin durumun vahametini rakamlarla görelim.

Eş öldürene maaş yok

Bir çok kadın şiddete maruz kalıyor, ancak bilmiyor. Aile veya hanede aile bireyleri arasında meydana gelen her türlü fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddet ev içi şiddettir. Kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddet suçtur! Gelelim başlığımıza neden olan olaya;

Eşini öldürene maaş verilmez. Ancak, bu durum değişebilir. Keza, niyet önemlidir. Zonguldak’ta eşinden sürekli şiddet gören bir kadın, kendine ve kızına şiddet uyguladığı gerekçesiyle, kendini savunmak adına eşini öldürüyor. Şiddete maruz kalan kadın çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderiliyor ve 3 yıl 4 ay hapis cezası alıyor. Konumuza başlık olan kısım ise kadının cezaevinden çıkması sonucu gerçekleşiyor.

Eşinin ölümüyle 3 çocuğuna yetim aylığı bağlanan kadın, cezaevi hayatı son bulunca SGK’ya müracaat ederek tarafına “Dul aylığı” bağlanmasını talep ediyor. Haliyle SGK durum değerlendirmesi yaparak, sigortalıyı öldürenin kendisi olduğundan aylık bağlanamayacağını kadına tebliğ ediyor. Emekli, dul ve yetim aylığı Anayasal bir haktır, reddedilemez. Kadın reddedilen talebi sonrası, mahkemeye müracaat etmeye karar veriyor. Mahkemede, haftanın 3-4 günü ağır bir şekilde şiddet gördüğü gerekçesiyle kadının kendini savunmak amaçlı eşini öldürdüğüne dikkat çekiyor.

Yargıtay kararı

Mahkeme kararı neticesinde konu Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından da inceleniyor ve nihai karar veriliyor; Hukuk Genel Kurulu, “Ağır tahrik altında olay işlenmiştir” diyor ve kadını haklı bularak aylığının bağlanmasını sağlıyor. Tabii, verilen bu karar emsal niteliğinde olduğundan yazı başlığımız da belirtilen durum ortaya çıkıyor. Yargıtay, konuya aydınlatmak amacıyla daha sonrasında yayımlamış olduğu açıklamasında “Kadın dayaktan kurtulmak için sigortalıyı öldürmüştür, aylık almak için değil” ifadelerini kullanıyor.

Yani özetle kadın kadar yüreği olmayan erkekler, sözüm size; şiddet altında hanımın elinden giderse can, emekli maaşı kalır geriye, olur canan...

Yazının devamı...

Sadece işveren değil gündelikçi çalıştıran bile etkilenecek

Asgari ücrete işveren tepki gösterdi ancak bu sadece yanında işçi çalıştıranların sorunu değil. Asgari ücretin artması domino taşı gibi milyonlarca insanı yakından ilgilendiren bir konu. Neden mi?

BAĞ-KUR PRİMLERİ

01.09.2013 tarihinde iş yeri tehlike sınıfları prim oranının 2 olarak belirlenmesinin ardından Bağ-Kur primi taban değeri asgari ücretin yüzde 34.5’i olarak sabitlenmiştir. 01.07.2015 31.12.2015 tarihleri arasında Bağ-Kur’lu en düşük olarak 1.273,50 TL’nin yüzde 34.5’i olan 439.36 lira Bağ-Kur primi öderken bu primin 2016 itibari ile 1.818.41 x yüzde 34.5 = 627.36 lira olması bekleniyor. Yapılacak asgari ücret zammı SSK’lıyı güldürürken Bağ-Kur’luyu düşündüreceğe benziyor.

İŞSİZLİK MAAŞI

2015 yılı son yarısında asgari ücretli çalışanın alacağı işsizlik maaşı 505.53 lira iken 2016 itibari ile bu tutarın 721.85 lira olması bekleniyor. Üst sınır ise 1.018,80 liradan 1.454,74 liraya yükselecek. Yapılan bu değişikliğe göre 2016 Nisan ayı sonunda kendi rızası dışında işsiz kalan bir asgari ücretli 2015 maaşının yaklaşık 200 lira altında işsizlik maaşı almış olacak.

EV HİZMETLİLERİ

Asgari ücretten etkilenen bir başka kesim de ev hizmetlerinde çalışanlar. Vergiden muaf tutulmaları sebebi ile normal asgari ücretliye göre hesapları biraz daha farklı yapılsa da evinde yardımcı çalıştıran bir kişi yardımcısı için asgaride 146.45 lira SGK primi öderken bu tutar 2016 yılı itibari ile 209.14 liraya yükselecektir.

PRİM BORÇLANMALARI

Yurt dışı, doğum ve askerlik borçlanmaları, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun şartların uygun olması durumunda toplu prim ödenmesine olanak sağladığı durumlardır. Borçlanma tutarları da asgari ücrete bağlıdır. Prim borçlanmaları en düşük olarak asgari ücretin yüzde 32’si şeklinde hesaplanmaktadır.

01.07.2015-31.12.2015 tarihleri arasında bir yıl borçlanma yapmak isteyen kişinin borçlanma hesabı; 1.273,50 x yüzde 32 = 407,52 (30 günlük) olarak yapılıyordu. Bunu 360 güne tamamladığımızda karşımıza 4 bin 892 liralık bir hesap çıkıyordu. 2016’da asgari ücret brüt 1.818 lira olursa bunun yüzde 32’si 518.9 TL yapacak. Aylık olan bu tutarı yıla tamamladığımızda karşımıza 6 bin 984 lira gibi bir maliyet çıkacak.

Bu sebeple borçlanma yapmak isteyenlerin 2016 yılbaşından önce borçlanma talebinde bulunmaları yararlarına olacaktır.



İşverene maliyetinde 3 hesap var

Hükümetin net asgari ücret rakamı konusundaki kararına göre; üç farklı asgari ücret rakamından biriyle karşılaşmak mümkün olabilir. Net asgari ücretin 1.300 lira olma hesabı yapılırken;

- Çalışanların yararlandığı asgari geçim indirimi (AGİ) tutarı dahil edilmeden hesaplama yapılırsa, brüt asgari ücret 1.818,41 lira olacak.

- Çalışanların yararlandığı asgari geçim indirimi en düşük tutarda(bekar/eşi çalışan ve çocuksuz) dahil edilerek hesaplama yapılırsa, brüt asgari ücret 1.645,76 lira.

- Bu tutara, çalışanların yararlandığı asgari geçim indirimi en yüksek tutarda (evli eşi çalışmayan ve

3 çocuklu) dahil edilerek hesaplama yapılırsa, brüt asgari ücret 1.543.19 lira olacaktır.

Kıdem tazminatı unutuluyor

Orta nokta olan 1.645,80 lira üzerinden hesap yapacak olursak maliyet şöyle şekillenecek. Konu tartışılırken ve işveren üzerindeki yük hesaplanırken kıdem tazminatı yükü dahil maliyetin gözden kaçtığı da dikkat çekiyor.

Aylık asgari ücret: 1.645,80 TL

Kesintiler toplamı: 469.20 TL

AGİ hariç kesintiler toplamı: 379.09 TL

Net ele geçen tutar: 1.176,60 TL

AGİ Dahil net tutar: 1.300,03 TL

İşverene maliyet: 2.016,11 TL

İşverene maliyet (Yüzde 5 indirim hakkıyla): 1.933,82 TL

Kıdem tazminatı maliyeti/aylık: 137.15 TL

Kıdem tazminatı dahil toplam maliyet: 2.070,97 TL

İşverenin yükü nasıl hafifler?

Aslında tüm partilerin seçim beyannamesinde asgari ücret artışı mevcuttu. Belki de koalisyon beklentisiyle “2016 dönemi atlatılır” diye düşünülüyordu. Ancak, özellikle Başbakan Ahmet Davutoğlu ve kurmaylarının bu konuda net duruşu ve 01.01.2016 tarihinde asgari ücretin net 1.300 lira olması ısrarı, işverenleri maliyetler konusunda şimdiden düşündürüyor.

- İşverenlere sağlanan 5 puanlık prim indirimine ilave 5 puanlık indirim verilmesi,

- Sigortasında işveren payının yüzde 2’den yüzde 1’e indirilmesi,

- Vadeli Sigorta Kolu Primi’nin yüzde 2’den yüzde 1’e indirilmesi,

- Teşviklere, benzeri vergide de “beş puanlık vergi teşviki” verilmesi,

- Alınan damga vergisinin kaldırılması.

Aralık ayında asgari ücrette işçi-işveren ve devlet kapışması çetin geçeceği şimdiden aşikâr…

Yazının devamı...

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.