Şampiy10
Magazin
Gündem

Orta sınıftan, dar gelirliye geçiş dönemi!

 

2021 Yılının sonlarına doğru %36 ile baş gösteren enflasyon verileri gelecek yılın asgari ücretinde de beklentileri arttırdı. Haliyle yetkililer de elini taşın altına koyarak asgari ücrette büyük bir artışa gitti. Ancak bu büyük artış, enflasyon karşısında sadece bir ay dayanabildi. 2022 Yılının sadece ilk ayı açlık sınırı 4 bin 250 TL olarak asgari ücretin 3 TL altında bulunmuş oldu. Mayıs ayına geldiğimizde ise 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 6 Bin 017 TL’ye yükselmiş oldu.

GELİR SINIFLARI KAYDI, GEÇEN YIL DAHA ZENGİNDİNİZ!

Asgari ücret ve 2 katına kadar ücret alan kişilerin dar gelirli, asgari ücretin 2,5 katından 5 katına kadar ücret alan kişilerin orta düzey, asgari ücretin 5,5 katı ve üzerinde ücret alanların ise üst düzey gelir grubundan olduğu kabul edilmektedir. 2022 Yılının ortasına geldiğimiz bu günlerde, gelir grubunun da şeması değişmiş oldu.  Bir önceki yıl orta seviye gelir gurubuna giren kişilerin dar gelir grubuna kadar gerilediği, gelir guruplarının ise mevcut asgari ücret düzeyinde aşağıdaki şekilde yeniden sıralandığı gözlemlendi. Asgari ücret ve 3 katına kadar gelir seviyesine sahip kişilerin dar gelirli, asgari ücretin 4 ve 7 katı arasında bulunanların orta seviye gelir grubuna girdiği, 7,5 ve üzeri gelir seviyesine sahip kişilerin ise yüksek düzey gelir gurubuna girdiği gözlemlendi. (4 Kişilik aile) alım gücü hesaplamasında ise tüm gelir gruplarının önceki yıllara kıyasla tasarruflarının, satın alım gücünün ve birikimlerinin düştüğü hesaplandı.Ayrıca Türk-İş sendikasının yayımlamış olduğu yoksulluk sınırı 2022 Mayıs ayı için 19 bin 602 TL’ye çıkmış oldu. Kişi başı yoksulluk sınırı ise 4 bin 900 TL seviyesinde gerçekleşti.

ASGARİ ÜCRETLİLERE TEMMUZ’DA ZAM YOK GİBİ!

Her ne kadar medya önünde asgari ücretlilerin zam beklentileriyle ilgili haberler yapılsa da sayın Cumhurbaşkanı ve sayın Çalışma Bakanı zam tarihini yılbaşı olarak göstermektedir. Diğer hükümet bürokratlarının ise kaçamak cevapları nabız yoklanıyor algısı oluşturuyor. Cumhurbaşkanı, 13 Haziran 2022 tarihinde ihracat şampiyonları ödüllerinde yaptığı açıklamasında yine asgari ücret artışıyla ilgili gelecek yılbaşını işaret etti. Tabi yetki ve taktir yine kendilerinde olacak ama sürpriz bir ücret açıklaması da tüm kesimler tarafından hala ümitle bekleniyor…

Yazının devamı...

Gözler borç yapılandırmasında!

Yüksek enflasyon, tırmanışa geçen döviz, el yakan fiyatlarla mücadele eden vatandaş ve işveren dört gözle yeni bir yapılandırmanın açıklanmasını bekliyor. Pandeminin etkisinden kurtulduk derken savaş ve ekonomik kriz çalışanından işverenine, vatandaşından kamu kurumlarına kadar her kesimin belini büktü.
Borçlu kesimin artık tek umudu çıkması beklenilen yapılandırma kanunu.

GÖZLER HAZİRAN AYINDA!
En son 7326 sayılı Kanunla yapılandırma hakkı getirilmiş, başvurular 30 Eylül 2021’e kadar devam etmişti. 30 Nisan 2022 tarihine kadar ödenmemiş alacaklardan feragat yolu ile etkin pişmanlıktan faydalanma hakkı süresi de geçen ay tamamlandı ve 7326 sayılı kanunun bir bağlayıcılığı kalmadı.
Ekonomi kurmaylarının hedefi ise 2022 Haziran ayı, yaz döneminde piyasayı hareketlendirme amacıyla büyük bir af paketi çıkarılması gündemde. Turizm, ihracat ve dış ülkelerle yapılan ticari anlaşmaların da getirisiyle pahalılığın hafifletilmesi, enflasyonun aşağı çekilmesi ve alacakların ödenmesinin önünün açılacağı planlanıyor.


İŞVERENLER YAPILANDIRMALARI ÖDEYEMEDİ!

7326 Sayılı Kanunla getirilen yapılandırmanın ödenmeyen büyük bölümü orta ve küçük ölçekli işletmelerden yani esnaflardan oluşuyor. Büyük ölçekli işletmelerin taksitlerini ödediği ve yeni bir yapılandırma beklentilerinin olmadığı görülüyor.Diğer taraftan yapılandırdığı borçların taksitlerini ödeyemeyen esnafa haciz tebligatları da gelmeye başladı.Yapılandırma bekleyen esnaf ve orta ölçekli işletmelerin yanında inşaat sektörünün de gözü kulağı yapılandırmada. İlgili firmalar borçlarından dolayı yapı kullanım belgesi temin edememekte ve buna bağlı dairelerini emsal fiyattan satamıyorlar.

ESNAF GÖRÜŞÜ!

İstanbul’da faaliyet gösteren çeşitli iş kollarında faaliyet gösteren esnaflarımızla dertleştik, beklentinin yanında da dertlerini dinledik ve paylaşmaya karar verdik.
Pastane: Elektrik faturamız 10 bin liranın üzerine çıktı, kredi ile çeviriyoruz. Yapılandırmayı bekliyoruz ancak hem cari ayı hem de taksiti yine ödeyemeyeceğiz.
Eczane: İşçi maliyetleri, elektrik su ve ısıtma giderleri belimizi büktü. Kazancımız yarı yarıya düşerken masraflarımız daha da arttı.
Terzi: Bağkur borcum birikti, emekli olmak için 47 bin lira ödemem gerekiyormuş. Günde 10 paça yaparak evi zor geçindiriyorum, o bakiyeyi ödemem için 10 takım elbise dikmem lazım günde.

Restoran: İşlerimiz bizim pandemiye göre düzeldi diyebiliriz. Borcumuz yok ancak ne yazık ki kayıtdışı istihdamımız var, kayıtdışı olmasa prim ödeyemeyiz borcumuz olur.Milyarca lira devlet borcu, devletle barışmayı bekleyen milyonlarca vatandaş.Seçim öncesi bir yapılandırma affı daha gelir mi beklemedeyiz…

Yazının devamı...

Asgari ücret 5 bin 500 lira olur mu?

Bir türlü bitmedi,bitemedi… Pandemisi, savaşı, gıda krizi, konut krizi ve ekonomik kriz peşimizi bir tülü peşimizi bırakmadı. Binbir zorlukla yasamayı öğrenen ülkemiz insanı, bu durumları da atlatacaktır elbet ancak izler kalıcı olacak gibi. Enflasyon baskısı tüm ücretlilerde alım gücünü düşürmüş durumda, vatandaşı enflasyona ezdirmeme sözü veren hükümet ise ücret artışı çalışmalarını başlattı!

ETKİSİ YILLARCA SÜRECEK!

Ekonomi üzerinde inanılmaz bir enflasyon baskısı var. Buna onlarca sebep sayabiliriz. Üretmiş olduğunuz sebepler elinizdeki sonucu değiştirmeyecektir. Bir ihtiyacınızı, kazanmış olduğunuz ücretin yüzde 1’i ile gideriyorken bir zaman sonra yüzde 2’si ile gidermeye başladıysanız ve kazancınız aynı kalmışsa enflasyona yenik duruma düşmüşsünüz demektir.

İstihdam verileri TUİK’in yayınlamış olduğu raporlarda yüksek çıkıyor olsa da, artan enflasyon baskısı eninde sonunda işsizliği de vuracaktır. Reel sektörde üretimler devam etse de kayıtdışı istihdam patlak verecektir. Kiraların asgari ücreti aştığı bir ortamda, çalışanların en son düşüneceği şey sigortalarının ödenmesi olacaktır. Haliyle kayıtdışı çalışmayı işçiler teklif edecek, işverenler kabul edecektir. Yıllardır hizmet veren işçiler çıkarıldı gösterilecek, işsizlik ödenekleri yersiz kullanılacak ve işsizlik fonu gün gün eriyecektir.

ÜCRETLERE ENFLASYON ARTIŞI GELİYOR!

Ekonomik krizin pençesinde kalan ücretliler hükümetten gelecek zam haberini bekliyor. Cumhurbaşkanı, enflasyona ezdirmeme sözünü yılbaşında vermişti. Geldiğimiz noktada temmuz ayında ücretlerde yeniden güzel bir artış bekleniyor.

Geçtiğimiz yıl sonunda %36’lık enflasyonda %51 oranında asgari ücrete artış yapılmıştı. 2022 Nisan ayı enflasyon rakamına baktığımızda ise karşımızda %69’luk bir rakam çıkıyor. Aradaki fark kadar ücret artışı yapılması halinde asgari ücretin 5 bin 500 TL olması gerekiyor. Temmuz ayına kadar enflasyon verilerinin yukarı yönde seyretmesi ön görülüyor.

Emekli taban aylıklarının da 3.500-4.000 lira seviyesine çekilmesi bekleniyor. Emeklilerin yanında kamu çalışanlarına da yine aynı oranda enflasyon zammı yapılması bekleniyor. Bakanlık aynı zamanda temmuz ayına kadar kamu çalışanlarının beklediği 3600 ek gösterge çalışmasını da resmi olarak açıklayacak. Bir türlü gelmeyen yaz bu gelişmelerin gerçeğe dönmesiyle gelecek inşallah…

Yazının devamı...

Çalışanların izin hakları! Kim ne kadar izin kullanabilir?

Geçtiğimiz yıl içerisinde yıllık izinlerde yapılan değişiklikler, taşınma izni sorunları, evlilik izni, süt izni, babalara da doğum izni derken, işçi-işveren arasında uyuşmazlıklara sebep olan yıllık izin konusunu ele almanın vaktidir diyerek haklarınızı anlatmaya çalışalım.

YILLIK İZİN NEDİR?

4857 sayılı İş Kanun’un 53 üncü maddesine göre;
“İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir.
İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;
a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara on dört günden,(14)
b) Beş yıldan fazla on beş yıldan az olanlara yirmi günden,(20)
c) On beş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmi altı günden,(26) az olamaz…”
Yıllık izin hesabında, işyerinde ilk işe girilen tarihe göre yıllık dönemlerin tamamlanmasına dikkat edilir.
Örneğin,1 Haziran günü işe başlayan bir işçinin yıllık izin hakkı her yıl 1 Haziran günü başlar. 1 Haziran 2021 tarihinde işe başlayan işçi, ilk defa 1 Haziran 2022 günü yıllık izne hak kazanır.

PAZAR GÜNLERİ VE RESMİ TATİL GÜNLERİ İZNE İLAVE EDİLİR

İşçinin, izin süresine rastlayan Pazar günleri ile ulusal bayram ve resmi tatil günleri izin süresinden sayılmaz ve kesin suretle izne ilave edilir.14 gün izne çıkan bir işçinin izin süresi içine rastlayan 2 Pazar günü ile birlikte 16 gün izni olur.

YAŞLILARA VE GENÇ İŞÇİLERE İZİN SÜRESİNDE AYRICALIK

Yıllık izin hesabında, yaşlılara ve gençlere istisnai ayrıcalık tanınmıştır. Belirtilen yıllık izin sürelerinin dışında;
On sekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle, elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamayacaktır.

YILLIK İZİN ÜCRETİ PEŞİN ÖDENİR!


Çalışanlar ücretlerini çalışmış oldukları ayı takip eden ayın başında alırlar, bu sebeple işçi yıllık izne çıkacak ise işveren izin süresini peşin ödemelidir.

TAŞINMA İZNİ NEDİR?

Konuyla ilgili olarak yargıya intikal etmiş onlarca dosya olsa da, İş Kanununda bu yönde bir izin hükmü bulunmamaktadır. Taşınma izni diğer izinler adı altında, ücretsiz ve mazeret izni olarak kullandırılır.
Personel, taşınması ile ilgili olarak ücretsiz izin talebinde bulunabilir ve işveren de bunu karşılamakla yükümlüdür. İşlerin aksamaması işveren için önemli olsa da personel için de evini taşımak ve yerleştirmek o derece önemlidir.
Taşınması ile ilgili bildirimini yaptığı halde işvereninden onay alamaması durumunda yine taşınma işlemine devam eden personeli işveren bu sebeple işten uzaklaştıramaz, disiplin cezası uygulayamaz ya da işten çıkaramaz. Burada dikkat edilmesi gereken önemli nokta işverene yazılı bildirimde bulunulmasıdır.

EVLİLİK İZNİ KİMLERE VERİLİR, VERMEK ZORUNLU MUDUR?

Evlilik izni, evlenecek olan tüm personellere kanunen verilmesi gereken bir izin hakkıdır. Evlenecek olan personel, evlilik tarihinden bir ay önce yazılı dilekçe ile bildirimde bulunmak suretiyle evlilik izni talep edebilir.
Evlilik izni talep eden bir personele işveren bu izni sağlamakla yükümlüdür ve ücretinde herhangi bir kesinti uygulayamaz. 4857 Sayılı İş Kanununa göre evlilik izni yasal olarak 3 gündür.

ANNELER DOĞURUR, BABALAR İZİN KULLANIR!

Sigortalı babalar doğum masasında olan eşlerini neredeyse ziyaret dahi edemiyorlardı. Artık yasal düzenleme ile birlikte sadece annelere değil babalara da doğum izni getirildi. Eşi doğum yapan bir baba artık mazeret izni almak yerine yasal olarak 5 günlük doğum izni alarak ücretli izne ayrılabilecek. Bu izin için sadece yazılı bir dilekçe vermesi yeterli olacaktır.

SÜT İZNİ KİMLERE VERİLİR, NASIL KULLANDIRILIR?

Doğum yapan anneler 8 hafta doğum öncesi ve 8 hafta doğum sonrası olan analık izinlerini kullandıktan sonra işbaşı yapmaları halinde süt iznini kullanabilirler. Doğum sonrası, Yarı zamanlı veya kısmı süreli çalışma haklarını kullanan anneler süt izninden bu sürelerde yararlanamazlar.Süt izni günlük 1,5 saat olarak, çocuk 1 yaşına gelene kadar yazılı bildirimde bulunulması şartı ile kullandırılır. 4857 Sayılı İş Kanuna göre süt izni gün içerisinde kullandırılmalıdır.
Ancak büyükşehirlerde böyle bir imkan pek olmadığından işveren ve işçi anlaşarak ya işe 1,5 saat geç başlayarak yada 1,5 saat erken çıkarak veya haftanın son iş günü toplam kullanmak suretiyle süt izni kullanımını gerçekleştirirler.
İş Kanununa göre süt izninin, haftalık ya da aylık olarak kullandırılması mevzuata uygun değildir ancak usulüne uygun izin kullandırmayan işverenlere de herhangi bir idari yaptırım uygulaması bulunmamaktadır.
Yazılı bildirimde bulunduğu halde işvereni tarafından süt izni kullandırılmayan kadın sigortalılar 4857 sayılı İş Kanununun 24. Maddesi gereğince tüm yasal hak ve alacaklarını talep ederek haklı nedenle iş akdini feshedebilirler.

RESMİ TATİLLERDE MESAİ YAPILIR MI?

Resmi tatillerde çalışmak ve aynı zamanda çalıştırılmak suç değildir! İş Kanunu’nda açıkça belirtildiği üzere, iş yerlerinde bayramlarda ve resmi tatil günlerinde çalışmaya ihtiyaç duyuluyorsa, işveren işçileri bu günlerde çalışmaya zorlayamaz. Burada işçi çalışmama inisiyatifini kullanarak, bayram zamanı çalışmayı reddedebilir. Fakat burada oldukça önemli bir detay bulunmaktadır. Şayet işçi ve işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinde ya da varsa toplu iş sözleşmesinde ulusal bayram tatillerinde ve genel resmi tatil günlerinde işçilerin çalışacağına ilişkin bir hüküm varsa ve işveren çalışmanızı talep ederse, işçi bu talimata uymak ve çalışmak zorundadır. İş sözleşmesinde böyle bir hüküm bulunmuyorsa, resmi tatil günlerinde veya bayram tatillerinde çalışma zorunluluğunuz yoktur.İş Kanunu’nda ulusal bayram günleri ve resmi tatil günleri olarak kabul edilen günlerde çalışılması durumunda günlük çalışma ücreti yüzde 100 zamlı olarak ödenmektedir. Yani normalde günlük 200 lira alıyorsanız, bayram günlerinde çalışmanız durumunda 400 lira alırsınız.Sabırsızlıkla izinlerini bekleyenlere, parçalı bulutsuz, bol güneşli ve huzurlu günlerde geçen izin günleri şimdiden tek dileğimiz…

Yazının devamı...

Bayram tatilinde işbaşı yapanlara çift maaş

Bayram tatilinde işbaşı yapanlara çift maaş. 4857 Sayılı İş Kanununa göre bayramda çalışan sigortalıların çalıştıkları her gün için bir yevmiye tutarında ilave ücret almaları gerekmektedir. Diğer bir ifadeyle bayramdaki bir günlük çalışmasının karşılığı olarak kendisine iki günlük ücret ödenmesi gerekmektedir. Zamlı bu ücret arife günü öğleden sonra yapılan çalışmayı da kapsamaktadır.

Durumu bir örnekle anlatalım. Saatlik ücreti 15 TL olan Mehmet Bey bayramın 2. Ve 3. Günü toplam 8 saat çalışmıştır. Normal günlerde 120,00 TL alması gereken Mehmet Bey bayramdaki bu 8 saatlik çalışması karşılığı 240,00 TL alacaktır.

Aylık ücret üzerinden örneklendirmek gerekirse, bayramın 2 günü tatil yapmayarak çalışan bir işçiye, aylık 2400 TL brüt ücret ödendiği varsayalım. İşçinin tatil yapmayarak çalışması halinde, günlük ücretinin (2400/30) 80TL olması nedeniyle, bayramın 1. günü için 80 TL ve 2. günü için 80 TL olmak üzere iki genel tatil günü için toplam 160 TL ek ödeme yapılması gerekmektedir. Aynı şekilde arife günü öğleden sonra çalıştığı saat ücretinin de iki katı olarak ödenmesi gerekmektedir.

BAYRAMDA FAZLA MESAİ YAPANLARIN DURUMU

Bilindiği üzere 4857 sayılı İş Kanununa göre günlük çalışma süresi 7,5 saat haftalık çalışma süresi ise 45 saattir. 45 saatin üzerindeki çalışmalar ise fazla mesaili çalışma olarak nitelendirilir. Bayramda çalışanların fazla mesai yapmaları halinde ücretlerinin bayramın zamlı ücreti ile birlikte yüzde 150 zamlı olarak ödenmesi gerekir.

BAYRAMDA ÇALIŞANLARA ÜCRET YERİNE TELAFİ İZNİ VERİLEBİLİR Mİ?

En çok sorulan sorulardan biridir. İşveren işçisine "Kurban Bayramı süresince çalış bayram sonrası sana 4 gün izin kullandırayım" diyor. İşverenin bu talebi ve kullandıracağı izin mevzuata uygun değil. Bayramda çalışana ücretinin zamlı olarak ödenmesi gerekmektedir. Bayramdaki çalışmanın karşılığı izin olarak verilemez. Ücret ödenmesi gerekir.

BAYRAMDA ÇALIŞMAK ZORUNLU MU?

Konuyla ilgili 4857 Sayılı İş Kanununda “Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işyerlerinde çalışılıp çalışılmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmeleri ile kararlaştırılır. Sözleşmelerde hüküm bulunmaması halinde söz konusu günlerde çalışılması için işçinin onayı gereklidir. “ hükmü yer almaktadır.

Yukarıdaki hükümden de anlaşılacağı üzere sigortalılar sözleşmelerinde aksi bir hüküm yoksa bayramda çalışmak zorunda değildirler. Toplu sözleşme imzalanan işyerlerinde bayramda çalışmaya dair bir hüküm yer alıyorsa işverenin talep etmesi halinde sigortalılara bayramda çalışmak zorundadırlar.

ÇOCUK VE GENÇ İŞÇİLER BAYRAMDA ÇALIŞTIRILABİLİR Mİ?

Çocuk ve genç işçiler bayramda çalıştırılamazlar. Çocuk ve genç işçiden kasıt nedir:

-14 yaşını bitirmiş ve 15 yaşını doldurmamış ve ilköğretimini tamamlamış kişi çocuk işçi,

-15 yaşını tamamlamış ancak 18 yaşını tamamlamamış kişi de genç işçi olarak nitelendirilir.

 uzmanasor@gazetevatan.com'a sorularınızı yollayın yanıtlayalım...

Yazının devamı...

Asgari ücrete ara zam çıkmazı! Gözler temmuz ayında...

Türk-İş’e göre martta açlık sınırı 4.928 liraya, yoksulluk sınırı 16 bin 52 liraya çıktı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı resmi verilere göre yıllık tüketici enflasyonu şubat ayı itibarıyla yüzde 54,44 seviyesinde. Asgari ücrete yapılan %51 oranında ki artış  eridi. Şubat ayı başından itibaren asgari ücrete temmuz ayında bir ara zam yapılır mı, yapılacak mı tartışmaları başladı. İşçi Sendikaları ve muhalefet sert açıklamalarla, hükümet kanadı kararsız ve farklı açıklamalarla durumu ele alıyor. Gelin şu kısa zaman arifesinde yapılan açıklamaları ele alalım;

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın NATO Zirvesi dönüşü uçakta yaptığı ''Yıl ortasında bakılır, gerekirse işçimizden esirgemeyiz”

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "Taleplerin gerçekleştirilebilmesi için de eldeki imkanlar, fırsatlar, öncelikler çerçevesinde bu değerlendirmeler yapılır. Bundan milletimiz emin olsun bu konu epeydir bakanlığın da gündemindedir.”

AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan “Cumhurbaşkanımız zaten ifade etmişti. Bu yapılabilir. Şu andaki mevzuat gereği yılda bir kez yapılıyor ancak bunu değiştirmek mümkün. Zamanı geldiğinde bir yıl geçmesi beklenmeksizin zam yaparız. Vatandaşı enflasyona ezdirmeyeceğiz."

Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Üyesi ve eski Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci “Vatandaşın gelirlerini artırıcı önlemlerin alınması gerektiğini vurgulayarak, "Gerekirse Türkiye'de yıl ortasında asgari ücrete bir daha bakılmalı.”

Çalışma Bakanı Vedat Bilgin; “Asgari ücret zammı bugün için gündemimizde yok. Zaten net bir artış yaptık. Daha 3 ay oldu. Dolayısıyla bugünden böyle bir tartışmayı anlamlı bulmuyorum.”

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "Enflasyon asgari ücreti ezmiş vaziyette. Nisan enflasyonu açıklandığında asgari ücrete yapılan zam havaya gitmiş olacak. Böyle bir senede bir sene boyunca yeniden zam yapmamak, asgari ücretliyi ölüme, açlığa terk etmektir. En geç temmuz ayında, ama gerekirse daha erken asgari ücret güncellenmeli ve asgari ücretlinin bu zararı telafi edilmelidir"

Birleşik Kamu-İş Başkanı Mustafa Balık; “Asgari ücrete temmuz ayında zam yapmak zorundalar.”

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, “Ülkeyi yönetenler yasada değişiklik yapabilirler mi? Yaparlar. Biz de zevkle, keyifle o masaya haziran ayında çağırırlarsa otururuz. Çağırmazlarsa bu kayıplarımızı aralık ayındaki toplantıda, ocak ayından beri ne kayıp varsa masaya koyarız. Onu almadan da o meselenin altına imza atmayız.”

Açıklamalar kafa karıştırdı, enflasyon durmuyor, asgari ücretli merakla bekliyor. Milyonlar temmuz ayında asgari ücrete, memur ve emekli maaşlarına zam yapılmasını dört gözle bekliyor...

Yazının devamı...

Yüz bin kişinin sigortası iptal! Denetimler devam ediyor

Kaç kere yazdım. Defalarca dile getirdim. Sırf emekli olmak için tabela şirketlere, dolandırıcılara para kaptırmayın dedim.
Bu şirketler sizden aldıkları paralarla primlerinizi verginizi yatırmıyor, SGK gün sonunda tahsil edemediği paralarla sizi emekli etmeyecek, incelemeye girdiğinizde mağdur olacaksınız dedim, Dinletemedim…Son denetim furyası mağdur sayısı ; 106 bin kişi…
Yanlış okumadınız 106 bin kişi!!!

KAYITDIŞI DENETİMLER TAM GAZ DEVAM EDİYOR


Emekli olabilmek ve sigortanın sunduğu sağlık desteklerinden ücretsiz yararlanmak için çalışmadığı halde sigortalı olarak gösterilen "hayalet çalışanlara" yönelik denetimler artırıldı.Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından geçen yıl yapılan denetimlerde, 3 bin 230 iş yerinin sahte olduğu belirlenirken, bu tabela iş yerlerinin çalışanı olarak gösterilen 106 bin kişinin sigortalılığı iptal edildi.

ALO 170 ŞİKAYETLERİ DİKKATE ALINIYOR


Çalışma Hayatı İletişim Merkezi Alo 170'e gelen ihbar ve şikayetleri de dikkate alan Kurum, bu kapsamda geçen yıl Türkiye genelinde 250 binden fazla denetim yaptı.

550 MİLYON LİRA CEZA

Denetimlerde, 3 bin 230 iş yerinin "sahte" olduğu belirlenirken, bu iş yerlerinde "çalışan" olarak gösterilen 106 bin 180 kişinin sigortalılığı iptal edildi. Söz konusu sahte sigorta işlemlerini yapan kişi ve kurumlara toplam 550 milyon lira idari para cezası uygulandı.

TÜM ÖDEMELER GERİ İADE EDİLECEK
Söz konusu denetimlerde sahte sigortalı olarak tespit edilen kişilere Kurum tarafından ödenen emekli aylıkları, iş göremezlik ödenekleri, analık ve emzirme ödenekleri ile sağlık kuruluşlarında yapılan sağlık harcamalarının tamamı faiziyle beraber geri iade talep edilecek.
Yani özetle ne oldu;Eldeki bulgurdan da olundu.Yatırılan primlere ne mi oldu?Ya devlet kasasına kaldı ya da dolandırıcıların cebine…

Yazının devamı...

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.