Altınbaş Holding’in Başkanı İmam Altınbaş, dünyada artık savaşların silah değil markalarla yapıldığını söylüyor. Koç’un Grundig’i, Ülker’in Godiva’yı satın alarak dünya çapında ses getirmesini büyük bir başarı olarak görüyor ve kendi şirketinde de böyle bir satın almaya imza atmayı hedefliyor. Altınbaş, “Yurtdışında Bvlgari, Tiffany gibi büyük mücevher mağazalarının olduğu caddelerde olmak gibi bir hedefimiz var ama bizim bunları satın alma gibi bir hedefimiz de var. Ülker gidip Godiva’yı alıyorsa, biz de dünyaca ünlü bir mücevher şirketini alabiliriz” diyor. Altınbaş, Kıbrıs ve Ukrayna’da bankacılık yapan holdingin fırsat çıkarsa Türkiye’de de banka alabileceklerini söylüyor
Altınbaş Holding enerji, kuyumculuk, lojistik, finans alanlarında hızla büyüyen bir şirket. Alpet, Altınbaş, Assos, Elda, Onsa, AlStone, Galata Denizcilik, Transal Denizcilik, Creditwest Bank Kıbrıs-Ukrayna... Bunlar Altınbaş Holding’in şirketlerinden bazıları.Yakında açılacak olan Kemerburgaz Üniversitesi de Altınbaş Holding’in eğitim alanındaki ilk yatırımı olacak. Göztepe Spor Kulübü’nü de alan Gaziantep kökenli Altınbaş Holding’in başında ailenin ikinci kuşak temsilcisi İmam Altınbaş var. Kendisiyle buluşmak için şirketin Güneşli’deki merkezine gittik. 1965 doğumlu İmam Altınbaş, ağabey ve kardeşleriyle birlikte şirketi yönetiyor. Birçok sivil toplum örgütünde de aktif olarak çalışan İmam Altınbaş, gelecekte adını daha sık duyacağımız işadamlarından biri olarak görülüyor.
-Gaziantep’ye babanız kuyumculukla işe başlamış. Siz ve kardeşleriniz babanızın yanında işi öğrenmişsiniz. Bu kadar büyüyeceğinizi hayal eder miydiniz?
Evet. İleriye yönelik hedefleriniz olmazsa başaramazsınız. Babam çok sağlam temeller üzerine kurdu bu şirketi. Bize de üzerine binayi inşa etmek düştü. Gaziantepli bir aileyiz. Birbirimize bağlıyız.
-6 kardeş hepsi de görev alıyor değil mi şirkette?
9 kardeşiz, 6’sı erkek, 3’ü kız. Kızlar işin içinde değil. Altınbaş çatısı altında kuyumculuk dışında şirketlerimiz var. Kuyumculuk, mücevher işi ailenin işi. Ama kuyumculuktan sonra farklı sektörlere girdik.
ÜNİVERSİTEMİZİ AÇACAĞIZ
-Finans sektörü var. Yatırımlarınız farklı sektörlerde hızla devam ediyor görünüyor... Nasıl bir strateji izliyorsunuz? Öncelikli alanlarınız neler?
Biliyorsunuz yakında bu öğretim yılında Kemerburgaz Üniversitesi’ni açacağız. Ama biz bu işi sosyal sorumluluk olarak görüyoruz. Babamı 2003 yılında kaybettik, onun da bir eğitim kurumu isteği vardı. Böylece onu gerçekleştirmiş olacağız. Kuyumculuktan sonraki yatırım alanlarımız, dediğiniz gibi biri finans, diğerleri enerji ve lojistik.
Altınbaş kuyumculuk sektöründe ilk markalaşmayı sağlayan şirketlerden biri...
Evet, alanımızda markalaşmayı biz ilk başlatanlardanız. 1984 yılında İstanbul’a geldik. O yıldan beri tüm yurtdışı fuarlarını eksiksiz izledik. Toptan üretim ve satımla bu işin bir yere gelemeyeceğini gördük. O ünlü Basel Fuarları’nda gördüğümüz tüm markaların altyapısı bizde de vardı. Markalaşmaya çok önem verdik.
-Kaç Altınbaş mağazanız var şu anda?
120 mağazamız oldu. 1.000 noktada markalı ürünlerimizi satıyoruz. Yurtdışında da mağazalarımız oldu. Sadece Altınbaş değil Assos, Elda, Onsa fabrikamızdan direkt satış var. Çok mücevher markamız var. AlStone diye bir bölümümüz var, değerli taş getiriyoruz yurtdışından, hem kendimiz üretimimizde kullanıyoruz hem de satıyoruz.
Altınbaş da zaman içinde altınla yetinmedi, pırlanta ve mücevhere geçti. Zaten sanırım bu kaçınılmaz oldu kuyumculuk sektöründeki aktörler için. Altından çok artık değerli taşa ilgi var diyebilir miyiz?
Doğru çok değişti. 22 ayar altından 14 ayara geçildi. Sonra kırmızı altın 14 ayardan yeşil altın 14 ayara geçildi. Atom ve sentetik taşlar kullanılmaya başlandı, sonra da pırlantaya geçildi. Pırlanta da güven lazım. Sertifika lazım. Bunu da biz sağlıyoruz. İşler bu değişimle de çok büyüdü.
Türkiye’de yatırım için altın alan var mı hâlâ?
Azaldı, takmak için mücevher alınıyor artık. Giydikleri elbiselere göre mücevher alan var. Eskiden altın zor günler için alınırdı. Şimdi altını da takıyor, kendini mutlu edecek şekilde alıyor insanlar. Kuyumculuk sektöründe bu değişimlere ayak uyduramayanlar zor duruma düştü. Kullanma alışkanlığı değişince senin üretim alışkanlığını da değiştirmen lazım. Çok sıkıntı yaşayan şirketler var değişime ayak uyduramadıkları için.
1 MİLYAR DOLAR İHRACAT
2023 yılına büyük hedef koydunuz Başbakan Erdoğan gibi...
2023 yılında 1.000 mağazayla 1 milyar dolar ihracat hedefimiz var. Başbakan’ın söylediği hedefi Türkiye’nin gerçekleştirmesi için bizim gibi şirketlerin de hedef büyütmesi gerekiyor.
8Nasıl bir yol izleyeceksiniz?
Marka caddelerinde de ilerleyeceğiz. AVM’lerde varız. Yurtdışında da daha çok olacağız.
Yurtdışında Bvlgari, Tiffany gibi büyük mücevher mağazalarının olduğu caddelerde olmak gibi bir hedefiniz var mı?
Var ama bizim başka bir hedefimiz de var. Bunları satın alma gibi bir hedefimiz var.
Bvlgari gibi bir markayı almaktan mı söz ediyorsunuz?
Ülker gidip Godiva’yı alıyorsa, biz de dünyaca ünlü bir mücevher şirketini alabiliriz. Biz savaşları askerlerimizle kazanmaya alışmış bir milletiz ama savaşlar artık şirketlerle oluyor, markalarla oluyor. Türkiye’nin çok güçlü şirketleri var. Koç Grubu’nun Grundig’i, Ülker Godiva’yı alması gibi...
Heyecanla bekliyoruz o zaman...
İnşallah... Biz burada yanlış anlaşılmasın, Türkiye’de bazı şirketleri büyük dev şirketler alabilir, bazı ortaklıklar kurulabilir. Biz bunlara da karşı değiliz. Ama dediğimiz şu, biz de onları satın alabiliriz. Biz de o güce geldik. Türkiye’de bir bankayı 3.5 milyar dolara alan, büyütüp satan çok iyi örneklerimiz var. Aman yabancıya satmayalım demiyorum. Ülke çıkarlarımız neyi gerektiriyorsa onu yapalım.
HOBİM ÇALIŞMAK İŞİM SPOR YAPMAK
Sabah 06.00’da kalkar, mutlaka her gün spor yaparmışsınız...
Doğru. Benim ilk işim spor. Her sabah 06.00’da kalkarım. Spor yapmaya çıkarım. Yüzerim, tenis oynarım, koşarım, ağırlık çalışırım. Her gün bir sporum var. Eve 8.45 gibi gelir duşumu alır, yarım saat kahvaltımı yaparım, hazırla- nırım. İşe giderim. İş tatil. Artık o kadar çok spor yaptıktan sonra iş çok dinamik geçiyor. Tatillerde de ben önce spor yaparım. Spor yapmadan yaşayamam. Hobim de çalışmak. Spor hobim değil.
Soracağım hemen... Ben de İzmirliyim. Hatta babam da Göztepe’te forma giymiş eski bir futbolcu... Siz Göztepe Spor Kulübü’nün de Başkanı’sınız. Bir ayağınız İzmir’de...
Çok seviyorum sporu. Futbol da oynuyordum, belimden bir sakatlık geçirdim o yüzden futbola mesafeli duruyorum. Göztepe camiasını çok sevdim. Maçların dışında İzmir Kordon çok keyifli. Göztepe tarihi bir takım. Çok gurur duyuyorum. İnşallah çok daha iyi bir noktaya geleceğiz.
Türkiye’de fırsat çıkarsa banka alırız
Ukrayna’da bankanız var... Enerji sektöründe de Alpet’le biliniyorsunuz...
Ukrayna’da ve Kıbrıs’ta bankalarımız var. İlk Kıbrıs’ta başladık finans işine. Factoring şirketimiz de var. Petrol dağıtım şirketimiz var. Alpet. Kıbrıs Alpet, Arnavutluk Alpet ve Türkiye Alpet diye ayırabiliriz. Lojistik işimiz de Galata Denizcilik. Gemi inşa ve armatörlük ve gemi taşımacılığı da yapıyoruz. İzmir’in önde gelen spor kulüplerinden Göztepe’yi de aldık.
Türkiye’de banka almayı düşünüyor musunuz?
Türkiye’de 1998 yılında banka almak istedik. Olmadı. Mücevher sektörüne en yakın iş bankacılık. Zaten eskiden bankacılığın yaygın olmadığı dönemde kuyumcular bankacı gibi çalışırdı. Biz Kıbrıs’te ve Ukrayna’da deneyim de kazandık. Yine fırsat çıkarsa ilgileniriz. Finans sektöründe olmayı hep istiyoruz. 1994 krizini, 1999, 2001 krizlerini yaşadık. İşimizi düzgün yaptığımız için etkilenmedik.
Altın fiyatı nedensiz artıyor inşallah nedensiz geri gelmez
Altının değeri sürekli artıyor bir yandan da... Bunun nedeni nedir? Siz neye bağlıyorsunuz artışı?
2004’ten bu yana altının onsu sürekli artıyor. Bu yüzden de ilgi çekiyor. Yavaş yavaş biter yastık altı altın devri Türkiye’de. Aslına bakarsanız, niye artıyor sorusu önemli bir soru... Dünyada fiziki altın kullanımı düştü, yüzde 45 azaldı. Alıcı olmamasına rağmen altın fiyatı arttı. Talebi olmayan bir şeyin yükselmemesi lazım, ekonomik mantığı yok.
‘Amerika para basıyor, dünyada güven ortamı yok’ diyenler var. Bu yüzden yükseliyor diyorlar. ‘Amerika para bastıkça altın artar’ diyorlar. Bizim üretimde kullandığımız hammadde nedensiz artıyor inşallah nedensiz geriye gelmez.
Petrol fiyatlarında yaşandığı gibi. Siz bu konuda da deneyimlisiniz...
Aynen. Biz o kriz döneminde Rusya’dan mal yükledik, Gemi gelene kadar bir varil ham petrolün değeri 140 dolardan 90 dolara daha sonra 38 dolara düştü. O günleri de yaşadık. Altın konusuna gelince, bizim altınımız bir kilo olarak duruyor, satarsak yerine alıyoruz, bu yüzden altının alınır satılır olması lazım.
-Fiyatlar arttıkça kim alır?
Altının fazla değerlenmesi bizim işimize çok yaramıyor. Tüketici almazsa bizim işlermiz etkilenir.
-Son yıllarda krize, altının fiyatlarının artmasına rağmen işleriniz hızla büyüyor...
İş büyüyor. Mücevher kısmı daha hızlı büyüyor. Altın kısmı çok büyümüyor. Dünyada satılan altın 3800 tondan, 1800 tona kadar düştü. Biz Türkiye’de kuyumculuk sektöründe 3’üncü büyük ihracatcıyız.