Güç kadını da erkeği de yakar...
Clinton´u da Kleopatra´yı da güç yoldan çıkarmadı mı?
Prof. Dr. Faruk Birtek Türkiye’nin önde gelen sosyologlarından. Boğaziçi Üniversitesi’nin efsane hocalarından biri. Kendisiyle Boğaziçi Üniversitesi’ndeki odasında randevulaştık. Prof. Birtek’in dili sivri. Korkusuzca konuşuyor, ‘korkuyorum’ diyor ama yine herkesi korkusuzca eleştiriyor. Fethullah Gülen’i Gandi’ye benzeten, Boğaziçi Üniversitesi’ne başörtülü öğrencilerin girmesi için mücadele veren, AK Parti’nin ilk dönemlerinde partiye ve Başbakan Erdoğan’a sempatiyle bakan, ancak son dönemde eleştirmekten hiç çekinmeyen Prof. Faruk Birtek’le seçim gözlemlerini, milletvekillerinin özel hayatlarını, gizli kamera görüntülerini konuştuk.
* Eşini aldatan ahlaksız mıdır? Eşini aldatana toplum güvenmez mi, oy vermez mi? Geçenlerde Kezban Hatemi, ‘halkın temsilcisi milletvekillerinin bu tarz kasetleri çıkmamalı, bu ahlaksızlıktır’ dedi. İslam Dini’ne göre de bunun büyük ahlaksızlık olduğunu vurguladı... Katılıyor musunuz?
Evet, milletvekillerinin kaseti çıkmamalı diyenler var. Kezban Hatemi’nin görüşü o. Kezban Hanım’ı ve beyefendi eşlerini çok beğenirim. Kezban Hanım, ‘İnsanlar ahlaklı olacaklar’ diyor. O zaman dünyadaki erkeklerin yüzde 80’i ahlaksız mı?
* Ohooo!!! Nereden çıktı bu oran?
Bilmiyorum, bir oran yok ama ‘ahlaksızlık’ derken bakmak lazım. Evet, İslam Dini’nin öngördüğü ahlak doğru ahlaktır. İslam Dini ‘yok karını aldattın’ filan o ayrıntılarda değildir. Bunlar toplum baskısıyla uydurulmuş şeyler... Adam gitmiş karısını aldatmış, doğru mu? Adam yapıyor, her şey ortada... Bakın tarihte çok önemli siyasetçiler de aldattı eşlerini...
* Amerika başkanları yakalandı. Ama böyle denildiğinde de ‘Evlilik dışı ilişkileri hoş mu göreceğiz?’ tartışması başlıyor...
Amerika’nın en önemli Başkanı Kennedy... Efsane Başkan... O yapmadı mı? Yaptı ama afişe edilmedi.
* Bill Clinton da yakalandı...
Bill Clinton da yaptı... Sonuçta ne oldu?
* Eşi onu affetti ya da evliliği sürüyor, aralarında ne oldu bilemeyiz. Ancak Clinton’un olayı biraz farklıydı. Orada bir ayrım da oldu, neden eşini aldattığından çok Bill Clinton’un yargılama sürecini yanıltması çok eleştirildi...
Bu nokta çok önemli. Ayrıca Bill Clinton tam yalan söylemedi. Kaytardı, demagoji yaptı. İlişki biçimi... Onların inançları filan... Neyse, sonuçta tarihte de aldatan çok siyasetçi var...
Güç sahibi olanlar kıskanılır
* Taciz iddiası IMF Başkanı Dominique Strauss Kahn’ı koltuğundan etti, hapse girdi... IMF Başkanı için ne diyorsunuz? Amerika’da bu olay çok farklı değerlendirildi, Fransa’da farklı... Güç erkekleri yoldan mı çıkarıyor?
Amerika püriten toplum, geri. Ben Amerika’da çok iyi eğitim aldım, çalıştım ama Amerika’da çağın gerisinde olan, fundamentalist bir kesim var. Bu da bir gerçek. IMF Başkanı o yüzden Amerika’da çok eleştirildi. Orada çok muhafazakârlar da var, çok liberaller de... Amerika’nın gücü de burada. Bu taassubun nedeni de bu. Türkiye’nin de gücü burada. Çok çeşitli insanımız var bizim de... Güç erkekleri yoldan çıkarabilir. Güç yakar.
* Kadınları da yakıyor mu?
Kleopatra da yoldan çıkmadı mı? Güç kadınları da yakar...
* Neden? Güce sahip olmak bir noktadan sonra tatminsizliği mi beraberinde getiriyor?
Olabilir... Güç sahibi olduğunuzda kıskançlık da oluyor. Bu kişileri yerlerinden etmek için komplolar da kuruluyor. Güç sahibi olunca gözler de üzerinizde...
O güce sahip olmak isteyen başkaları da var. Elinizden almak için her şey yapılıyor. Bak ben bu yüzden siyasete girmiyorum. Bir ara düşünmüştüm, sonra özel hayatımı düşünüp vazgeçtim...
“Devlet özel hayatı korumalı”
* Siyasetteki rekabet gizli kameralarla yatak odalarına uzandı. Başbakan Erdoğan’ın ‘Özel hayat kişinin eşiyle evindeki hayatıdır’ yorumunu nasıl buluyorsunuz?
Çok doğru. Özel hayat insanın evindeki hayatıdır. Ama oradaki vurgu çocuğu, eşi değil, evi.
Sorun şu; devlet nasıl hırsıza karşı evi korumakla görevliyse, insanların özel hayatını korumakla da görevlidir.
* O zaman devlet bu korumayı yapamıyor...
İçişleri Bakanı bu olaylar nedeniyle istifa etmeliydi. İnsanların yatak odalarına kamera yerleştirilmiş...
‘Ben bunu polis yaptı’ demiyorum ancak onlarca siyasetçinin özel hayatına gizli tecavüzde bulunuluyorsa, bu apaçık tecavüzdür. Bunun da cezası vardır. Bunların önü kesilmeli.
* Seçim döneminde bunların gündeme gelmesi komplo mu?
1954’ten beri bu kadar seviyesi düşük seçim görmedim.
Başbakan da kendisine yakışmayacak şekilde meydandan meydana koşuyor.
“Başbakan, İsmet İnönü’yü bu konuda örnek almalı”
* Seçim döneminde siyasilerin evlilik dışı ilişkilerinin gündeme getirilmesini sormuştum...
Aşağı seviyede siyaset yapılırsa kasetler çıkar. Kaset olaylarıyla ilgili ilk pozisyon alması gereken Başbakan’dır. Başbakan bir zamanlar bilerek ya da bilmeyerek veya bilinçli olarak tenkit ettiği İsmet İnönü’yü bu konuda örnek almalı. Zamanında rahmetli Adnan Menderes’le ilgili fotoğraf geldiğinde İsmet İnönü ‘Bunu görmek istemiyorum, bunları ortadan kaldırın’ demişti.
* ‘MHP’li siyasetçiler mağdur oldu, MHP’nin oyları bu yüzden arttı’ diyenler var...
MHP’nin seçim barajını geçmeme ihtimali var. Ben bilim insanıyım. Şunu biliyorum. MHP Meclis’e girmezse Meclis’te AKP çoğunluğu olup AKP’nin milletvekili sayısı artar. Anayasa’yı değiştirecek 330 milletvekili sayısına ulaşır. Eski öğrencim Emre Aköz’ün bir analizi var. “Bu oylar CHP’ye gider” diyor. Ama Emre yanılıyor. Sevgili Emre oylar kişisel oylarlarla “statistik kollektiviteyi” bilmiyor. Milli bakiye sistemine benzeyen bu sistemde MHP barajın altında kalırsa en çok oy alanın milletvekili sayısı artacaktır. Bülent Arınç, yeterli sayıya ulaşamamaları halinde halka gideceklerini de söyledi. Yeter artık, yeniden meydanlara inilmesin... Meydanlarda bağırmalardan, kavgalardan bıktık...
“Hepimiz bir dürtü yumağıyız”
* Siyasiler bu hesapları yapamıyor mu? Bunu bilmelerine rağmen zaaflarına yenik mi düşüyorlar ya da haz almak bunların hepsinin önünde mi?
Hesap yapamıyorlar Elifcim, nasıl yapsınlar? Hepimiz mantık yumağı değiliz, öyle olsak nasıl yaşanır? İnce hesap yapamıyorlar, hepimiz dürtü yumağıyız. Ben de dürtüler yüzünden konuşuyorum.
* Bu da sanırım herkesin en zayıf noktası...
Aynen... Burada asıl önemli olan bunları yapanları, özel hayatları gözler önüne sermek için gizli kameraları yerleştiren güçleri ortaya çıkarmak.