Yazması kolay tabii...
.
“Yazması kolay, söylemesi de... İnsanların karakterleri farklı. Duygu yoğunluğu farklı... Bu kadar kolay değil sanırım...” demiş biri...
Ne yani?
Ben hissiz miyim?
Ben bilmiyor muyum?
Sana güzel bir reçete yazmışım; “Ayrılık acısını giderme” konusunda... Sen kalkmışsın, “Öyle deme...” diyorsun.
Dediklerimi yapmıyorsun, yapmak istemiyorsun da ondan!
Tadını çıkarmak, acı çekmek istiyorsun da ondan!
Birini bulamadın da ondan!
Ayrılığın bütün evrelerini yaşamak istiyorsun.
Hangi evrelerini?
Onu da Ali yazmış.
- “Yazdıkların ‘sen bitirdiğinde’ değil de ‘bitirildiğinde’ veya ‘bitirmek zorunda’ bırakıldığında yapman gerekenler... Yoksa bırakmışsın adamı ne gam ne keder, devamı gönlünün istikameti...
Bir de, safhalara ayırmamışsın.
Ayrılıktan sonra yaşadığın dönem;
Kabullenememe yahut isyan
Kabullenme
Sindirme
Silme ve
Normalleşme diye 5 safhaya ayrılır:
İsyan Veya Kabullenememe: Uzun yürüyüşlerde dolu gözlerle acına gaz verme, Türkçe müzik dinlerken ağlama nöbetleri, içip içip kusma yahut sızma vukuatları ve bastıramadığın ona telefon açma isteği hep bu safhaya aittir. ‘Neden?’ sorusunun cevabını aradığın ama bulamadığın, sonuçsuz sorgulama safhasıdır.
Kabullenme: Artık terk edildiğinin ve bir daha asla sana dönmeyeceğinin idrak edildiği, bütün kusurları kendinde bulduğun safhadır. “O artık yok” tümcesi kafanın içinde ekolaşarak dönüp durmaktadır. Dalgınlık, çevreye ilgisizlik ve sessizliğinin zirve yaptığı safhadır.
Sindirme: Arkadaşlarınla konuyu konuşma ve gerekçelendirme safhası. Hâlâ onu unutamamışsındır, bu yüzden arkadaş olarak kalma istediğinin doğduğu safhadır ki aslında niyetin onu yeniden kazanmaktır. Herkesin ağzını ararsın, haberini sorarsın, akıl danışırsın sonunda alışırsın.
Silme: Telefon numarasını, mesajlarını sildiğin, eşyalarını, hediyelerini attığın, fotoğrafları yaktığın ve bütün bunları yaparak onu yaşamından, kalbinden ve aklından silebileceğini düşündüğün safhadır. Bütün izler silinmelidir. Bu safhada sevgi ve umudun yerini öfke ve nefret alır.
Normalleşme: Arkadaşlarınla sinemaya gitmeye başladığın, üstüne başına tekrardan özen gösterdiğin, gazeteden akşamki dizinin saatine baktığın, başka bir masada oturan bir erkeğin bakışlarını fark ettiğin ve arsız karşılıklar verdiğin safhadır. Artık geçmiştir ve yaşam devam etmektedir.”