Üç adamla evlenilseydi...
.
Bilim insanlarının, insan türündeki çiftleşme sistemindeki esnekliği anlatırken verdikleri bir örnek vardı:
“Bir kadının birden çok erkekle evlenebildiği toplumlar bile var” diyerekten.
Tabii ki orada durdum biraz.
Durdum düşündüm. Daha doğrusu hayal kurdum, “Nasıl olurdu?” diye...
Birden çok erkekle evlenmenin normal olduğu bir toplumda yaşasaydık...
Daha doğrusu, normalin çok erkekle evlenmek olduğu bir toplumda...
Gerçekten nasıl olurdu acaba?
Tabii önce hemen iyi tarafları aklıma geldi.
Ama nedense iki adam düşündüm! Ne kadar tutucuyum! Aşamadım
kendimi.
Tamam çoğaltıyorum: 3 olsun! Çıka çıka 3’e çıktım.
Ama yeter, yoksa ev çok kalabalık olur!
Şimdi bu üçünün de kadınlara hizmet edeceği hayaline kapıldım.
Düşünsene...
Üçü de farklı tiplerde ve farklı ilgi alanlarında olsun.
Esmer, kumral ve sarışın...
Biri komik, biri romantik diğeri de filozof olsun.
Üfff... Nedense birden içim daraldı. Yani sırf komik, sırf romantik ve sırf
filozof bir adamdan fena halde sıkılabilirsiniz...
O halde üç ayrı tipte ama karma huy ve özelliklerde üç adam!
Tamam, bu oldu.
Bu üçü de eşi için çalışıp eve gelince de ona hizmet etsinler. Hizmetten kastım hizmetçilik değil. Yani onun (kadının) mutluluğu için çabalasınlar.
E, kadınlar daha sosyal olduklarına göre, üçü anca yeter. Bunlar üç kişi olunca araya rekabet de girer.
Fena fikir değilmiş!
Şimdi hepinizin akılına geleni
biliyorum.
Da...
O konuya girip girmemekte kararsızım. “Nasıl olacak da olacak?” diye soruyorsunuz...
Çiftleşme sistemi!!!
Şöyle söyleyeyim; adı üstünde, bu bir “sistem.”
Sistemli olacaksın! Bu kadar basit!
Üstelik bu illegal, ayıp ya da ahlaksız bir durum değil, çünkü ortada bir evlilik var! Yani üç evlilik!!!
Bence herkes mutlu olur.
Diye düşünürken...
Tam o sırada...
Evli bir arkadaşımın tepkisinden, bu hayalin bekâr bir kadın hayali olduğunu anladım.
Nasıl bir hayalin içine girdiysem onun sözleriyle gerçeklere döndüm:
“Nee??? Üç koca mı? Mersi, ben almayayım!”
Ama... Hayaller falan...
“Yok, benim limitim nişanlılık safhasına kadar. Ama evlilik... Yok, başka bir toplum bul sen!...”
....
Tüh!