Şampiy10
Magazin
Gündem

Tuhaflıklar silsilesi...

.

ABONE OL
Vatan Haber

“Eee?” de kalmıştık...

Uzun süre yalnız yaşayanların evde tuhaf davranışlar geliştirdiklerinden bahsederken...

Kendi kendine ya da kedileriyle konuşanlar, tuhaf yemek yeme biçimleri üretenler ya da başkalarına uymayan uyku düzenleri falan...

İşte tam da burada, “eee?” demiştik, “ne var bunda?”

Şu var:

Yalnız yaşamayı konforlu bulan hatta iyi becerenler, bu durumun çoğunlukla tek bir olumsuz tarafından kaygı duyuyorlar:

“Yalnız yaşarken edindikleri alışkanlıkların, başka biriyle yaşamaya başladıklarında değiştiremeyecekleri kadar yerleşmiş olması.”

Mesela bir erkek, klasik yalnız yaşama alışkanlıklarından biri hakkında “banyo kapısını asla kapatmam” diyor.

Öyledir. Niye kapatacaksın ki!

Zaten o da, “o kapıyı açık bırakmak, çoğunlukla hayatınızda hiçbir fark yaratmayan küçük alışkanlıklardan biri” diye devam ediyor.

Yani, “Ne var bunda?” denecek bir durum değil mi?

Hayır işte!

Hiç de öyle değil.

Çünkü:

Artık...

Evine misafir geldiğinde, kapıyı kapatması gerektiğini hatırlayabilmesi için çok çaba harcaması gerekiyor.

O hâle geliyor...

Ben de bir şey ekleyeyim; başka bir evde tuvalete gittiğinde de, kapıyı kapatman gerektiğini hatırlaman için yine bir çaba harcıyorsun.

Hatta içeri girdikten sonra, kapıyı kapatman gerektiğini hatırlayıp geri dönüp kapatıyorsun.

İş yerinde bu olmuyor ama! Şartlı refleks midir, nedir?

Tek başına yaşamanın tuhaflıkları bu kadarla bitmiyor...

Zaten asıl tuhaflık da bence burada başlıyor.

Tek başına yaşayanlar, bir süre sonra tuhaf davranışlardan bir türlü vazgeçemez oluyorlar.

E, bunun sonucu olarak, diğerlerinin ihtiyaçlarına karşı anlayışlarını yitiriyorlar.

“Öyle alıştım ki, artık biriyle aynı evde yaşabilir miyim?”ler hep bundan...

Yani kendi tuhaflıklarının üzerine, ikinci kişinin ihtiyaçları biniyor. Ve bu, gerçekten taşıması ağır bir “yük”e dönüşüyor.

Birini ne kadar sevecek, ne kadar isteyeceksin ki, o yükü kaldırabilesin! Kaldırmayı göze alıp deneyebilesin!

Buraya kadar da iyi...

O tuhaf davranışların yerleşmesi, doğallaşması veya onlardan vazgeçilememesi...

Vazgeçmek istenmemesi falan...

İlginç.

Yeni bir insan tipi oluşuyor.

Ama işin bence asıl ilginç başka bir tarafı daha var; ona bir isim taktım:

“İleri yalnızlık!”

Yani:

Artık “kalabalık” yaşayanların davranışlarının “tuhaf” gelmeye başlaması...

Ki, sosyologlar henüz oraya gelemediler.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Gidiyorum...
  2. Ne seviyor ne de...
  3. Sıradanlığın hafifliği...
  4. Ne olmuş olabilir ki?
  5. Neden aramıyor?
  6. Uygulamalı olarak...
  7. Hepsini salla gitsin!
  8. Yeni kafayla eskileri aramak...
  9. Hiçbir şey olmamış gibi!
  10. Hayatı yakalamak...

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.