Tufan kim?
.
Vatan Haber
Peki erkekler bu durumdan nasıl etkilenir?
Eski sevgilisinin yeni sevgilisi meselesinden...
Onun için eski sevgilisinin yeni sevgilisinin bir önemi veya değeri var mıdır?
Yeni adamı kendisiyle kıyaslar mı?
Tabii asıl soru şu:
Yeni adamın kendisinden daha “iyi” mi yoksa daha “kötü” mü olmasını tercih eder?
Erkekler için “daha iyi” ve “daha kötü”nün anlamı nedir?
Dün aynı soruları kadınlar için sorup cevabını vermiştik.
Sıra geldi erkeklere...
Onların cevabını biliyorum.
Onlar için asıl önemli olanın ne olduğunu da...
Tabii erkeklerin durumu kadınlarınkinden daha zor. Hiçbir kadından ayrılamadıkları için...
Ayrılsalar da ayrılmazlar ya!
Kendi bıraksa da, kendi istemese de hatta kadından zor kurtulmuş olsa da...
Birlikte oldukları bütün kadınların, sonsuza kadar kendilerine bağlı kalmasını isterler. Hatta istemekle kalmaz bunda diretirler.
Daha doğrusu, öyle olması doğalmış gibi yaşarlar.
Bunun tek bir nedeni vardır aslında...
O kadının daha “iyisine” rastlama ihtimalini ortadan kaldırmak!
“İyi”den ne kastettiğmiz belli herhalde!
Yoksa daha yakışıklı, daha zengin, daha kaliteli, daha kariyerli falan olmasının o kadar önemi yoktur.
Yeter ki, orada daha iyi olmasın!
Durum böyle olunca, eski sevgililerinin yeni sevgilileri onlar için çok önemlidir.
Zira bunlardaki hep en iyi olma isteği, kendini aşıp en iyi olduklarına inanmaya kadar varmıştır.
Kendini inandırmış, yetmemiş gibi kadını da inandırmıştır. Ya da inandırdığını sanır.
Bu yüzden ortaya başka bir erkek çıktığı anda dağılırlar.
Yıllarca içlerinde bastırdıkları o şüphe uyanır.
Ve o soruyu sorarlar:
“Ya en iyi sen değilsen?”
İçlerindeki şüphe bu soruyu sorup susmaz. Devam eder:
“Ki olmayabilirsin... Şimdi bunu herkes anlayacak!”
Çünkü bunlar hem çok iyi olduklarından emin olup hem de öyle olduğundan aynı derecede şüphe duyarlar.
Daha da ilginci ne peki?
Suçladıkları da yeni adam olmaz. Kadın olur.
Onun için öteki adamı değil, kadınları vurur bunlar.
Çünkü tek şahit o kadındır!
Neyin şahidi?