Trafikte...
.
Vatan Haber
Lafı hiç uzatmayacağım...
Dün trafik cezası yeme hallerimizi yazmıştım ya...
Bugün de size int’ten gerçek “Trafikte...” hikâyeleri toparladım.
* “Öğle saatleri. Trafikteyim. Kırmızı ışıkta dururken yandaki kalabalığı fark ediyorum. Bir polis otosu ve kalabalığın ortasında bir genç elini kolunu sallayarak konuşuyor. Kulak kesilip durumu kavramaya çalışıyorum. Çocuk yayalara kırmızı yanarken karşıdan karşıya geçmiş, tabii bunu gören polis ceza yazıyor. Çocuk, ‘Herkes geçiyordu ben de geçtim’ gibilerinden kendini savunuyor. Polis umursamaz bir tavırla ekip arabasına giderken yaşlı bir teyze çocuğa bağırıyor: Kaç oğlum kaç! G.tünde plakan mı var?!”
* “Birkaç gün önce trafiğin çok işlek olmadığı bir yerde normal olarak kırmızı ışıkta durdum. O an arkama yanaşan trafik polisinin anonsunu aynen aktarıyorum:
- 34 XXX... devam et, devam et! Sanki biz olmasak duracaksın.”
* “Yenibosna’daki otobüs durağından çıktık. Avcılar istikametine doğru gideceğiz. Otobüs yasaklı yerden U dönüşü yapıyor. Yurdum polisi görev başında, megafon açık ve o anlamlı anonsu geçiyor:
- Otobüsçü! Cezan hayırlara vesile olsun, devam et sen; ben plakana gönderirim nasıl olsa!”
* “Kocamın arabasını aldığım ve içine sigara kokusu sinmesin diye bütün camlarını açtığım anda en sevdiğim şarkının çalmaya başlaması üzerine radyonun sesini de sonuna kadar açıp dolaşırken yurdum polisinden gelen anons:
- 34 XX, müziği kendin dinle! Kendin dinle ya da parçayı değiştir!”
* “Göztepe Soyak Sitesi’nin önünden yürüyorum... Birden polis bir BMW’yi durdurdu... Polislerden biri indi, diğeri de içerden bakıyor. Ben de yana döndüm bakıyorum öyle, enteresan geldi adam sarhoş falandı, biraz bakayım eğlenirim diye... İçerideki polis birden megafonla:
- Önüne dön, önüne dön! Kendi tipine bak sen soytarı.”
* “Şoförün biri trafik sıkışıkken park yasağı olan yerde durur.
Polis:
- Beyaz Uno, çek kardeşim park yasak!
Şoför el kol hareketleri yardımıyla,
“Abi ekmek almaya geçiyom hemen çıkacam” der.
Yarım saat kadar sonra elini kolunu sallaya sallaya çıkınca polis anonsu patlatır:
- Beyaz Uno, ekmek nerde lan?”
* “Olay Çankaya’da geçiyor... Ankara’da patates soğan satan megafonlu bir kamyonete, polis anons yapıyor:
- 06 XX 1945 ilerleeeeeee...
Kamyonetin megafonundan cevap
geliyor:
- Okeyyyyyy........”
* “Ataköy’de bir arkadaşımda sabahlamıştım. Sabah otobüse bincem ama mekânı bilmediğim için durağı soracak birilerini arıyorum. Sonunda bir polis otosu gördüm, tarif ettiler durağı:
- Şu bakkalı geç, ilerle, ağacın ordan sağa kır, ordan sola...
Teşekkür edip yürümeye başladım. Biraz yürümemiştim ki, arkadan bir megafon:
- Oğlum ağacın ordan sola kırsana lan, bak bak bak dinniyomu hiç, huss alooo...
Durağı bulana kadar ekip otosu arkamdan bağırıp durdu.”
* “Ankara’da Ziya Gökalp’deki üst geçitten geçmekteyiz. Ekip otosunun megafonundan çıkanlar aynen şoyle:
- Ticari devam et, 489 devam et! İşitme engelli devam et!
(Bilmeyenler için: İşitme engelli vatandaşlarımızın araç plakalarında özel bir işaret bulunmakta!)”
* “Sıkışık trafikte süt kamyonuna:
- Pınar canım, devam et!“
* “Manav tezgâhının karşısında trafik kazası olur. Haliyle trafikten ekip çağırılır. Yaklaşık 10-15 dakika sonra bir polis arabası tam dükkânın önünde durur. Polise doğru giden kaza aracı sahiplerine ekibin megafonla söyledikleri:
- Biz trafik değiliz. Karpuz alıp gidecez!”