Tek hamlede kopça açmaca...
.
Japonlar iyi ki bi akıllı sütyen yapmışlar; bize malzeme çıktı. Yok gerçek aşkta kopçası açılıyormuş, yok gerçek değilse açılmıyormuş! Bunlar bizim danaları hiç hesaba katmamışlar! Bütün aşkları gerçek aşka dönüştürme yetenekleri vardır bizimkilerin...
Hem de tek hamlede!
Ama kısa bir süreliğine...
Nasıl?
Bizim danaların yüzde 70’i tek hamlede sütyen kopçası açmayı becerebilirler! Ha, “ampul tak” desen beceremez ama sütyeni açar. Hem de tam o sırada! Tam o sırada dediysem, oraya giden yolda...
Yani tam coşmuşsunuz ya da coşmak üzeresiniz; mesela öpüşme faslındasınız, aslında romantik anlarda... Bu, çaktırmadan elini sırtına getirir ve ‘tık!’ tek harekette açar.
İrkilirsin!
O hareket var ya, çorap çıkarma sahnesiyle iğrençlikte yarışır! En gıcığı, hareketi sinsi sinsi yapmasıdır!
Nedir yani?
Ne yapmaya çalışıyorsun?
Tecavüzcü gibi!
Olay, tek hamlede adamdan soğuma hareketine dönüşür. Bir kere, kadın orada kendini b.k gibi hisseder! Şey gibi: “Kaşar dana, bana sıradan ve hafif kadın muamelesi yapıyor!”
Konsantrasyon falan yerlere iner. O ‘tık’ diye açtı ya, kadın o andan itibaren olaydan kopar. Artık aklına gelen soruların cevabını aramaktadır.
Tamam, ‘napıyorsun sen?” diye çıkışmaz, olayı da bölmez ama “böleyim mi?” noktasına kadar gelir.
Çoğunlukla da es geçmek zorunda kalır. Ama asla unutmaz, bir yere yazar!
Dana ise, olan bitenin farkında bile değildir. O sadece bir prosedürden kurtulmuştur.
Zaten bu danaların tek hamlede sütyen açma becerilerini nasıl geliştirdikleri ise ayrı bir konu! “Neden?” değil mi? İşin gücün mü yok?
Hemen sırıtmasınlar! Fazla deneyimden olmadığı kesin.
Zaten olmasın da! Nedir yani? Bütün kadınlarla bunun pratiğini mi yapmış? Yok yok! Belli ki, önce bunun hayalini kurmuş! “Yahu, bu hem zor hem de uzun bir iş; keşke tek hamlede uğraşmadan ve çaktırmadan açılabilse...”
Sonra da,”neden olmasın?“ diyorlar herhâlde. Ve pratiğe başlıyor:
Bir, iki, üç, beş, yedi...
Ta ki tutturana kadar! Tek hamlede açana kadar! Hani tek eliyle kalem çevirmeyi öğrenir gibi!
İlk becerdiğinde... E, “Oleyy!..” diye fırlar herhâlde...
Kadının da şaşkın tabii:
“Ne ‘oley’i yaa.. Daha yeni başlamıştık!”