Sigara düşmanının düşmanı
.
Artık böyle biri türedi, haberiniz olsun!
Sigara düşmanının düşmanı...
Şu son haberden sonra iyice zıvanadan çıktım.
“Ya sigarayı bırak ya koltuğu!”
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, tiryaki bakanlık yöneticilerine “ya sigarayı bırak ya makamı” mesajını vermiş.
E ama... İnsaf!
Kapalı alanda sigara yasağı tamam da; özel hayata müdahale ne demek oluyor.
Yahu, makamında sigara içmesi yasak değil mi? Yasak.
Eeee?
Ötesine hangi hakla müdahale ediyorsunuz? Size ne?
Hem bu, insanları yalancılığa, yalakalığa, sahtekârlığa teşvikten başka nedir ki?
İyi o zaman, köy kahvelerine gidin de, “sigara içene teşvik yok, ödeme yok” deyin de göreyim sizi...
Kendi altınızda çalışanlara diyorsunuz ya...
Ne farkı var?
Hadi!
Bu tür yasaklarla, baskılarla bir yere varamazsınız.
Bakın buradan diğer sigara düşmanlarına da sesleniyorum.
Bu yaptığınız doğru, akıllıca ve demokratik değil.
Bu kadar kişisel olunmaz.
Olmayın.
Yarın sizin bir zevkinize yasak gelirse...
İçkiye mesela...
Ben içki içmem, o yasağın yanında mı yer alayım?
“İçmeyin kardeşim, içip içip kokuyorsunuz ki çok fena kokuyorsunuz, sapıtıyorsunuz ki sapıtıyorsunuz”mu diyeyim?
Elinde bir bira olana iğrenç iğrenç mi bakayım?
Barda, lokantada yasaklanan içkinin ancak evlerde içilebilmesinden sırf ben içmiyorum ve sevmiyorum diye garip bir zevk mi alayım?
Hadi içkiyi de geçtim, mesela sağlığa zararlı diye kabul ettiğimiz (o da bu aralar her gün değişiyor biliyorsunuz) her şeye yasak mı gelsin?
Şişmanlara da mesela...
“Onların bize zararı yok” diyorsunuz!!!
Var, var...
Sigaranın sağlık giderlerine yükünden bahsediyorsunuz, tamam.
SGK’nın sağlık giderlerinde şişmanlıktan kaynaklanan hastalıkların giderlerine de bir bakın.
Ben mecbur muyum sen patlayana kadar yiyeceksin diye cebimden para vermeye...
Ayrıca benim çocuğum bin kiloluk bir sanatçıyı alkışlanırken görünce ona özenmeyecek mi? Daha binlerce örnek bulurum size...
Anlatmak istediğim şişmanlık şu bu değil; kişi hak ve özgürlüklerine toplum adına getirilen tüm kısıtlamalar gibi sigara yasağının, sigara düşmanlığının da bir sınırı olması gerektiği...
Sigara içmek her yerde serbest olsun, herkes istediği yerde içsin demiyorum tabii ki.
Bölümler ayrılsın, içilen yerler iyi havalandırılsın.
Buna niye karşısınız?
Ben onu anlamıyorum.
Lokanta, bar önlerinde, şirket bahçelerindeki görüntü daha mı iyi?
İç mekânlarda içilse hiç olmazsa çoluk çocuk görmeyecek!
Bir de, “Üff çok kötü kokuyor, üstümüze siniyor”cular var.
Geçen gün sigara düşmanı bir arkadaşım dedi ki, “hayret! Hem kedin var, hem sigara içiyorsun ama evin hiç kokmuyor!”
Bana ne hayret ediyorsun, normal olan kokanlara hayret etmek değil mi!
Temizliğe boş vermişlere yani...
Ama maalesef...
Pazar sabahı sucuk yer, spora gelir, leş gibi kokar sonra da sigara kokusuna burun çevirir...
Üstü başı kızartma kokar, üstelik aynı gömleği ertesi gün de giyip işe gider, sonra “Üff sigara kokuyor” der.
Bin kilo olmuş, kolesterolden
gidecek, “Senin sigaran beni tehdit ediyor” der.
Bunlar marjinal örnekler değil.
Onun için böyle abuk sabuk düşmanlık ve yasaklarla bir yere varılmaz.
Ha, yapabiliyorsanız sigarayı tümden yasaklayın.
Hadi!
Yapamıyorsanız, yapmıyorsanız, duracağınız yeri bilin o zaman.