Sanatçı siyaset sahnesine çıkınca...
.
Turnusol kağıdı gibi...
Bir sanatçı siyasete karıştığı zaman...
Ya da bir siyasetçiye...
Sadece fikir olarak...
Tavır koyduğunda yani...
İki tarafın da aslında kim olduğu nasıl da ortaya çıkıyor.
Apaçık...
Tarkan’dan başlayalım...
Ne dedi:
“Allianoi’nin korunması gerektiğine dair alınan hukuk kararının uygulanmıyor olmasına çok üzüldüm.”
Bu hükümetin Çevre ve Orman Bakanı ne cevap verdi:
“Bu işlere burnunu sokmasın.”
Çok güzel!
Yakışır!
Dedim ya, turnusol gibi...
Tarkan’dan önce Fazıl Say vardı.
2010 Dünya Basketbol Şampiyonası’nın Fazıl Say’la açılması beklenirken Müslüm Gürses‘te karar kılındı.
Niye?
Uluslarası bir organizasyonda, uluslarası bir sanatçı neden geri çekildi?
Yoksa siyasi tavrını açıkça belli ettiğinden mi?
O tavırsa, bu da tavır, ha?..
Hadi tavır koydun...
Allahaşkına basketbolla Müslüm Gürses’in ne alakası var?
Basketbol izleyicisiyle hangi ortak noktada buluşuyorlar?
Ha, açılışta onu tercih edenlerle buluşabilir...
Dedim ya, turnusol gibi...
Peki Müslüm Gürses’i küçümsediğimden mi?
Küçümse küçümseme, ama oraya uygun değil, bu kesin.
Damardan acılı şarkılarla motivasyon olur mu?
Peki Sezen Aksu uygun mu???
Hazır ondan konu açılmışken...
“Evet”çilerden...
“Evet”çi sanatçılardan...
Hayır, bir çıkarları olduğunu yazmayacağım. Öyle bir amaçları da öyle bir durumları da olmadığını biliyorum. Hiç sanmıyorum.
Sanmıyorum...
Ama anlamıyorum da...
Bütün evetçiler gibi...
Pardon, bütün “evetçi demokratlar” gibi...
Hrant Dink‘in haince öldürülmesiyle birbirlerine bağlanan...
Bağlanmakla kalmayıp seslerini burada da yükselten...
Onlar seslerini yükselttikçe bizim yürekten alkışladığımız evetçi demokrat sanatçılar...
Ama nedense aynı dönemde dövülerek öldürülen Engin Çeber‘i hiç fark etmediler...
Tıpkı 12 Eylül Anayasasını faşizan görüp, şimdikini görmedikleri gibi...
Şimdiye kadar Anayasa’nın tam 15 defada, 85 maddesinin nasıl sessizce değiştiğinin farkında olmadıkları gibi...
12 Eylül’de yaşanan antidemokratik tutuklamaları görüp şimdikileri görmedikleri gibi...
Sanatçı siyasete karıştığı zaman...
Ya da siyasetçiye...
Sadece fikir olarak...
Tavır koyduğunda yani...
İki tarafın da aslında kim olduğu nasıl da ortaya çıkıyor!
Dedim ya, turnusol kâğıdı gibi...