Rüküş ilişkiler
.
Erkekten, kadından umudunu kesenler...
Hâlâ kesmeyenler...
Yalnızlığa alışanlar, alışmaya çalışanlar...
Alışmayı aklına bile getirmek istemeyenler...
Yaralarını sarmaya uğraşan çiftler...
Evliler...
Sanıyorlar ki, kimse ilişki yaşamıyor!
Kimse sevişmiyor!
Kendileri yaşamıyorlar, sevişmiyorlar ya!
Benim çok sevdiğim söz gibi:
“Ölüler dirileri her gün helva yiyor zannedermiş.”
Ama böyle değil tabii...
Sevişen var
yani!!!
Heh hee...
Peki kim
bunlar?
30-40 yaş grubundan bir kısım
insan...
Ama onların
yaşadıkları bizim,
sizin bilğiniz gibi bir ilişki değil.
Bu, son model...
Arabalarda olduğu gibi, 2011
sonunda 2012’leri çıkarırlar ve kaportada falan ufak tefek değişiklikler yaparlar ya, öyle...
Bunlar da 2012, son model ilişkiler
yaşıyorlar.
Şimdi size biraz detay vereyim...
Kızlar, genellikle 35-37 yaşlarında...
Ya hiç evlenmemiş ya da kısa süren ve
saçma sapan bir evlilik yaşayıp boşanmışlar.
E, biraz panik halindeler...
Erkekler de aynı yaşlarda.
Onların da medeni durumları kızlarınki gibi... Bir farkla; bazılarının o kısa süren evliliklerinden çocuğu var.
Küçük bir ayrıntı daha; bunların çoğu
aileleriyle yaşıyor.
Evet.
İşleri, paraları olmasına rağmen!
Az bir kısım, kendi evini kurmuş.
Evet, bir şekilde tanışıp sevgili oluyorlar.
İşte değişiklik de o zaman başlıyor.
Şimdi bu genç insanlar gayet kitsch bir ilişki içine giriyorlar.
Başka bir kelime bulamadım.
Peki, rüküş diyelim; rüküş bir ilişki tarzları var.
Çünkü modern desen, değiller; muhafazakâr desen öyle de değiller, entelektülel bir şekil desen hiç değiller.
Ama hepsinden de esinlenmişler.
Nasıl mesela?
Mesela erkekler gayet modern görünümlü. Kıyafetleri falan iyi. İyi işlerde çalışıyorlar.
Buraya kadar iyi, değil mi?
Ama aşırı kıskançlar.
Aşırı korumacılar.
Kadının attığı her adımdan haberdar olmak istiyorlar. O kadarla kalsa iyi, ilişki ilerledikçe kızların kıyafetlerinden, gittikleri yerlere kadar karışmaya başlıyorlar.
Bir takip halleri falan...
Olay, “İzin vermeye” kadar varıyor.
“Benim kadınım” havası...
Böyle biraz “Kurtlar Vadisi” havası hâkim oluyor ilişkiye...
Tuhaf bir detay daha var; bu erkeklerin çoğu “cumaya” gidiyor. Cuma namazına...
Hayır, gitsin.
Gitsin de...
Akşam da bara gidip içki içiyor!
Ne iş?
Dinle ilişkisi sadece cuma namazı...
Kızlara davranışları iyi.
Hele başlarda çiçekler, aramalar, mesajlar
falan...
Ama biraz cimriler. Hatta daha çok “para yedirmem” kokusu var.
Evet, son modellerin erkekleri böyle.
Kızlar mı?
Üzülerek görüyorum ki, onlar da bu halden memnun.
“Hoşuma gidiyor” diyorlar.
Ne kadar tehlikeli bir yola girdiklerinin farkında bile değiller.
Yazık!