Peki ne söyleyeceğiz?
.
Kompliman olarak...
Adamlara ne söyleyeceğiz?
Yani neye gelir bunlar?
Ama önce bir şeyi açığa kavuşturalım: “Adamlara kompliman yapılır mı?”yı...
Yapılır. Ha, kendisi onu kaldırır veya kaldıramaz. Kıçı kalkar veya kalmaz. Bu onun meselesi...
Kompliman yap denize at! Yani...
Abartmadan tabii...
Dün, yakışıklıya, “Yakışıklısın” dememeyi öğrendik.
Onun için adamlarınıza (varsa tabii!) rahat rahat, “Çok yakışıklısın” diyebilirsiniz!!! Hoşlarına gider!
Öyle, “Kafanın şekli, şekil değil!” gibi cümlelerden kaçının! Yoksa ilk, “Kafanın şekli ne güzel!” diyene gider!
Bir de üzerine, “Sen kafadan anlamıyorsun” der!
Ha, kafa düz mü?
Düz. Suç kafada değil onu yorumlayandadır!
Ayaklarının küçüklüğüne hiç değinmeyin; en hassas nokta! Bir de mümkünse, göbeklerini görmezden gelin. Yani sanal bir dünya yaratın kendinize...
Heh hee...
Hissettireceksin de...
Şimdii... Gelelim söyleyeceklerinize:
Bunların en hassas oldukları yer, malum; yataktaki hâlleri. Orada çok iyi olduğunu hissettireceksin. Ama nasıl?
“Üf, çok iyiydin...” falan olmaz.
Sakın ha!
“Şimdiye kadar böyle bir şey yaşamadım ben...” Bu hiç olmaz.
Bir kere içinde, “Şimdiye kadar”
geçiyor...
O “şimdiye kadar” ne demek biliyor musun? “Haaa... Bu kadın kimbilir kaç adamla yattı? Mutlaka içinde daha iyiler vardır. Bu beni kafaya alıyor.”
En iyisini yaptığına inanıp aynı zamanda bundan hep şüphe duyduklarından...
İşte o sözler bunların içlerindeki o derin şüpheyi uyandırır.
Ha, hareketlerimle, nidalarımla belli ederim derseniz... Hani çok sarsılmış gibi hareketler falan... “Bu ne ya!!” gibilerden... Ondan da anlamazlar, hastalandın sanırlar... Kafa, o kafa çünkü! Düz! E, ne yapacaksın? Ne söyleyeceksin?
Güven sorunsalı
Aklımda çok güzel bir cümle var ama... Yok yazmamaya karar verdim; manipülasyona girer, doğallığı gider.
Size bir tüyo daha...
Ona güvendiğini hiçbir zaman hissettirmeyeceksin.
Zaten aslında güvenmeyeceksin de!
Güvensen de, güvenmek istesen de bunu belli etmeyeceksin.
Hem yayılır hem sıkılır hem de gerilir...
Bu senin için de geçerli.
İlişki için de...
Güven meselesini ayrıca tartışalım.
İyi bir şey mi, kötü bir şey mi?
Gerekli mi, gereksiz mi?
Güvenmeli mi, güvenmemeli mi?
Sıkıcı mı, değil mi?