Narkoz etkisi
.
Hani dün, “Narkozu alacaksın bir kere, korkarsın...” demiştim ya...
Hangisinden daha çok korkarsın, bilemem.
Bayılıp kalkamamaktan mı?
Biraz arızaysan, arada uyanmaktan mı?
Yoksa ayıldıktan sonra sayıklamaktan mı?
Hadi bakalım, yine seç seçebilirsen...
Ama arada uyanma korkusu olanları çıkaralım..
Onlar Secret’çı falan olup kendilerine biraz fazla önem verenler gibime geliyor... Önem değil de, ayrıcalık tanıyanlar diyelim...
Kendilerini saçma sapan özelliklerle bizden ayırırlar ya!
“Hayatta ağzıma maydonoz koymam...”
Neden? Maydonoz mu sevdi(!) seni?
Böyle yemeklerden tek tek maydonoz yapraklarını falan ayırırlar...
Aman ne önemli bir ayrıcalık!
Yiyorsa başka türlü ilgi çek!
Neyse, onları başka güne bırakalım...
Asıl ben bugün narkoz sayıklamalarından bahsetmek istiyorum.
Herkesin ödü kopar ya...
Niyeyse!!!
Çünkü...
“Masum değiiiliiiz, hiçbiriimiiiz...”
Tabii ki herkes birini aldatıyor da, onu anlatacak diye bir şey yok.
Başka korkular da var: Kim kimi seviyor, kimden nefret ediyor...
Nefret etmese de, kim kimden bıkmış, istemiyor...
Ya da bir ara aklından birisini geçirmiş.
Ama ne geçirmiş!
Mesela yani...
Olamaz mı?
Olur.
Tabii ki kimse sayıklamak istemez. Ama bence asıl mesele orada değil.
Nerede biliyor musunuz?
Peki o halde şimdi size o soruyu yönelteyim:
Duymak ister miydiniz?
Onu ayılırken yani sayıklarken dinlemek ister miydiniz?
Asıl soru bu.
Tıpkı düşünce okumak gibi...
İster miydiniz?
İyi düşünün.
Bir daha düşünün.
Hislerinize kapılıp bir anda karar vermeyin.
Aklınızla içgüdünüz arasındaki bu savaşı kim kazanır bilemem ama bir tavsiyede bulunabilirim:
İstemeyin.
Sayıklarken duymak istemeyin.
Düşüncelerini de okumak istemeyin.
Bence yani...
Danaları düşündüğümden değil ha!
Empati yapın, yeter...
Zaten sayıklasa sayıklasa ne sayıklayacak?
Doğru mu değil mi, asla bilemeyeceksin...
Ama tabii gayet masum sayıklamalar da var.
Mesela?
Size birkaç örnek topladım. (Çoğu lafmacun org’dan alıntı.)
l “Babam, geçirdiği 3. burun ameliyatı sonrasında hâlâ narkozun etkisindeyken:
Burnumu kontrol edemiyorum.”
“- Annee!
- Efem oğlum?
- Naaptınız bana?
- Ameliyat oldun yavrucum.
- Annneeeee!
- Efem canım?
- Bu yatak kapanmaz di mi?
- Niye kapansın ki tatlım, uyu sen dinlen
- Kapatırsanız var yaaaa...
- Ah canım oğlum, uyu sen bitanem..
- Kapatanı! Hrmmhmmh doktor lan uyuyayım evet.”
“- Ben ameliyat olmak istemiyorom..
- Artık çok geç.”
Not 1: Narkozu yedim, değişirsem görürsünüz! (Çiçek-böcek yazmaya başlarsam!!! Ya da “Ne ‘dana’sı, aslan bunlar, aslan!” diye başlarmışım...)
Not 2: Ayılma görüntülerimi bu dünyada sadece Ergenekoncular yayabilir, başka yerde göremezsiniz, ısrar etmeyin...