Mola alış-verişi...
.
Mola deyip geçmeyeceksin... Alan var, veren var. İkisinin ayrı ayrı ruh hâlleri, düşünceleri, planları, olurları, olmazları var. Özellikle de ilişkilerde...
Taraflardan biri mola istediğinde...Ne der? “Bir süre görüşmesek...”, “Bir süre ayrı kalalım” falan...
Yani: “Ben bi etrafı kolaçan edeyim, sen de bekle; daha iyisini bulamazsam gelirim.”
Ya da, “Ben bitirdim bu işi de, sana açıkça bunu söyleyemiyorum. Mola ayağında fırtarım” demek istiyor.
Onun ne dediği belli de, mola teklifi muhatabının tepkisi ne olur? Gidenin ya da kalanın kadın ya da erkek olmasının fark etmediği nadir durumlardan biri bu. Giden aynı niyetle gider, kalan aynı kaygılarla...
Kalırsa tabii... Beklerse yani...
“Mola teklifi” kimden gelirse gelsin, ötekinin tepkisi sırasıyla şunlardan biri olur:
Ya kabul etmez...
Ya kabul eder...
Ya rest çeker...
Ya da hem eder hem etmez...
Sorun orada başlar
Kabul etmeyenler:
Azınlıktadır. Kilometrekareye düşen 10 mola teklifinden 9’u kabul edilir. O kabul etmeyen de, ya daha önce böyle bir durum yaşamıştır ya onun da aklında başka biri vardır ya da yaşı... Orta yaştadır. Tabii menfaat ilişkileri bizi ilgilendirmiyor...
Kabul edenler...
Bir ilişkisi yokken böyle bir teklifi asla kabul etmeyeceğini söyleyenlerden çıkar. Kabul eder ama aynı zamanda almaza yatar. Sabah kalkar kalkmaz arar, ikide bir programını yoklar, kendi o gün yapacaklarının listesini verir. Hatta arada reddedemiyeceği ortak bir program dahi yapar. Sanki sorun sadece akşam yatmalarıymış gibi! Gerçi sorun orada başlar ama!
Rest çekenler...
“Sen yaparsan ben de yapa-rım”cılar... Beklemem der ama bekler. Ha, o arada bir-iki etrafı yoklama girişimi olur ama
sonuçsuz kalır. Ona geri dönmek korkutucudur.
Hem kabul eden hem de etmeyenler...
Çoğunluk yani... Mola görüşmesinden çıktığında neye ve niye mola verdiğini bilmez. “Niye ara verdiniz, neymiş derdi?” diye sorsan, cevabı şudur:
“Ne bileyim, sinirden soramadım.”
Alabilirsin, verebilirsin!..
Sonra diyalog şöyle devam eder:
“E, ne kadar ara verdiniz?”
“Ne biliim... O sırada bunu mu soracaktım? 1 aydır herhalde... Daha mı fazladır yoksa?”
“Peki ne yapacaksın?”
“Bilmiyorum, kararsızım.”
“E, ona ne dedin?”
“Bir şey demedim...”
“Sen ne yapıyorsun?”
“Ne yapacam, söyledi söyledi, gitti.”
“Bekleyecek misin peki?”
“Bilmiyorum...”
“Beklemeyecek misin?”
“Ne biliim...”
“Oldu o zaman...”
Dedim ya, mola deyip geçmeyeceksin, bir gün herkesin başına gelebilir!
Mola alabilirsin...
Verebilirsin...