Kolay kadın derken?..
.
Geçenlerde okudum:
“Kolay Kadın Haritası” yapmışlar!
Bu harita fikri kimin ve niye aklına geldi acaba? Tuhaf, gerçekten tuhaf!
İşe bak!
Kolay kadın topoğrafı!
İnsanlığa büyük hizmet! Keşke Türkiye sonuçlarını dün açıklasalardı!!! Hazır hem Cumhuriyet Bayramı hem Marmaray bir arada kutlanırken... Ha o, ha öteki, ne fark eder ki!
Artık bir dahaki sefere...
Gelelim şu haritaya...
Ülkelerin kadınlarını “kolay”, “zor”, “az zor” falan diye kategorilere ayırarak bir sıralama yapmışlar.
İsterseniz önce sonuçlara bakalım:
Kenya, Uganda, Tanzanya, Tayland: Çok kolay
Brezilya, Rusya: Kolay
Almanya, Amerika, Hindistan:
Normal
Türkiye, İspanya: Kolay değil
Irak, İran, Mısır, Suriye: Çok zor...
Söylemedi demeyin!!!
Tabii bu sonuçlara göre sosyolojik analizler yapılabilir.
Ama önce başka bir konuyu çözmek lazım.
Şu “kolay” meselesini...
Yani,
Kolay kadın derken???
Kimdir, nedir kolay kadın?
İlk akla gelen, hemen yatan kadın mıdır?
Ve bu bir kolaylık mıdır?
Yok, yok... Bu dünya bana dar gelmeye başladı, söylemedi demeyin!!!
Bir de sınıflamışılar ya...
Çok kolay, az kolay diye...
Ne olunca veya olmayınca iş kolaylaşıyor veya zorlaşıyor acaba?
Mesela çok kolaylara hiçbir şey yapmaya gerek yok. (Mu?) Açıyorsun bi telefon, “Hadi gel, ver (kalbini)” diyorsun, veriyor.
Çok kolay!
Sadece “Kolay” olanlara ise, küçük de olsa bir iltifat, bir hediye gerekiyor. (Mu?) Ondan sonra...
Normaller var bir de... “Normal”in kıstası ne acaba?
Ne zor, ne kolay!
Canı isterse herhâlde... Kadının canı (!)
‘Vermek’ fiili?
Ve Türkiye’nin içinde olduğu kategori, “Kolay değil”...
Yani...
Kadının canının istemesi yetmiyor. Üstüne kandırılması, değerinin biçilip bunun ödenmesi de gerekiyor. Bir bedel ödenmesi... Maddi ya da manevi bir karşılığının olması (mı?) Bu yüzden mi bizde “Vermek” diye bir fiil var.
Düşünsene bizim dana, adama mesela, “She gave me” diyor...
Hı?
“Nasıl yani?” der herhalde, “She gave you what?”
“E, bizde böyle!”
Onlar için yarım kalmış bir cümle, bizimki içinse çoktaaan bitmiş bir hikâye!
Bizden sonraki kategori, “çok zor”lar...
Ne diyeyim ki?
Ülkelere bakınca, kadınlara ulaşmanın değil, orada kadın olmanın zorluğunu bilmek yetiyor...