Kendine yalan söyleyemiyorsun...
.
Ne kadar görmezlikten gelirsen gel, aslında hissedersin.
Anlarsın.
İlişkinin olması gerektiği gibi olmadığını bilirsin de, almaza yatarsın.
O ana kadar...
Herkesin “o an“ı farklıdır ama bıraktığı duygu aynıdır!
Değersizlik...
O an, aslında seni sevmediğini anladığın andır!
Hani hafta başında Meryem Uzerli‘nin cümlelerini çıkarıp “Herkes kendini gördü” diye yazmıştım ya...
O sözleri kim bilir kaç kadın, kaç kere kendi kendine söyledi?
kim bilir kaç kere aynı acıyı çekti.
Üstelik aslında ne olduğunu ya da ne olmadığını çok da iyi bildiği hâlde!
Çünkü “kendine yalan söyleyemiyorsun...”
Şimdi de o cümlelerin ‘aslında’ ne demek olduğuna bakalım mı?
Yüzleşelim mi?
Hadi...
Doğru mu, değil mi?
- “Ben bir adam sevdim, o adam aslında yoktu.”
(Aslında vardı da... O seni, senin onu sevdiğin biçimde ve o kadar sevmedi!)
- “Cinsel anlamda seni çekici bulmuyorum. Biraz zayıflasan. Bunu senin iyiliğin için söylüyorum.”
(Aslında sana doydum. Doymasam iyiydi ama..)
- “Beş-altı gün çok mutsuz ama bir gün mutlu olabiliyorduk. O bir gün için, beş gün mutlu olmayı kabul ettim.”
(Bir gün onu yenebileceğimi umut ettim.)
- “Birden çekip gitti, beni orada yalnız bıraktı. Yanımda para da yoktu...”
(O gün ayrıldığımızı anladım ama kabul etmek istemedim.)
- “Yemek yiyoruz, güzel vakit geçiriyoruz, birlikte oluyoruz, sonra ayrılıyoruz. Ben bu ilişkide sadece bir misafirdim.”
(O ayrılmalar yaralıyordu beni ama zamanla düzelir sanıyordum. Ayrıca baskı yapmak istemiyordum.)
- “O benimle bir ilişki de yaşamadı aslında, sadece takıldı. Ama benimle birlikte olmaktan keyif de alıyordu!”
(Ben de kaç kere sadece “takılayım” dedim ama başaramadım.)
- “Henüz zamanı değil. Bana biraz zaman ver. Ama inan seni çok seviyorum..”
(Ne kadar uzatsam kâr...)
- “O kadar ikna edici konuşuyordu ki..”
(Söyledikleri o kadar güzeldi ki, ikna olmak istiyordum.)
- “İç sesim sürekli bana ‘burada bir yanlış var’ diyordu. Çünkü insanın içi, aslında neyin ne olduğunu biliyor. Kendine yalan söyleyemiyorsun.”
(Onu bırakmak istiyordum ama o gücü kendimde bulamıyordum. Bir de, ufak da olsa hâlâ umudum vardı.)
- “Bir süre sonra enerjisi düşüverdi. Depresif, problemleri ve sıkıntıları olan birisiyle karşı karşıya kaldım.”
(O hâliyle belki bana bağlanır diye düşündüm.)
Doğru mu?
E, o zaman artık yalan söylemeyi bıraksak... Hiç olmazsa kendimize!.