Kapat-aç yöntemi...
.
Herhalde dünyanın en eski ama hiç eskimeyen, üstelik uluslararası ve her yerde her zaman geçerli tek yöntemidir değil mi?
Kapat-aç yöntemi...
Aslında “aç-kapat” diye söyleriz ama aslında önce kapatılır sonra açılır.
Teknolojinin kendisi kadar
dâhiyane...
Telefon sapıttı mı, TV kanallarının biri var bir yok mu, bilgisayar seni dinlemez mi oldu, buzdolabı, çamaşır makinesi, otomobil, daha aklına gelen bütün teknolojik aletlerde geçerli tek ortak yöntem...
Kapat-aç... Gerçekten de kapatır açarsın, düzelir.
Bir gün mesela elinde telefon, “arkadaşlar bu, takıldı kaldı...“ derken biri çıkar der ki,
“aç-kapa düzelir.”
“Hıı...” dersin suratında şaşkınla aptal arası bir ifadeyle, “Hakkaten ha! Niye aklıma gelmediyse...”
Ondan sonra da, ne bozulsa, hemen
kapatır açarsın...
Hatta bazen kendini bile!
Hani insan az önce, üç saniye önce ne düşündüğünü unutur ya... Mesela tuvaletteyken, “Unutmadan şu makbuzları çantama koyayım” diye karar verirsin. Tuvaletten çıkıp makbuzların olduğu odaya kadar gelip ortada kalakalırsın ya, “Ben buraya ne yapmaya geldim?” diye... Bulamazsın bir türlü... Tekrar tuvalete dönersin, hatırlamak için. Hatırlarsın da!
Aslında kendini kapatır - açarsın orada...
Pekiii...
‘Tık!’ anında...
Aynı yöntemi hayatımızın başka alanlarına da taşıyabilir miyiz?
Ya da taşıyor muyuz?
Mesela ilişkilere...
Baktın ki, ilişki bir yerde takılı kaldı; ilerlemiyor...
Adam ya da kadın arızaya geçti mesela...
Aç-kapat!
Ya da:
Kapat-aç!
“N’apacağım?”, “ne yapmalıyım?” diye kendini oradan oraya atıp, ona buna fikir soracağına...
Bozuk bozuk, gitgide azalan fonksiyonlarıyla idare edeceğine...
Bi aç-kapa bakalım... O zaman dahi düzelmiyorsa gerçekten bozulmuş, bitmiş demektir.
Zaten bir alet, “aç-kapa” dönemine girdiyse onun sonu geliyor demektir.
Açarsın kapatırsın...
Kapatır açarsın...
Sonra yine kapatırsın ama bu sefer açılmaz.
Vurmalar, sarsmalar, sıkılıp bir kenara atmalar başlar...
Veee...
Hem de en gerekli zamanda, bir daha açılmamak üzere kapanır.
Tık!
Ama o ana kadar hep bir umudun vardır. Gerçi ufaktan yenisinin piyasa araştırmasına başlamışsındır zaten! Yeni model ya da bir üst modele geçmek istersin. Veya klasiğe yönelirsin...
Belki de sağlamcısındır.
Ya da havalı...
Artık, tarzına göre...