İnsanlar kaça ayrılır?
.
Aslında ayırmamak lazım, ayıp!
Hem ayıp hem de yanlış!
Ama benimki masum bir oyun.
Çünkü iyi ya da kötü, doğru ya da yanlış diye yargılamadan ama fark olduğunu da atlamadan bir bakış...
Nasıl bir fark?
Sıkı bir fark!
Kişilik farkı...
Bakarsın, anlarsın yani...
Ufak farklardır ama işlevleri büyüktür!
Heh hee...
Yani o ufacık fark yüzünden
anlaşamazsın o
insanla...
Uzlaşamazsın da...
Çünkü biri doğru biri yanlış değildir. Akıl-mantıkla yapılan bir tercih de değildir.
Ama seni sinir edebilir!
Mesela ne?
Mesela kim?
Mesela...
- Kar yağdığında arabasını alanlar, almayanlar...
- İntikam için aldatanlar, aldatmayanlar...
- Evinde hayvan besleyenler, beslemeyenler...
- Kediciler, köpekçiler...
- Doktorun verdiği ilaçları içenler, içmeyenler...
- Ajandası olanlar, olmayanlar...
- Ajandasına aidatın ödeneceğini bile yazanlar, yazmayanlar...
- Bıraktıktan sonra sigaradan nefret edenler, etmeyenler...
- Arabasında radyo dinleyenler, CD ya da MP3 dinleyenler...
- Çayda şekeri kesenler, kesemeyenler...
- İyi şarabı kendine saklayanlar, misafire saklayanlar...
- İçince neşelenenler, içince ağlayanlar...
- İki-üç kitabı birden okuyanlar, tek kitaba konsantre olanlar.
- Beğenmediği filmin yarısında çıkanlar, çıkmayanlar...
- Manzara fotoğrafı çekenler, çekmeyenler...
- Sabah neşeli uyananlar, suratsız uyananlar...
- Şemsiyesi olanlar, hiç şemsiye almayanlar...
- Işıkta uyuyanlar, odaya hiç ışık sızdırmayanlar...
- Kareli gömlek giyenler, asla giymeyenler...
- Sırtını sabunlatanlar, sabunlatmayanlar...
- Soyunma odasında saklananlar, saklanmayanlar...
- Magnet düşkünü olanlar, magnete karşı olanlar...
- İtişerek flört edenler, gülüşerek edenler...
- Övüldüğünde gaza gelenler, sövüldüğünde gaza gelenler...
- Yapınca pişman olanlar, yapmayınca olanlar...
- Bulmaca çözenler, yarım kalmış bulmacadan zevk alanlar...
- Kendi maaşını artıranlar, artıramayanlar...
- Bundan utananlar, utanmayanlar...
Yani...
Ne demiş büyüklerimiz?
Çeşit çeşit kullarını...