İlk hamle!
.
Konuyu ilk hamlelere getirecektim ya, nihayet sıra ona geldi.
Hatırlarsanız, “Bizim danaları İtalya’ya kursa gönderelim”den yola çıktık...
Giyinmeyi, yeme-içmeyi, bakmayı, dokunmayı öğrensinler diye...
Ama öğrenmeleri gereken daha önemli bir şey daha var. Zaman zaman aklıma takılan bir şey...
Ne biliyor musunuz?
İlk hamle!
İlk yanına geliş...
İlk dokunuş...
İlk öpüşme...
Genellikle hatta yüzde 90 erkekten beklenir ya... Ki bence doğrusu da bu, işte o ilk hamleyi hep merak etmişimdir.
Nasıl yaparlar?
Ne cesaret!
Bu ne özgüven!
Açıkça yazayım, o ilk hamlenin onlar üzerinde büyük bir yük oluşturduğunu düşünürüm.
Hem de hayatlarının bütün alanlarını etkileyecek kadar büyük bir yük!
Taşıdı, taşıdı; taşıyamadı, çöker!
O derece...
Düşünsene, senin nereye kadar, ne istediğini anlayacak ve bütün hareketlerini ona göre ayarlayacak.
Kadın istediğini açıkça belli ediyorsa tamam da, etmiyorsa...
Ki çoğunlukla etmez.
Biraz belli eder...
Biraz!
Onu da bunlar, anlamaz.
Direkt baksan bile arkasını kontrol eder, “Bana mı bakıyor?” diye...
Gözlerinin içini baka baka manalı bir laf etsen, bönleşir, “Bana mı söylüyor?” diye...
Böyle bir özgüven eksikliğinden ilk hamle gibi bir cesur bir hareket çıkması gerekiyor...
Nasıl olacaksa!
Zaten pek oluyor da sayılmaz!!!
Oluyor da, Allah ne verdiyse artık!
Onun için bunlar kadınların hep içkili olmasını yeğlerler ya...
Hatta kendisinin de...
Olmazsa, “Pardon içkiliydim...” ayağına yatacak ya!
Bu kadarını çıkarıyorum da, merak ettiğim bir an var:
O an...
O cesareti buldukları an.
Yanına geldikleri...
Eline uzandıkları...
Öpmeye kalkıştıkları...
Kendilerini doldurmaları mı gerekiyor, nedir?
Yok yok! Bence bunlar daha yemekteyken planlarını yapıyorlar.
Yani yemekten sonra olan hiçbir şey spontan gelişmiyor!
Hele hele dana restorandan çıkmadan önce tuvalete gidiyorsa, tamam... Planını tamamlamış demektir. Çünkü yolda çişi gelirse planladıklarını yapamaz.
Sonra...
Arabaya binince uygulamaya geçerler...
Ortamı ağırlaştırır, arabayı da iyice yavaş kullanır, tenha yolları tercih eder falan...
Bundan sonrası danasına göre değişiyor sanırım.
Kolayca sınıflandırabiliriz:
* Cahil cesaretliler: Bunlar ben istiyorsam o da istiyordur mantığıyla yola çıkar. Tokat yemeyi göze alırlar.
* Narsistler: “O da kesin ‘beni öpse’ diye can atıyordur” diyenler... Niye tokat yediklerini bir türlü anlamazlar. Ya da hep, “kadın manyak!”tır.
* İş bitiriciler: Hemen müziği açar ve şiir okurlar, “Yoksuluz, gecelerimiz çok kısa/ Dört nala sevişmek lazım“ Adamın pardon dananın niyeti belli, karar senin yani...
* Tedirginler: Öpsem mi öpmesem mi derken her şeyi yüzüne gözüne bulaştırır. Öpecek gibi hamle yapıp öpmeyebilir. Ama bu onun tecrübesiz olduğunu göstermez.
Yani...
Üzerinde düşündüklerinden midir, nedir; “ilk hamle”de başarılı değiller.
Ama bunu İtalyanlardan öğrenebilrler mi, bilmiyorum.