Şampiy10
Magazin
Gündem

Hayat çok kısa da...

.

ABONE OL
Vatan Haber

Herkesin bir pazar yazarı vardır ya, benim pazar yazarım, İsmet Berkan...

Hiiç öyle boş-kof işlerle uğraşmaz! Hayatı ve insanı ilmi verilerle ortaya koyar. Her seferinde hayret ederim, eğlenirim, öğrenirim...

Dün yine David Eagleman‘den bir alıntı yapmış; “Bir de şu açıdan bakın hayatınıza...” diye ortalama bir Batılının hayatıyla ilgili sayılar vermiş.

Ben de, (biraz kısaltarak) hemen ‘bizimle’ karşılaştırdım.

- 30 yıl aralıksız uyuyorlarmış.

(30 yıl uykusuz kaldığımızı söylüyoruz.)

- 5 ay boyunca hiç kalkmadan tuvalette oturuyorlarmış.

(Bizimki 5 seneyi bulur herhâlde! Türk’ün aklı ya... deyişine dayanarak!)

- 72 saat aralıksız ağrı çekiyorlarmış.

(Ben bunu 272 yapıyorum. Beyanlara inanarak!!!)

- Tırnaklarını kesmekle 6 gün uğraşıyorlarmış.

(Bak işte burada 6 saate inebiliriz.)

- Hayatlarının 15 ayı kayıp eşyalarını evde veya ofiste aramakla geçiyormuş.

(Düğüm atmayı ve son zamanlardaki travmatik dalgınlığımızı da katarsak bunu 35 aya çıkarıyorum.)

- Tam 18 ay kuyruklarda bekliyorlarmış.

(Kuyruk kavgaları, araya torpillileri alma ve bir işi 5 seferde tamamlama özelliğimizle bu 5 seneyi bulur!)

- 1 yıl kitap okuyorlarmış.

(Hıh! 1 ay diyorum, var mı artıran?)

- Duş yapmaya, yıkanmaya 200 gün ayırıyorlarmış.

(Haftada 1 günden, toplamda 2 gün? İyidir!)

- Birisinin adını unuttuklarını fark ettikleri 1 saat yaşıyorlarmış.

(2 saat de bulmaya çalışmak, onu bunu aramak falan 12 saati sıkılmadan buna ayırabiliriz.)

- 3 hafta boyunca yanıldıklarını anlıyorlarmış.

(Yok, bu bizde 1 haftayı bulmaz. Zaten yanıldığımızı da anında unuttuğumuza göre...)

- Hayatlarının 2 günü yalan söylemekle geçiyormuş.

(Çıık! Çeşitli meslek gruplarını da katarsak, ben buna 2 yıl veririm. Az mı, ne?)

- Trafikte yeşil ışık beklemeye 6 haftalarını veriyorlarmış.

(Yeşil ışık beklemek derken?)

- En saf hâliyle sevinç ve neşe yaşamaya 14 dakikaları varmış.

(Biz acı odaklıyızdır, 5 dakika çok bile!)

- Hayal kırıklığı anlarının toplamı 67 günmüş.

(5 sene... Yoksa hayat boyu mu?)

- Yolu kaybedip boşa dolaşmaları 5 haftaymış.

(İnatla yol sormamak ve hiç bilmeyenlerin bile yol tarifleri yüzünden 5 yıl diyorum.)

- Sohbet sırasında neyin konuşulmakta olduğunu biliyormuş gibi yapmaları 9 günmüş.

(Daha da kötüsü, biliyormuş gibi konuşanlarımız var, 2 sene!)

- 2 hafta boyunca para sayıyorlarmış.

(Hangi parayı?)

- 6 ay reklam seyrediyorlarmış.

(5 saat süren dizileri yok tabii... Biz 6 yılı doldururuz herhalde!)

- 4 hafta ‘Şu an daha iyi bir şey yapıyor olabilirdim’ diye düşünüyorlarmış.

(Bizde daha iyi bir program olmaz. Olsa da yemez! Yemeyen anlar ise... Bir ömür!)

- 7 ay sevişiyorlarmış.

(Tıh! 5 yıl, günde 8 dakikadan... Hesaplayın artık! Bak, bol bol zaman verdim!)

Yani:

Hayat çok kısa da...

Nasıl geçtiğine bak!

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Gidiyorum...
  2. Ne seviyor ne de...
  3. Sıradanlığın hafifliği...
  4. Ne olmuş olabilir ki?
  5. Neden aramıyor?
  6. Uygulamalı olarak...
  7. Hepsini salla gitsin!
  8. Yeni kafayla eskileri aramak...
  9. Hiçbir şey olmamış gibi!
  10. Hayatı yakalamak...

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.